Futbol Federasyonu Başkanlığı'nı bırakan Haluk Ulusoy, yeniden iş hayatına dönerek babası Saffet Ulusoy'dan bayrağı devraldı. Ulusoy Holding'te bundan böyle yönetimde genç kuşak aktif olacak.

Futbol Federasyonu eski Başkanı Haluk Ulusoy, 7 sene ara verdiği iş hayatına yeniden iddialı bir şekilde geri dönüş yaptı. Ulusoy Holding Yönetim Kurulu eş Başkanı Saffet Ulusoy, oğlu Haluk Ulusoy'un Futbol Federasyonu'nu bırakıp yeniden iş hayatına dönüşü dolayısıyla kendisine 5 yıldızlı bir otel satın alarak jest yaptı.

Bununla da yetinmeyen baba Ulusoy, 67 yıllık iş hayatına noktayı koyarak tüm yetkilerini oğlu Haluk Ulusoy'a devrettiğini açıkladı.

Ulusoy bu konuda, "Ben hayatta iken, oğlumun ve kardeşlerinin uyumlu bir birliktelik içinde çalışıp çalışmadığını ve başarılarını görebilmek için geri planda kalıp onları izlemeye karar verdim" dedi.

Grubun turizm yatırımlarının ardından denizcilik sektöründeki yatırımlara yöneleceğini anlatan Saffet Ulusoy, "Bizim esas yatırımımız gemi olacak ve denize doğru kayacağız" dedi.

Ceylan Grubu'nun borçlarından dolayı Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilen Kemer'deki 5 yıldızlı 500 yataklı Resort Oteli'ni 26 milyon dolara satın alan Ulusoy Topluluğu, düzenlediği gecede 3 mutluluğu bir arada yaşadı. İş hayatında 67 yılı geride bırakan Saffet Ulusoy, aynı Onbahis zamanda teyzesinin kızı olan Süreyya Ulusoy'la 51. evlilik yıl dönümünü kutladı.

Gecede, Ulusoy Holding Yönetim Kurulu eş Başkanı Saffet Ulusoy, aktif iş hayatından çekilerek tüm yetkilerini oğlu Haluk Ulusoy'a devrettiğini açıkladı. Ulusoy Holding'i bundan böyle genç kuşaklara teslim ettiklerini ifade eden baba Saffet Ulusoy, "Ben kitabımda da yazdım. Saltanat sürerek iş hayatı olmuyor. Birinden fedakarlık yapmak gerekiyor. Hiçbir çocuğumun doğumunda bulunamadım. Bundan dolayı 51 yıllık eşimden özür diliyorum" diye konuştu.Ulusoy ailesinin bugünlere geliş öyküsünü gecede anlatan Saffet Ulusoy, şöyle konuştu:

AĞLAYIP BİRLEŞTİK

"1930-71 arasında bir Osmanlı Ailesi gibi hep bir arada yaşadık. 4 gelin bir evde yaşam sürdük. Hiç kavga olmadı. Ta ki el kızları eve girene kadar. Tartışmalar başlamıştı. Sonunda ayrılmaya karar verdik. Daha sonra 15 gün benim evde toplandık. 7 kardeş bir arada tartıştık. Evde hüngür hüngür ağladık. Niye ayrıldık diye. Tek başıma mücadele edeceğim dedim. Ve kendi işlerime yoğunlaştım. Kardeşlerim hep beni çağırdı. Cemal abim, 'sen İstanbul'a gelirsen bu şehri satın alırız' diyordu. En sonunda yeniden güçlerimizi birleştirdik. Şimdi ise görevi genç kuşaklara bırakıyoruz. Holdinglerde ikinci nesillerin biz orada oldukça başarılı olmaları zorlaşıyor.

(Kaynak: SABAH GAZETESİ, YAVUZ BARLAS)

Editör: TE Bilişim