Ord. Prof. Ata Nutku'yu anarken

Bırakın isteyen istediği kadar dövüşsün, sövüşsün! Onlar sayesinde kalem oynatan bazı yazarlar durmadan aynı sinir harbi dolu nesnelerle uğraşıp kişisel tatmine ulaşsınlar. Sizler engin denizlerdeki güzellikleri arayın. Onlar ise müstehak oldukları derinliklerde depreşip dursunlar.

Ben genç kuşak lider kişiliğiyle hayran olduğum Geden Lines'ın yönetim kurulu üyesi Tuğrul Tokgöz'ü tanımanızı dilerim.

Geden Lines'ın bünyesinde yer aldığı Çukurova Holding'in başkanı Mehmet Emin Karamehmet'in bu muazzam başarıların odağında en sessiz haliyle duruşuna hayranlıkla bakar, "Hay Allah nasıl da böyle sessiz durabiliyor" diye kendime sorar dururum.

Geden Lines, Uzakdoğu'da inşa ettirdiği o muhteşem gemilerden birini daha teslim almıştır ve geminin önünde ihtişamlı bir fotoğraf çektirilmesi gelenektendir. O fotoğrafta Mehmet Emin Karamehmet en olası tevazu içerisinde yerini almıştır. Tuğrul Tokgöz de öyledir.

Deniz ticaret yazarlığının yaşam penceresini aralayarak bazı görüşlerimi Tuğrul Tokgöz'e aktarmıştım. Cevap göndermiş.

Diyordu ki "Osman Bey, merhaba. Mail'inize seyahatlerimden dolayı daha önce cevap veremedim. Sizin sektörümüze vermiş olduğunuz hizmetlerden dolayı her zaman büyük gurur duydum ve sektörün bir ferdi olarak her zaman çalışmalarınızı, fedakârlığınızı örnek almaya çalıştım.. En yakın sürede görüşmek ümidiyle."

İsterim ki ekonomiye, sosyal kalkınmaya alabildiğine saygın katkılar getiren bu müteşebbislerimiz hiç olmazsa gençler tarafından bilinsin, örnek alınsın.

Marifet yaratıcı olanları anlatabilmektir. O da sabır ister, özveri ister. Hele bu ülkede alabildiğine feragat ister.

Ben araştırmacı yazar kişiliğimle o ısrarcılardan biriyim. Bu yıl Ord. Prof. Ata Nutku'nun hayat öyküsünü incelemeye ve yazmaya başladım. Anılarından, mesleki yaşamından oluşan 30 kadar ciltlenmiş özel dosyalar bana emanet edilmiş halde masamın üstünde. Muazzam bir kaynakla karşı karşıyayım.

Türkiye'de gemi inşa sanayiinin öncüsü olan bu muhterem insanın çabalarını, inadını, inaçlarını, başarılarını, yaratıcılığını okumaktan zevk duyacak, ders alacak kaç kişi vardır ki bu eser yayımlandığında satılsın ve yayınevi de para kazansın. Ben yazmak derdindeyim, yayınevi de haklı olarak kazanmak peşinde! Umarım bir firma sponsor olarak sahiplenir.

Ben yine de çalışmalarımı sürdürüyorum. Dosyalardan incelemeye başladığım birinden Nisan 1933 tarihinde Milli Savunma Bakanı Zekai Apaydın'a gönderdiği bir mektubu nakledeceğim.

Şöyle başlıyor: "Muhterem Vekil Beyefendi,

Cumhuriyetin güneşi altında doğan yepyeni Türkiye'de her gün yeni fabrikalar açıldığını, büyük ve azimle dolu teşebbüslere girişilerek Türk elleriyle dağların delindiğini, en kör yerlere kadar çelik yolların uzandığını gördüğümüz saadet ve iftihar verici bir devirdeyiz.

Memleketin her köşesinden her gün bir baca daha yükseldiği ve Türkün kendi hamurunu yoğurduğu bu devrede zat-ı âlileri de bu ileri atılışta memleketin en büyük kuvvetine kumanda ediyorsunuz.

Diğer büyük teşebbüslerinizin arasında Gölcük'le de alakadar oldunuz. Teftişleriniz esnasında gördüğünüz gibi burada bulunan biz bir avuç genç, memleketin bize verdiği bilgi ve gayretin semeresini vermek için burada bir yağ taşıyacak gemi (tanker) inşa etmek üzere hazırlanmıştık.

Avrupa'daki muhtelif öğrenim ve inceleme devrelerimizden beri kazandığımız esasat üzerinde olmak üzere burada gece gündüz çalışarak uzun zamandan beri bu geminin inşa edilmesi için lazım gelen resimleri, materyal sipariş listelerini ihzar ve bilhassa İntibah gemisinin esaslı tamirinde bizzat gördüğümüz organizasyon ve personel noksanımızı tespit ederek, bunlar için lazım gelen önemleri aldık, amele yetiştirdik.

Şimdiye kadar aynı tezgâhlarda 30.000 tonluk sabit havuz yapan Almanlardan ve yine aynı tezgâhlarda ve yüzde 70 bizim işçilerimizle Yavuz dretnotunu tamir etmiş bulunan Fransızları da adım adım takip etmiştik. Onların da tecrübelerine sahibiz. Çıplak arsalarda İtalyanların destroyerlerimizi nasıl inşa ettiklerini gördük.

Muhterem beyefendi, memlekete semeremizi ve feyzimizi vermek için çırpınıyoruz. Projeyi Vekâlet'e gönderdiğimizden beri iki sene geçti. Erkânı Harbiye, Fen Sanat projeyi tasdik ettiler. Fakat önümüzde büyük cehalet duvarı var.

Deniz İmalat Şubesi önce hiçbir inceleme yapmadan ve aynı tezgâhlarla ecnebilerin yaptığı işleri unutarak itiraz etti. Bir sene evvel materyal listelerini gönderdiğimiz halde malzemeler sipariş edilmemiştir.

Bir geminin nasıl yapıldığını görmemiş olan ve bilmeyen İmalat Dairesi bu geminin yapılamayacağını iddia etti ve bu gemi için ayrılan tahsisatı başka yere sarf etmek istedi.

Son zamanlarda buraya Fen ve Sanat namına bir heyet gönderildi. Bu heyet bu geminin Gölcük'te bizim tarafımızdan inşa edilebileceğini bildirdi.

Aradan aylar geçti. Son büyük manevrada bu geminin her nedense burada inşa edilmesini istemeyen İmalat Dairesi bir taraftan piyasadan eski yağ gemileri satın almaya teşebbüsle beraber, vakit kazanmak için de bize bu gemi için lazım gelen fenni şartnamelerin hazırlanması için ancak emir verdi. Şartnameler hazırlanmış ve bugünkü tarihle gönderilmiştir.
 
Bekliyoruz Beyefendi!

Vekil Beyefendi, ben ve arkadaşlarım Hollanda'daki öğrenim ve incelemelerden döndüğümüzden beri hiçbir sual ve sorguya veya imtihana tabi tutulmadığımız gibi -sene başı olmadığı cihetle- beş ay müddetle de hiçbir görevde yer almadan bekletildik. Bu aldırmazlık bizi müteessir etmekle beraber, İtalya'ya gidişimizde de yine amacımızı gözümüzün önünde tutarak ve bugün her tarafından nur saçan Türkiye'ye layık evlat olabilmek için yabancıların bütün ders alınacak noktalarını, amelenin görevlerini dahi öğrenmek koşuluyla gördüklerimizin hepsini memleketimize taşıdık. Fakat tersanede bomboş bekliyoruz.

Vekil Beyefendi, Türkiye şimdiye kadar ilk defa gemi inşa etmiyor. Cehaletin ve entrikanın söndürdüğü o ocaklar ve leylek yuvası olan bacalar, bu tarihin tanıklarıdır ama ne yazıktır ki mezartaşlarıdır. Onlar şimdi bizi seyrediyorlar!

Eğer biz itimat telkin edemiyorsak, neden burasını tamamiyle kapatmıyoruz?

Kendimizi ve her şeyimizi vakfettiğimiz mesleğimizde emeklerimizin ve bilgimizin boşa gitmemesi ve memleket vazifemizde bizi başarılı kılmak için vereceğiniz en küçük bir fırsata ve işarete hazır olduğumuzu arz eyler ve hizmetlerimin kabulünü istirham ederim.

Gölcük Deniz Fabrikalarından Yüzbaşı Ataullah Nutku."

Ata Nutku'nun inşa etmek için çırpındığı yağ gemisi, bu tarihten iki yıl sonra Gölcük'te inşaatı tamamlanarak denize indirilebilecektir.

Onun içindir ki, yaratıcı olanları anlatmak ve onları takdir etmek, ancak kadir-kıymet bilenlere has bir marifettir.


Editör: TE Bilişim