Necati Zincirkıran: Göcek'i kirlilikten kurtarmak için Mavi Kart başlıyor, ama yeter mi?

Denizci-gazeteci Necati Zincirkıran bu yıl yapılan Boatshow izlenimlerini yazdı. Zincirkıran, Boatshow kapsamında yapılan panelde Göcek'teki Mavi Kart uygulamasını anlatıyor.

Aşırı ilgi ve kirlenme nedeniyle, pis su atıklarını kontrol için başlatılan Mavi Kart uygulaması kirliliğe ne kadar çözüm olacak? Yıllardır Göcek'i karış karış gezen ve bilen Zincirkıran'ın sorunların köküne inen yazısını ilgiyle okuyacaksınız.

Boatshow denizciler için gerçekten önemli bir fuardır.

Geçtiğimiz hafta dördüncüsü yapılan AVRASYA BOATSHOW'da İskenderun'dan, Antalya'dan, İzmir'den, Samsun ve Sinop'tan, Çanakkale, Ayvalık ve Foça'dan, hatta Van'dan denizciler gördüm. Bu show giderek gelişiyor, zenginleşiyor...

60 yıllık bir denizci olarak Londra'daki, Southampton, Düsseldorf ve Cenova, hatta Montecarlo ve Paris boatshowlarını çok görmüşümdür. Bu yıl 12-21 Şubatta yapılan ve pazar günü sona eren  fuar gerçekten muhteşemdi.

Açıldığı günün ertesinde Sadun Boro ile birlikte gittiğimizde  pekçok amatör denizci ile Naviga ve Sabah Gazetesinin standınde söyleşi yaptık. Soruları cevapladık.

Cumartesi akşamı ise nerdeyse iki saat süren bir panelde konuşmalar yaptık. Konumuz, yat turizmi açısından büyük ilgi gören Göçek'de uygulamaya konulan "MAVİ KART" zorunluluğu idi.

Gazeteci ve denizci arkadaşımız Turgay Noyan'ın yönettiği panelde ilk konuşmayı ben yaptım. Çünkü panelistler arasında Göcek'te teknede en uzun yaşayan denizcilerden biri ben oldugum için Göcek nasıl ve neden kirlendi bunu anlatmam gerekiyordu.

Hemen şunu belirtmeliyim. Şu kış mevsiminde Göcek'de deniz pırıl pırıl...

Kirlenme yazın oluyor. Çünkü, Göcek'e talep çok.

Rahmetli Turgut Özal Göcek'e bir el attı ve orayı sadece Türkiye'nin değil dünyanın önemli bir yat merkezi yaptı.

Ben 1988 yılından bu yana Sultan isimli 14 metre boyundaki yelkenli teknemle Göcek'teyim. Ve Göcek'i 1950 li yılllardanberi biliyorum.197O'li yıllara kadar Göcek'te hiçbirşey yoktu.1974'te Erol Simavi Domuz adasını satın aldıktan sonra bir hareketlenme başladı. Daha sonra Haldun Simavi Göcek ile ilgilenmeye başladı. Sonra Turgut Özal el attı ve çok hızlı bir gelişme oldu.

Hangi partiden olursa olsun yerel belediye başkanlarının, daha önceki muhtarların yaptıklarını da unutmak haksızlık olur.

Haldun Simavi 1987-88'de orada yaptıgı marina ve bağlama iskelesiyle bir ambiyans getirdi. Bunda eşi Çiğdem Simavi'nin  katkılarını da vurgulamak isterim.

Hele Domuz adasının hanımefendisi Belma Simavi'nin bu adada ağırladıgı yabancı yatcılar ve davetliler Türkiye'nin tanıtılmasına büyük destek olmaktadır.

12 ada ve 20 ye yakın koydan oluşan Göcek, Fethiye körfezinin içinde ayrı güzellikte bulunmaz bir deniz cennetidir. Göcek bir açık deniz kasabası da değildir.

Kolay kirlenebilen ve zor temizlenen bir yapıya sahiptir.

Sorun bundan kaynaklanıyor.

Marinalar çoğaldıkca, baglama iskelelerinin adedi arttıkca, 2OOO'den fazla tekne yaz aylarında Göcek koylarını doldurdukca, bu teknelerle gelen binlerce insan denizlere girip çıktıkca kirlenme kaçınılmaz oluyor. Özellikle yaz aylarında sorun kendini gösteriyor.

Bunun için Valilik ve Özel Çevre Başkanlığı Turmepa ile işbirliği yaparak bir çare düşündü.

Teknelerin  Pissu tanklarının boşaltılmasını kontrol altına alabilmek için mavi karft zorunlulugu getirdi. Bu kart sayesinde pissu tanklarının nereye boşaltıldıgı izlenebilecek.

Buna karşı amatör ve profesyonel denizciler tarafından önce tepki gösterildi.Fakat daha sonra yapılan bazı açıklamalar

ve hele panelimizde  konuşan gazeteci arkadaşımız Can Pulak'ın söylediklerinden sonra durum daha iyi anlaşıldı.

Pulak çevre sorunları ile yakından ilgilenen ve Özal'ın Cumhurbaşkanlığında  Çevre Başdanışmanlıgı yapmış bir arkadaşımızdır.

Göcek'de bu sezon yapılacak uygulamanın ne sonuç verecegi elbette merak edilmektedir. Ama şunuda unutmayalım.

Nerede çokluk, orada pislik, diye bir atasözümüz de vardır.

Çok tekne, çok insan, çok çöp ve çok pislik...

Bu kaçınılmazı yok edebilecek miyiz?

Biraz kuşkularım var...

Ama bir yerden başlamak da gerekiyordu. Görecegiz...

Editör: TE Bilişim