Balıkesir Üniversitesi tarafından hazırlanan proje ile önümüzdeki günlerde Marmara Denizi'ne atılması öngörülen yapay resif ile balık varlığı ve çeşitliliği arttırılması hedefleniyor. Balıkesir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Dilek Türker, bu resifin diğerlerinden farklı olarak Japonların da model olarak kullandığı çelik konstrüksiyondan olacağını ve korozyona uğramayacağını söyledi.


Marmara Denizi'nde balık varlığı ve çeşitliliğinin arttırılması için Tarım ve Orman Bakanlığı ile Balıkesir Üniversitesi'nin ortak yürüttüğü çalışma ile Balıkesir'in Marmara Adası'nda bulunan Gündoğdu Köyü yakınındaki koya yapay resif bırakılacak. Konuyla ilgili açıklama yapan Doç. Dr. Dilek Türker, "Marmara Adası'nda bulunan Gündoğdu Köyü etrafında yapay resifler yapılabilmesi adına bir çalışma yürütüyoruz. Türkiye denizlerindeki en büyük yapay resif alanını oluşturan Edremit Körfezi yapay resiflerinden bildiğimiz ve hep eksikliğini tüm izleme projelerinde hissettiğimiz denize ait geçmişe dayanan bir stok bilgisinin olmaması idi. Tarım ve Orman Bakanlığı Su Ürünleri Genel Müdürlüğü bize bir süre tanıdı ve yapay resif yapılması planlanan alanda 2 lokasyon seçtik. Bu lokasyonlarda hep pelajik hem de demarsal türlerin ne durumda olduğunu, stoklarının ne boyutlarda olduğunu gözlemleme adına bir çalışma yürüttük" dedi.

Marmara'ya Japon modeli


Doç. Dr. Türker, projede gelinen son aşamayı şu şekilde ifade etti. "Yapay resifte birinci hedefimiz yasa dışı avcılığa engel olmak, bioçeşitliliğin artmasına katkı sağlamak ve buna bağlı stok miktarını arttırmak. Gündoğdu'nun önündeki koy, küçük bir koy. Bu alan içinde araştırmalarımızın ikinci fazını tamamladık. Bunlardan ilki gün ışığının sona ermesi ile birlikte uzatma ağları bıraktık. Sabah yine gün ışığı ile birlikte uzatma ağlarını topladık. Hemen akabinde de demersal av stoğunu belirlemek adına bir metodoloji ile istasyonlarda örnekler topladık. Bunları yaparken, denizlerimizin ne kadar kirlendiğine de şahit olduk. Makro çöpleri de hem tasnif ediyoruz ve kayıt altına alıyoruz. İlk çalışmamızda 10 dakikalık trolde 4 araba lastiği, botlar, tenekeler, lavabo, klozet. İnsan görünce şok oluyor. 20 -25 metre derinlikte bunları görmek çok üzücü. Bir müsilaj şoku daha yaşamazsak, yapay resif atım öncesi yapacağımız araştırma son bulacak. Türkiye'de hep yapılan beton blok resifleri atımı idi. Bizden 150 yıl önce yapay resifleri hayata geçiren Japonların literatür bilgilerini taradığımızda onların kullandığı aksamlara benzer bir sponsor aracılığı ile çelik konstrüksiyondan, korozyona uğramayacak bir malzemeden yapılarak bir istasyonda deneyeceğiz. Hem Türkiye denizleri için araştırma anlamında böyle bir deneme yapmak istiyoruz. Her şey yolunda giderse Mayıs sonu gibi yapay resiflerin atılmaya başlayacağını düşünüyorum"

Editör: TE Bilişim