Koç'un sergisinden ilk kareler

Koç Holding Başkanı Mustafa Koç, 2010 yılında farklı bir yönüyle karşımıza çıktı. Vahşi hayatı görüntüleyen fotoğraflarından açtığı 'Karşılaşmalar' adlı sergisi büyük ses getirdi.

Koç, Afrika'nın derinliklerine yaptığı ziyaretlerde çektiği fotoğraflar, golf ve denizin dışındaki alanlardaki yeteneğini de gösterdi. Mustafa Koç, bu kez deniz ve fotoğraf tutkusunu birleştirip sualtı fotoğrafçılığına merak saldı.

Geçen yıl yaptığı bir söyleşide sualtı fotoğraflarından oluşan bir fotoğraf sergisi açacağını söyleyen Koç, çalışmalarını oldukça ilerletmiş. DenizTemiz dergisinin bu ayki sayısında bir röportajı yayımlanan Koç, sergide yer alacak bazı fotoğraflarını da paylaştı. Röportajdan satır başları şöyle:

'Sualtı fotoğrafları için en az      2 yıla daha ihtiyacım var. Sualtı fotoğrafları sergisi oluşturmak karada çekilmiş fotoğraflardan hazırlanan sergiye göre biraz daha uzun bir süreç. Sualtında çektiğiniz 100 fotoğrafın içinden ancak 4-5 tanesini seçebiliyorsanız şanslısınız demektir. Dalış yapmak ve fotoğraflamak istediğim birkaç yer daha var. Özellikle Avustralya'ya dünyanın en büyük mercan kayalıkları olarak bilinen Great Barrier Reef'e sonra da Galapagos Adaları'na gitmeyi çok istiyorum.'

'Bu fotoğrafların tümünü tropiklerde Malezya, Endonezya, Kızıldeniz ve Maldivler'de çektim. Aralarında Türkiye sularında çekilmiş fotoğraf yok. Atlantik ve Pasifik'le karşılaştırmak mümkün değil ama Kaş ve Ayvalık çok güzel iki dalış noktası. Özellikle Ayvalık, suyun soğuk olması nedeniyle ciddi bir fauanaya sahip.

Ben dalmak kadar bu konularla ilgili okumayı ve araştırmayı da seviyorum. Örneğin İspanyolların bir araştırmasına göre Doğu Akdeniz, şu anda balık yönünden en fakir bölgelerden biri haline geldi. En büyük sebep; kontrolsüz avcılık, balıkçılık ve belirlenmiş standartlarda işletilmeyen balık çiftlikleri.'

BADEM BİLİNEN TEORİLERİ ÇÜRÜTTÜ

'Biz Badem'i ilk bulduğumuzda ölmek üzereydi, bu nedenle el bebek gül bebek büyüttük. Hollanda'dan getirttiğimiz iki fok uzmanı bize 'Şu tarihte doğaya salacağız, gidecek eşini bulacak ve sonra bir daha görmeyeceğiz, insanlarla haşır neşir olmayacak' dediler. Ama Badem, bu iki uzmanın teorilerini dibine kadar çürüttü. Datça'da plaja çıkıyor, teknelerin içine giriyor ve orada uyuyor, insanlarla oynamaya çalışıyor. Şimdi boyut olarak da büyüdü.

En büyük korkum yüzen bir insana istemeyerek de olsa zarar vermesi. Çünkü Badem oynamak istiyor. Bunlarla hiç ilginiz yok ise korkuyorsunuz, pasif müdahaleye giriyorsunuz. Düşünün, 160 kiloluk bir hayvan bir anda siz denizde yüzerken üzerinize doğru geliyor, insan kalpten gidiverir. Böyle bir iki olay oldu ama sağ olsun Sahil Güvenlik ve bu işin içinde olan insanlar sahip çıkıyorlar, gördükleri yerde rapor ediyorlar. Bir seferinde ağını yırtarak kaçtı, Rodos'a kadar gitti, oradan geri döndü. Badem'i bu kış saldık ama yazın yine kafesine geri gelecek. Biliyor muydunuz bu foklardan dünyada 500 tane var ve 100'ü Türkiye'de.'

Editör: TE Bilişim