İzmir’in Türk tarihi aydınlığa kavuşuyor 
 
Düsturname-i Enveri, yazıldığı tarih olan 1465 yılından bu yana ilk kez Türkçe’ye çevriliyor

Bİr döneme ışık tutan Düsturname-i Enveri, yazıldığı tarih olan 1465 yılından bu yana ilk kez Türkçe’ye çevriliyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi (APİKAM) tarafından Türkçe’ye çevrilecek olan Düsturname-i Enveri, Aydınoğlu Umur Bey’in seferlerini anlatıyor. İzmir Milli Kütüphanesi’nde bulunan ve Doç. Dr. Oktay Gökdemir yönetimindeki APİKAM ekibi tarafından günümüz Türkçesine kazandırılacak olan eserin, özellikle araştırmacılar tarafından büyük ilgi görmesi bekleniyor.

İzmir’in Türk kenti haline gelmesinin bir mesnevi tarzında anlatıldığı ’en orijinal yazılı eser’ olan Düsturname-i Enveri, Aydınoğulları Beyliği dönemi ile Ege Denizi’ndeki Bizans ve Latin egemenlikleri gibi konularda da birinci dereceden önemli bir kaynak durumunda. Kitap ayrıca, İzmir’in Osmanlı öncesi Türk egemenliği dönemini içeren ‘tek’ kaynak olma özelliğini taşıyor.

Bu kaynak eserin orijinali, iki nüsha halinde günümüze ulaşmış durumda. Bu nüshalardan birincisi İzmir Milli Kütüphane’de, ikincisi ise Paris’teki Bibliotheque Nationale’de bulunuyor. Eserde, İzmir’in tarihinde önemli bir yeri olan ve özellikle kazandığı deniz seferleri ile hatırlanan Umur Bey’in yaşam öyküsü ve o dönemdeki İzmir, 1465’te Fatih dönemi vakanüvislerinden Enveri tarafından kaleme alındı.

Düsturname-i Enveri adlı 3730 beyitten oluşan mesnevi tarzındaki eserinin ikinci kısmında, Gazi Umur Bey’in başarılarına ve onun döneminde gerçekleştirilen 26 sefere ayrıntılarıyla yer verildi. Enveri, Düsturname’de Umur Bey’in yaşam öyküsünü, fetihleri, akınları, deniz seferlerini ortaya koyarken, komşu Anadolu Beylikleri Bizans ve Latinlerle olan temaslarını da dile getirdi.

UMUR BEY KİMDİR?

Bugünkü Ödemiş ilçesine bağlı Birgi beldesinde, 1308'de Aydınoğulları Beyliği'ni kuran ve 1317'de İzmir'i fetheden Mehmet Bey'in ardından yönetimi devralan Umur Bey, özellikle Kadifekale ve çevresini kısa sürede bir Türk şehri haline getirmekle kalmamış, onun zamanında İzmir, bir deniz ve donanma üssü halini almıştı.

Umur Bey'in inşa ettiği donanma, kısa sürede Ege Denizi'nde Sakız, Midilli ve Sisam adalarının Türk egemenliğine geçmesini sağladı. Hakimiyet alanını daha fazla genişletmek isteyen Umur Bey, Ege adalarında Latin ve Bizans güçlerine karşı seferler düzenledi. Fetihlerle önemli bir güç ve prestij elde eden Umur Bey'in yönetimi altında İzmir, Aydınoğulları Beyliği'nin sadece bir limanı ve deniz üssü değil, aynı zamanda merkezi de olmuştu.

Umur Bey'in denizlerdeki başarısı, Venedikliler ve Cenevizliler'i telaşlandırdı. Bu sebeple 1345 yılında Fransız Humbert komutasında bir Haçlı donanması kuruldu ve İzmir'e baskın yaparak, sahildeki Liman Kale'yi zaptetti. Süreç içinde Kadifekale ve çevresi Türk-Müslüman İzmir, günümüzde Hisarönü Camisi civarında bulunan Liman Kale'deki sahil kesimi ise Hristiyan-Gavur İzmir olarak kaldı. Umur Bey, Liman Kale'yi Latinler'den geri almak için 1348'de kuşattı ancak bir okla şehit oldu. Cenazesi, Birgi'deki türbeye, babasının yanına defnedildi.

Editör: TE Bilişim