Halikarnas Balıkçısı orijinal el yazmaları şimdi Bodrum Deniz Müzesi'nde!

Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı'nın manevi oğlu, şair, yazar, eğitimci ve rehber Prof. Dr. Şadan Gökovalı, yıllardır sakladığı orijinal el yazmalarını, Bodrum Deniz Müzesi’ne bağışladı. Bodrum Deniz Müzesi Halikarnas Balıkçısı’nın orijinal el yazmalarıyla daha da zenginleşti. 

Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras ve Bodrum Deniz Müzesi Müdürü Selen Cambazoğlu el yazmaları Şadan Gökovalı’dan teslim aldı.

Kıymetli belgeler Halikarnas Balıkçısı’nın 47. Ölüm Yıldönümü olan 13 Ekim 2020 tarihinden itibaren müzede bulunan Halikarnas Balıkçısı Özel Koleksiyonu sergi alanında görülebilir.

Gökoavlı'nın Akyaka'daki evinde gerçekleşen ziyarette ilk olarak Selen Cambazoğlu tarafından, Şadan Gökovalı'nın Cevat Şakir'e yazdığı "Oğuldan Babaya" isimli mektup okundu. Balıkçı'nın manevi mirasını yaşatan, eserlerini ölümünden sonra yayımlayan ve tüm kitaplarına önsöz yazan Prof. Dr. Şadan Gökovalı yıllardır sakladığı belgeleri teslim ederken, arşivinde bulunan başka değerli belgeleri de İzmir’e döndükten sonra müzeye bağışlayacağını belirtti.

''OĞULDAN BABAYA

-Merhaba Balıkçı

Dağın yüksekliğini tam algılayabilmek için, biraz geri çekilmek gerekir.

Handiyse yarım yüzyıl oldu sen bu dünyadan gideli.

Sözlerin ve eylemlerin, daha bir berraklık kazanıyor zihnimde.

Başlangıçta, el yazılarını benim daktilo etmemi istemiyor, “birisine para ile yaptıralım” diyordun. Ben diretince:

-Peki öyleyse, böylece manisküriler (el yazısı orijinaller) sende kalır; onların kıymetini senden iyi kim bilir?

Onları, “rüzgarda sönmesin diye avuç içinde taşınan mim alevi gibi” esirgedim.

Yine de yanlışlık yaptığım olmadı değil.

Bir keresinde, ABD’deki Portland Origon Üniversitesinden bir grup bilim adamı gelmişti İzmir’e. Yunanlılar –eğer geldilerse- Anadolu’da ne bulduklarını öğrenmek istiyorlardı. Bir de –olasıysa- senin el yazılı metinlerinden örnek görmek arzusunda idiler.

Onlara, bir Anadolu destanı savurdum. Bir doğa olayının –Milattan önce 585 yılının 28 Mayısında vuku bulan güneş tutulmasının- ilk defa olarak Anadolu’da, Miletli Thales tarafından önceden hesap edilip çağdaşlarına bildirdiğini söyledim. Thales ve ardından gelen İyonya ya bilginlerince mitolojinin bilime dönüştürüldüğü anlattım.

Sonra, senin el yazılı sayfalarından bir tomarı masaya koydum.

Kafile Başkanı Prof. Brown:

-Bunların orijinalleri nerde, diye sordu. “Özgünler bunlar” deyince:

-Bunları bize göstermeye hakkınız yok! diye haykırdı.

Dersimi almıştım. O günden sonra bu hazineyi gözüm gibi korudum, gözümle sevdim. Ama bu, bir zenginin definesini toprağa gömmesi gibi bir şeydi. Bunlar tarihe ve insanlığa mal olmalıydı.

Ben bunları düşünürken, Bodrum’da Deniz Müzesi açıldı. Bu Müzenin müdürü Selen Cambazoğlu ve Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın sıcak ilgileri karşısında bu –yerine yenisi konulamaz- belgeleri oraya vermeyi uygun gördüm. Sevinerek öğrendim ki; senin ‘Sarı’ kızın İsmet Ablamın kızları Aliye (Kuki) ile Deniz (Dodo) da aynı şekilde hareket ediyorlar.

Halikarnas Balıkçısı ile Bodrum Deniz Müzesi birbirine çok yakışıyor! 

Merhaba Baba!...''

Şadan GÖKOVALI                              

                                                                                                       

Editör: TE Bilişim