Türkiye’de 60 yılı geride bırakan Roche İlaç Türkiye, yaşanabilir dünya hedefine katkı sunmak amacıyla Adalar Denizle Yaşam ve Spor Kulübü Derneği (ADYSK) ile birlikte “Denizler Yaşam Dolsun” projesini hayata geçirdi. Marmara Denizi’nde biyolojik çeşitliliği koruma amacıyla başlatılan proje, Türkiye’nin ilk mercan transplantasyon operasyonu olma özelliği taşıyor. Bilimsel ayağı TÜBİTAK tarafından desteklenen proje İstanbul Üniversitesi ve ADYSK’nın gönüllü iş birliği ile yürütülüyor. Proje kapsamında Adalar açıklarında yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan mercanlar çoğaltma yoluyla Tavşan Adası olarak da bilinen Neandros açıklarına yüzde 90 başarı oranıyla taşındı. “Denizler Yaşam Dolsun” projesi ayrıca su altı canlıları için hayati tehlike yaratan hayalet ağların temizlenmesi için önemli bir adım attı. Marmara Denizi’nin binlerce metrekarelik hayalet ağdan temizlenmesini de sağlayan proje için gerçekleştirilen dalışlarla şu ana kadar su altında 8 bin metre yol kat edildi. Dünya genelinde de her yıl 640.000 ton hayalet ağın denizlerde bırakıldığı tahmin ediliyor ve araştırmalar 650.000’in üzerinde deniz canlısının atılan ağlar sebebiyle yaşam alanlarının kapandığını, ağlara takılarak öldüğünü ya da ciddi şekilde yaralandığını ortaya koyuyor. Bugüne dek 300 mercanın yeni yaşam alanına taşındığı projede ayrıca Marmara Denizi Adalar bölgesinde binlerce metrekare hayalet ağ temizlendi.

Su altı yaşamını ve biyoçeşitliliği korumak için güçler birleşiyor

Projenin, Roche’un sürdürülebilir kalkınma yaklaşımı açısından önemini vurgulayan Roche İlaç Türkiye Genel Müdürü Natasa Klicko, “Sürdürülebilirlik, 120 yılı aşkın bir süredir hayatları iyileştirmek için çalışan Roche’un faaliyetlerinin ayrılmaz bir parçası. ADYSK ile işbirliğimizin temelinde, tüm faaliyetlerimizi ekolojik dengeye saygı yaklaşımı çerçevesinde sürdürme vizyonumuz yatıyor. Denizler Yaşam Dolsun projesi aynı zamanda, yalnızca işimizde değil kurumsal sorumluluk anlayışımızda da karşılanmamış ihtiyaçlara odaklandığımızın bir göstergesi. Marmara Denizi’ndeki yaşam çeşitliliğinin sürdürülebilirliği için attığımız bu adımı ileriye taşımak istiyoruz. ADYSK’nın sağlayacağı eğitimler ve çalışanlarımızın gönüllü katılımıyla mercanların insan yaşamının olmadığı bölgelere nakledilmesi, hayalet ağların çıkarılması, kıyı ve deniz dibi temizliği ile farkındalık faaliyetlerini azami şekilde desteklemeyi hedefliyoruz,” dedi.

Mercan naklinde yüzde 90 başarı oranıyla ilerleniyor

Ülkemiz denizlerinin ve doğal varlıklarının korunması amacıyla çalışmalar yaptıklarını belirten ADYSKD Başkanı Volkan Narcı “Dernek olarak, dünyanın en özel iç denizlerinden olan Marmara Denizi’nde Prens Adaları olarak bilinen adalardaki konumumuzun da etkisiyle, öncelikli amacımızı Marmara Denizi ve Adalar’da ekosistemin korunması şeklinde belirledik. Denizler Yaşam Dolsun projesi kapsamında Roche İlaç Türkiye iş birliğiyle yürüttüğümüz çalışmalarla Adalar bölgesi açıklarından 300 mercanı, Tavşan Adası olarak da bilinen Neandros etrafında yaşayabilecekleri alanlara taşımayı başarmış olmaktan mutluluk duyuyoruz. Yüzde 90’ın üzerinde başarı oranıyla devam ettiğimiz mercan nakil operasyonunun yanı sıra, Adalar çevresinden binlerce metrekare hayalet ağ çıkararak su altı dünyasının bu sessiz tehlikesine karşı mücadelemizi sürdürdük. Adalar çevresinde avlanma amaçlı kullanılan ve deniz dibindeki kayalıklara takılan veya koparak kontrolsüzce savrulan ağlar, mercanlar da dahil pek çok deniz canlısının ölümüne neden olarak bu türlerin yaşamını tehdit ediyor” dedi. Projenin bilimsel danışmanlığını yürüten İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Deniz Biyolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nur Eda Topçu Eryalçın da projeyle ilgili şu yorumlarda bulundu: “Marmara Denizi’nde mercanların var olduğunu dahi bilenlerin sayısı epey azdır. Halbuki tam da burada özel mercan toplulukları bulunuyor ve bunlar ekosistemin işleyişi üzerinde son derece önemli etkilere sahip. Deniz yüzey sıcaklıklarının artması, buna bağlı olarak deniz suyunun genişlemesi, aşırı avlanma, kirlilik ve istilacı türler gibi mevcut koşullar devam eder ve bunlara karşı gerekli önlemleri almazsak, bu canlıları ve onlarla birlikte su altı yaşamını tehlikeye atmış olacağız. Öyle ki, geçtiğimiz son 20 yılda Akdeniz’in en önemli habitatlarından biri olan ve Prens Adaları’ndaki mercan topluluklarının da dahil olduğu koralijen resiflerde pozitif sıcaklık anomalileri sebebiyle 90 oranlarına varabilen toplu kayıplar kaydedilmiş durumda.[iii] Mercanların yok olmaları, karmaşıklık ve dolayısıyla tür çeşitliliğinin azalması ve ciddi ölçüde habitat kaybı anlamına geliyor. Tüm bunların önüne geçmek içinse hepimize sorumluluk düşüyor ve Denizler Yaşam Dolsun projesiyle bu yönde bir farkındalık yaratabileceğimizi umuyorum.”

denizhaber

Editör: TE Bilişim