Bir denizci takvimi klasiği: İlkfer Denizcilik

Denilebilir ki binlerce çeşit duvar takvimi yayınlanmaktadır. Benim tanıtmak istediğim duvar takvimleri ise tüm dünya denizcilik çevrelerinin alışkanlığı olan "Denizci Takvimleri".

Geleneksel yapıda bu takvimlerin üst kısmında o denizcilik firmasının -diyelim ki bir armatörlük şirketi- seçtiği bir gemi fotoğrafı olur. Firmanın adı, logosu yer alır. Altta ise bazen iki ay, bazılarında da üç müteakip ayın sayfaları spiralli olarak görülür. Böylece duvarda asıldığında iki veya üç aylık süreci kolaylıkla izleyebilirsiniz.

Bazı denizcilik veya denizcilik bağlantılı şirketler bu formatın özünü koruyarak çok değerli kompozisyonlara dönüştürmüşlerdir. Örneğin Hempel takvimi bu klasiklerden biridir. Bana da gönderdikleri süreden beri bu takvimleri koleksiyonumda özenle saklarım. Hempel ünlü denizcilik ressamlarının eserlerinden ilham alarak yelkenli ticaret gemilerinden oluşan bir yıllık renk ve seyran cümbüşü sunar.
 
Emsalsiz bir takvim

Türkiye'de geleneksel yapıda değil, fakat estetik açıdan emsalsiz bir takvim de Sanmar'ın "Deniz Fenerleri" dizisidir. Bu yıl ikincisini yayınladılar.

Gelelim benzersiz İlkfer Denizcilik Takvimi'ne. İlkfer Denizcilik San. Tic. Ltd. Şti'nin kurucuları canımız kadar sevdiğimiz kardeşlerimiz Yüksek Denizcilik Okulu 1977 makine mezunu İlker Meşe ve yine Yüksek Denizcilik Okulu 1979 makine mezunu Feramuz Aşkın.

İlker Meşe okuldan mezun olduktan sonra Deniz Nakliyatı TAŞ filosundaki gemilerde önce 3'ncü zabit olarak görev yapmış. Sonra 3'ncü mühendis olmuş ve yedek subaylık görevi için Deniz Kuvvetleri Komutanlığı emrinde Makine Sınıf Okulları Komutanlığı'nda eğitimlere katılmış ve bu okuldan sınıf birincisi olarak mezun olmuş. Ardından 1982'de o sıralarda Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde olan Tuzla'daki Denizcilik Yüksek Okulu'nda öğretmenlik yapmış ve ileriki yıllarda Boras Denizcilik'te başmühendis olarak çalışmış. 1989'da Vecom ile Feramuz Aşkın'ın yolları kesişmeye başlıyor ve 1991'de ikisinin de isimlerinin ilk üç harfinin birleşmesinden doğan İlkfer Denizcilik San. Tic. Ltd. Şti. dünyaya geliyor.

Feramuz Aşkın'ın meslek yaşamında da çok önemli anılar var. Çalıştığı iki armatörlük şirketinden biri, Nuri Cerrahoğlu gibi Türk armatörlük tarihinin bana göre gelmiş geçmiş ilahı bir isim. Şirketi adı Cerrahoğulları.

İkinci armatörlük şirketi ise Ziya Sönmez'le başlayan oğlu Hilmi Sönmez'le devam ederek, birara 1 milyon dwt'nun da üzerine filosuyla Türk deniz ticaret filosunda erişilmezliğe ulaşan Sönmez Denizcilik. Her iki armatörlük firması günümüzde bir tarihtir neyazıktır ki.
 
Baca forsları panosu

Bir geminin hangi armatörlük firmasına ait olduğunu bacasındaki resimden tanıyabilirsiniz. Buna "Baca Forsu" denir. Yunan Deniz Ticaret Odası, haliyle nice asırlık Yunan denizciliğinin temsilcisi oluşu ve tarihine saygılı gelenekler doğrultusunda, bu ülke denizciliğinde var olmuş veya tarihe intikal etmiş ne kadar Yunan armatörlük şirketi varsa, herbirinin baca forslarının özenle işlendiği şiltlerden harika bir duvar yer alır.

Hatta, resmi ziyaretlerde armağan olarak armatörlük şirketlerinin kendi filolarına ait bu şiltleri armağan etmek gibi bir gelenekleri de var. Şiltlerin zemini gül ağacı veya tik ağacı kullanılarak biçimleniyor. Baca forsları ise bendeki birkaç örneğe bakarak söyleyebilirim, serigrafi yoluyla bunları sanırım kurşun kalıba döküyorlar ve ilgili renklerde mine kaplama yaparak harika bir sonuç elde ediyorlar.

İlkfer Denizcilik Takvimi, Türk deniz ticaret filosunda yaşayan her armatörlük firmasının baca forslarını bir kompozisyon halinde vermekte. Bu yıl da bana göndermek suretiyle beni çok mutlu ettiler.

2009 takviminde saydım 120 armatörlük firmamızın Baca Forsu dizili. Alfabetik olarak sıraladığımızda; A&G Denizcilik; Adamar Denizcilik; Admarin Denizcilik; Akar Denizcilik; Akat Denizcilik; Akbaşoğlu Denizcilik; Akmar Denizcilik... Böyle Z harfine kadar uzanıyor ve Asaf Güneri adında simgeleşen Zihni Denizcilik ile son buluyor.

Ben derim ki, bu çok anlamlı denizcilik takvimi klasiğine Uzmar, Sanmar, Med Marine gibi özünde armatörlük işlevi yapan römorkaj şirketlerimizin de baca forsları girmeli.
 
DTO'ya bir öneri

Herkes, ama her fani birgün bu dünyadan göç edecek. Geride ise onların var oldukları yıllara ait adları kalacak. Tarih, vefa duygusu ve maziye saygı demektir. Bir uygarlık bilincidir.

Ben inanıyorum ki, Deniz Ticaret Odası'nın (DTO) giriş alanından bir yer veya tayin edecekleri saygın bir duvar dizayn edilerek Türk deniz ticaret tarihinde varolmuş, (bugün artık denizlerden silinmiş gitmiş de olabilir) her armatörlük firmamızın baca forslarından oluşan bir kompozisyonla bezensin. Bizim de denizcilik geleneğimize bu çok anlamlı uygulama katılmış olsun.

Benjamin Barzilay, Manizade,Hayri Baran, Ali Sohtorik, Ali İpar, Selahattin Beyazıt, Uğur Mengenecioğlu ve daha niceleri var...

İlker Meşe'yi ve Feramuz Aşkın'ın yarattıkları böylesine anlamlı "Türk Gemileri Baca Forsları" klasiği ile kutluyorum.
 

Editör: TE Bilişim