3 milyon çevre elçisi 
 
Sınırsız Mavi Projesi kapsamında 3 milyon öğrenciye ulaşıldı. Hedef, 6 milyon 600 öğrenci. 

Yapı Kredi ve Deniz Temiz Derneği/ Turmepa, Milli Eğitim Bakanlığı’nın desteğiyle 2006 yılından bu yana yürüttükleri “Sınırsız Mavi” projesinde 3 milyon öğrencinin eğitimini tamamladı. Üç milyonuncu öğrenciye ulaşılması vesilesiyle Yapı Kredi Murahhas Azası ve Genel Müdürü Faik Açıkalın, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Ata Özer, Turmepa Yönetim Kurulu Başkanı Tezcan Yaramancı'nın katılımıyla bir toplantı düzenlendi.

Toplantıda konuşan Yapı Kredi Murahhas Azası ve Genel Müdürü Faik Açıkalın,Projeye 3 yıldır destek verdiklerini belirterek “Yapı Kredi olarak ülkemizin doğal kaynaklarına sahip çıkmayı vazgeçilmez misyonlarımızdan biri olarak görüyoruz" dedi.

Dünyayı tehdit eden çevre kirliliği konusunda, geleceğimizin mirasçısı çocuklarımızın ve gençlerimizin bilinçlendirilmesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Açıkalın,Sınırsız Mavi Projesi’yle 6 milyon 600 bin öğrenciye, dolaylı olarak da 13 milyon aileye ulaşmayı hedeflediklerinin altını çizdi.

Açıkalın, Yapı Kredi olarak TURMEPA’ya yalnızca kurumsal destek vermediklerini, aynı zamanda çalışanlarından oluşan bir gönüllü ordusuyla kıyı temizliği gibi etkinliklerle de katkı sağlamaya devam ettiklerini belirtti .

''KAĞIT KULLANIMINI YÜZDE 26 AZALTTIK''

Yapı Kredi'nin doğanın korunması için  hassasiyet gösterdiğini belirten Açıkalın, şunları söyledi:

"Yapı Kredi olarak kurumsal vatandaşlık ilkelerimiz gereği ve sosyal sorumluluk bilincimizle doğanın korunması için azami hassasiyet gösteriyoruz. Özellikle kâğıt tasarrufu konusunda çalışanlarımızın kararlılığı sayesinde bir yılda kâğıt tüketimimizi %26 azalttık. Tasarruf çalışmalarına ilaveten özel günler için promosyon malzemesi ürettirmeyerek her sene en az 55 bin ağacı kesilmekten kurtarıyoruz. Son olarak geçtiğimiz yaz Mersin’de yok olan Gülnar Ormanı’nı yeniden oluşturmak üzere 100 bin fidan ekimini gerçekleştirdik. Yapı Kredi Ailesinin doğa dostu çabalarından dolayı büyük bir gurur duyuyor ve bu vesileyle herkesin Dünya Çevre Günü’nü kutluyorum.”

''AYAĞINIZDA AYAKKABIYIM İSTEDİĞİNİZ GİBİ GİYİNEBİLİRSİNİZ''

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Ata Özer, proje sayesinde ilköğretim ve lise çağındaki öğrencilerin, denizlerin, millet, ülke ve insanlık için ne kadar önemli olduğunu bir kere daha anladıklarını söyledi.

İnsanların bugüne kadar doğal kaynakları hoyratça kullandığını, ancak kaynaklar azaldığında veya kullanılamaz duruma geldiğinde aklının başına geldiğini ve kurtarmak için projeler üretmeye başladığını kaydeden Özer, bu kapsamda başlatılan ''Sınırsız Mavi Projesi'' ile öğrencilerde farkındalık oluşturmaya başladıklarını belirtti.

Denizlerin korunması için çok fazla neden olduğunu ifade eden Özer, şöyle devam etti:

''Yaşamak için ihtiyaç duyduğumuz oksijenin büyük bir kısmının denizden sağlandığını, kanser ilaçlarının deniz canlıları ve bitkilerinden yapıldığını bilmemiz gerekir. Dünyada hala çöpün, endüstriyel ve tarımsal atığın denize atıldığını herkesin bilmesi gerekir. Kirli denize girmekten insanların hastalandığını, balık türlerinin gereğinden fazla ya da tamamen tüketildiğini, bir plastik şişenin denizde ancak 450 yılda kaybolduğunu, denizlerdeki çöplerin deniz kuşlarını öldürdüğünü, öğrencilerimizin bilmesi gerektiğine inanıyorum. Düşünecek olursak konunun hassasiyetini daha iyi anlamış olacağız.''

Denizlerin milli parklar olduğunu anlatan Özer, ''Şimdi el ele verelim, denizlerin kıymetini bilelim, ne yapılması gerekiyorsa millet olarak yapalım. İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü olarak üzerime düşen her türlü proje çalışmalarında sizin yanınızdayım. Ayağınızda ayakkabıyım, istediğiniz şekilde beni giyebilirsiniz'' diye konuştu.

"İSTANBUL'DA YAŞAYAN 300 BİN ÇOCUK DENİZ GÖRMEMİŞ"

İstanbul'da yaşamalarına rağmen halen deniz görmemiş 300 binden fazla çocuk olduğunu vurgulayan TURMEPA Yönetim Kurulu Başkanı Tezcan Yaramancı, “Sınırsız Mavi” projesinin Türkiye için bir ilk olduğunu belirtti. Yaramancı, farkındalık yaratmanın ve bilinçlendirmenin en önemli adımının  eğitim olduğunu söyleyerek, "denizlerimizin ve çevremizin korunmasına yönelik olarak bu kadar geniş kapsamlı herhangi bir eğitim sistemi bugüne kadar uygulanmadı. Amacımız çevre ile ilgili bir dersin Milli Eğitim müfredatına girmesini sağlamak"dedi.

TÜRKİYE'DE RAKAMLARLA ÇEVRE KİRLİLİĞİ

Türkiye İstatistik Kurumunun rakamlarına göre yıllık 2,6 milyon ton tehlikeli atık üretiliyor. Ancak Türkiye’nin tek atık yakma merkezi olan İZAYDAŞ’ ın yıllık kapasitesi 35 bin ton.
Ülkemizde çöplerinin %70'i denize dökülüyor.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2004 verilerine göre; ülkemizdeki 3213 belediyeden sadece 172 arıtma tesisi bulunuyor. 172 tesisten 35’i fiziksel arıtma, 133’ü biyolojik arıtma ve 4’ü gelişmiş arıtma yapıyor.

Ülkemizde 3215 belediyenin sadece 1879’unda kanalizasyon sistemi bulunuyor. Kanalizasyon sistemi bulunan belediyelerin ise sadece %73’ü arıtma tesisine sahiptir.
Türkiye’de, 740 bin ton atık meçhule gidiyor.

Atık suların %39,2’si arıtılmadan denizlere deşarj ediliyor.

Organize sanayi bölgelerinde arıtma tesisi bulunma oranı %75.

Türkiye’de Sanayi tesislerinin %98’inde, Turizm Tesislerinin %’81 inde atık arıtma tesisi mevcut değil.

Türkiye’de 18 milyon insan içme ve kullanma suyu şebekesine sahip değil.

Türkiye’de, 16 milyon insanın atık suları kanalizasyon şebekesi olmadan alıcı ortama  veriliyor.

Belediyelerin  % 50’si evsel atıklarını hiçbir işleme tabi tutmadan doğaya bırakıyor.

Katı atık bertaraf tesisleri ile hizmet edilen nüfusun toplam nüfusa oranı %23,5.

Düzenli katı atık depolama tesislerinin sayısı yalnızca 30.

Türkiye’nin atıklar ve çevre konusundaki sorunlarını çözebilmesi için 20-25 milyar dolara ihtiyacı olduğu belirtiliyor.

Türkiye’nin Avrupa Birliği’nden bu yıl yaklaşık 500 milyon Euro’luk kredi alınacağı ifade ediliyor.

Karadeniz’de kirlilik ve aşırı avlanma nedeniyle hamsi miktarı azalıyor.

Yılda ortalama 40.000 geminin Türk boğazlarından geçtiğini, deniz trafiğinin yoğunlaşmasını sonucu Marmara Denizi’nde kirlilik artıyor.

Editör: TE Bilişim