DENİZİN DİBİ ÇÖPLÜK

İddiaların hepsi, Nautilus ekibinin araştırmanın sonuçlarını açıklamasıyla ortada kaldı. Geminin sahibi olan Amerikan Deniz Araştırmaları Vakfı Başkanı Bob Ballard, basının karşısına çıkarak araştırmanın çok önemli keşifler yaptıklarını söyledi. Ballard, “Tekrar gelmeyi, yeni araştırmalar yapmayı çok isterdim” dedi. Araştırmalar sırasında iki tane antik dönemlere ait gemi batağı bulduklarını söyleyen Ballard, bu batıkları “İki yeni Titanic” olarak isimlendirdi. Batıkların tarihinin ve arkeolojik değerinin henüz bilinmediğini belirten Ballard, “Çok sayıda amfora ve heykeller vardı. Hepsini kaydettik ve Eski Eserler Dairesi’ne ulaştıracağız” dedi.

Nautilus’un elde ettiği bazı verilerse can sıkıcı. Çünkü Eratosthenis’de büyük bir çöplük alanı saptanmış. Kıbrıs Jeolojik Araştırmalar Birimi’nden İordanis Dimitriadis, dipte uçsuz bucaksız çöplük görüntüsü veren, her tarafa yayılmış çöpler bulduklarını söyledi. Dimitriadis, 800-1000 metre derinlikte, deniz dibindeki biyolojik çalışmayla ilgili değerli veriler verecek olan canlı organizmaların, ‘bir çeşit solucanın’ saptanması olduğunu ifade etti.

Kim bilir belki de Rum basını haklı, Nautilus belki de altın dolu uçağın yerini saptadı, ne dersiniz?

ANTİK LİMANLARA YELKEN BASACAKLAR

Ege Açıkdeniz Yat Kulübü (EAYK), bu yıl bir farklılığa imza atarak ‘Antik Akdeniz Limanları Regattası’ düzenlemeye karar vermiş. Dün Kuşadası Limanı’nda buluşarak regattayı başlatan 23 yelkenli, 9 Eylül’e kadar antik limanları gezecek. Yatçılar, Sığacık, Kuşadası, Didim, Samos ve Sığacık rotasını izleyecek.

EAYK  Başkanı Mehmet Yaşar Akçay, “Amacımız deniz severlere antik limanları tanıtmak, yatçılar arasında dostluk ve işbirliğini sağlayarak seyir tecrübelerini arttırmak” diyor. “Konsept, adından da anlaşılacağı üzere antik limanlar, binlerce yıl önceki medeniyetlere doğru bir yolculuğa çıkıyoruz. Bu regattayla sadece rotamız üzerindeki şehirlere ve marinalara değil, aynı zamanda Teos antik kenti ve limanıyla Dionysos tapınağı, Efes, Artemis tapınağı, Apollon tapınağı, Medusa, Pisagor ve Hera’ ya yolculuk edeceğiz” dedi.

Dünyanın en ünlü araştırma gemisi Nautilus’un adını son zamanlarda sıkça duyuyoruz. Akdeniz’de, uçakları düşürülen iki Türk pilotunun cenazesini suların derinliklerinde bulan gemi, bir süredir Kıbrıs açıklarında arama çalışmaları yapıyordu. Ancak geminin araştırmaya başlaması, Güney Kıbrıs’ta şiddeti büyük bir tartışmayı da beraberinde getirdi. Bazı gazeteler geminin uranyum arayacağını, bazıları münhasır ekonomik bölgelerle ilgili soruna yol açıp Kıbrıs’ın başını belaya sokacağını iddia etti. Bazı gazeteler ve halk arasındaki yaygın kanı da geminin ‘define’ peşinde olduğuydu.

Son dönemde denizdeki araştırmalara dikkat çeken Fileleftheros Gazetesi’nin iddiasına göre, Nautilus, ‘kayıp define’nin peşinde. Haberde Eratosthenis adlı denizaltı dağının yakınlarında bir uçağa ait bazı parçalar bulunduğu belirtilerek “Bu parçalar II. Dünya Savaşı sırasında ABD’ye ait altın yüklü bir uçağın parçaları. ABD gemisi de bu uçağı aramaya geldi” deniyordu. Daha önce başka ülkeler tarafından uçağın arandığını anımsatan Fileleftheros, bu turun Kıbrıs’ın başına bela olacağını, doğalgaz arama çalışmalarına sekte vuracağını da yazdı.

Ada basınının üzerinde durduğu bir diğer iddia, geminin uranyum aradığıydı. İddialar üzerine Güney Kıbrıs Jeolojik Araştırmalar Dairesi Müdürü Morisso Eleni, adanın jeomorfolojik koşullarının uranyum araştırmalarına uygun olmadığını söyledi. Nautilus’un uranyumla ilgili hiçbir çalışması olmadığını da söyleyen Eleni, uranyum yerine şu an Rum tarafının çeşitli bölgelerinde altın ve bakır araştırmaları yapıldığını anımsattı.

 

Editör: TE Bilişim