Denizhaber'e ulaşan kazazedelerden Av. Aleyna Tunç dalış için gittikleri Mısır'da, Shamandura Diving'e ait bir tekneyle geçirdikleri kazayı anlattı.
Dalış yapmak için gittikleri Sharm El Sheikh'de Club Reef Otel bünyesinde hizmet veren Shamandura Diving ile anlaştıklarını ve tekneye bindikleri andan itibaren tehlikenin başladığını belirten Av. Tunç şu ifadelerde bulundu:
"Tura katılmadan önce otel bünyesinde hizmet veren dalış şirketiyle görüştük. Dışarıdaki turlara kıyasla daha yüksek bir fiyat talep ediyorlardı. Nedenini sorduğumuzda, dışarıdaki turların tehlikeli olduğunu ve gerekli ekipmanları sağlamadıklarını söylediler. Kendi şirketlerinin ise çok daha güvenli olduğunu savundular. Bu sözlere güvenerek tura katılmaya karar verdik.
Sabah otelden alındıktan sonra dalış noktasına doğru yola çıkan tekneye bindik. Ancak teknenin aşırı hızlı ve dengesiz seyri, bizlerde endişe uyandırdı. Kaptanı defalarca uyarmamıza rağmen hızını düşürmedi ve hatta uyuşturucu madde etkisi altında olduğu şüphesi uyandırdı.
20 metre kala durması gereken dalış noktasına 2 metre kala hızını düşürmesi sonucu tekne kayaya çarptı ve su almaya başladı. Bu ani durma ile tekne şiddetli yalpaladı ve devrilme tehlikesi oluştu. Kaptan ise ilk kaza anında köşkü terk ederek panik yaşamamıza neden oldu.
Ben ve arkadaşlarım teknedeki diğer turistleri sakinleştirmeyi başardık ve yardım için bekledik. Yardıma gelen tekne ise inanılmaz bir şekilde ipi yarısının kayanın üzerinde, yarısının ise su altında olduğu tekneye bağladı ve çekmeye başladı. Bu durum, teknenin daha da devrilme tehlikesi yaratmasına neden oldu. İpin kopması sonucu derin sulara gömülmekten kıl payı kurtulduk.
Kaptanın "atlayın” diye bağırması ve teknede patlama riski olduğunu söylemesiyle birlikte, can yelekleri olmadan denize atlamak zorunda kaldık. Yaklaşık 15 kişilik turist grubumuzdan sadece 3 kişide can yeleği vardı.
Kazazedeler olarak yeni bindiğimiz dalış teknesinde 1.5 saat boyunca diğer turistlerin dalışlarının bitmesini beklemek zorunda kaldık. Ambulansın bile karşılamadığı kazazedeler, hastaneye de kendi imkanlarıyla gittiler. Vücutlarımızda morluklar ve hasarlar oluştu.
Yaşadığımız bu korkunç deneyimin ardından dalış şirketine tazminat davası açmaya hazırlanıyoruz. Zira karaya döndüğümüzde bizi bekleyen ne ambulans ne de polis vardı. Hükümet de olaydan haberdar değildi. Bu olay, dalış turlarının seçiminde dikkatli olunması ve gerekli güvenlik önlemlerinin alınmasının önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Yetkililer tarafından da acil bir şekilde gerekli incelemeler yapılarak, benzer kazaların tekrarlanmaması için önlemler alınması gerekiyor.