Sevgili Okurumuz; Yurtdışında kayıtlı ve yabancı bayraklı gemilerin bağlı bulunduğu firmaların Türkiye’deki daimi temsilciliğini üstlenerek bu gemilerin işletmesini yapacağınızı, bu gemilerle zaman zaman veya sürekli olarak Türk limanlarından yurt dışına

Sevgili Okurumuz;
 
Yurtdışında kayıtlı ve yabancı bayraklı gemilerin bağlı bulunduğu firmaların Türkiye’deki daimi temsilciliğini üstlenerek bu gemilerin işletmesini yapacağınızı, bu gemilerle zaman zaman veya sürekli olarak Türk limanlarından yurt dışına ihraç malı taşıyacağınızı belirterek, bu gemi veya gemiler ile sürekli olarak Türkiye’den yapılan taşımalardan dolayı elde edilen gelirden dolayı daimi temsilcilik sıfatı ile bağlı bulunduğunuz vergi dairesine dar mükellef kurum adına kurumlar vergisi beyannamesi verip vermeyeceğiniz ve kurum stopajı ödemesinin ne şekilde ve kaç taksitte yapılacağı sormaktasınız.

Kanuni ve iş merkezlerinden her ikisi de Türkiye içinde bulunmayanlar, yalnız Türkiye’de elde ettikleri kurum kazançları üzerinden vergilendirilirler.

Türkiye’de işyeri olan veya daimi temsilci bulunduran yabancı kurumlar tarafından bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla yapılan işlerden elde edilen ticari kazançların dar mükellefiyet mevzuuna giren kurum kazancı olarak vergiye tabi tutulmaktadır.

Kazanç veya iradın ve gelir unsurlarının Türkiye’de elde edilmesi ve Türkiye’de daimi temsilci bulundurulması” hususlarında, Gelir Vergisi Kanunu’nun 7 ve 8. maddeleri  uygulanmaktadır.

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “Safi Kurum Kazancı” başlıklı 13. maddesinde, Kurumlar Vergisi, birinci maddede yazılı mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanmaktadır.

Safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazanç hakkındaki hükümleri uygulanmaktadır.

Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır.

Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müsbet farktır.

Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir, işletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.
 Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanunu’nun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41. maddeleri hükümlerine uyulur.

İşletme hesabı esasına göre ticari kazanç, bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler arasındaki müsbet farktır.

Elde edilen hasılat, tahsil olunan paralarla tahakkuk eden alacakları; giderler ise tediye olunan ve borçlanılan meblağları ifade eder.

Yıllık veya özel beyanname veren dar mükellef kurumların, indirim ve istisnalar ( Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 8. maddesinin 1 numaralı bendinde yazılı kazançlar hariç) düşülmeden önceki kurum kazancından, hesaplanan Kurumlar Vergisi ve Fon Payı düşüldükten sonra kalan kısmın menkul sermaye iradı olarak tanımlanmıştır.

İştirak kazançları istisnasından yararlanan kazançlar hariç, yatırım indirimi istisnasından yararlanan kazançlar dahil olmak üzere; dağıtılsın dağıtılmasın, kurumlar vergisine tabi kurumların, kurumlar vergisinden müstesna kazanç ve iratlardan, menkul sermaye iratlarından indirim ve istisnalar düşüldükten sonra kalan kısmından vergi tevkifatı yapılmaktadır.

Vergi tevkifatı, vergi kesenler tarafından beyanname verecekleri süre içinde bağlı bulundukları vergi dairesine yatırılmaktadır.

Menkul sermaye iratlarının dağıtılmaması halinde yapılacak vergi tevkifatı; biri beyanname verme süresinde, diğerleri Kurumlar Vergisi’nin ikinci ve üçüncü taksitlerinin ödeme süreleri içinde olmak üzere üç eşit taksitte ödenmektedir.

Dar mükellefiyette, kurumun Türkiye’deki işyerinin veya daimi temsilcisinin bulunduğu yerin; Türkiye’de işyeri veya daimi temsilcisi olmadığı takdirde yabancı kuruma kazanç sağlayanların bağlı olduğu vergi dairesidir.

Daimi temsilciliğini yapacağınız yabancı kurumun, Türkiye’de gemi işletmeciliği faaliyeti nedeniyle elde edilen kazançlarının dar mükellefiyet esasında kurumlar vergisine tabi tutularak tarafınızdan bağlı bulunduğunuz vergi dairesine yıllık kurumlar vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir.

Kazançlara ilişkin kurum stopajının, kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği ayı takip eden 20. günü akşamına kadar muhtasar beyanname ile beyan edilmesi gerekmektedir.

Kar dağıtım yapılmaması halinde stopaj ödemesi biri beyanname verme süresi içinde, diğerleri ise kurumlar vergisinin 2. ve 3. taksitlerinin ödeme süresi içinde olmak üzere 3 eşit taksitte, kar dağıtımı yapılması halinde ise kar dağıtımının yapıldığı ayı takip eden ayın 20. günü akşamına kadar muhtasar beyanname ile beyan edilerek tamamının aynı süre içerisinde ödenmesi gerekmektedir.

Yapılacak tevkifatın ise kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği ayı takip eden ayın 20. günü akşamına kadar beyan edilmesi gerekmektedir.

Ayrıca dar mükellef kurumların elde ettikleri kar payları dağıtılsın, dağıtılmasın kurum stopajına tabi olacağından söz konusu karların yurtdışına transferinde ise herhangi bir stopaj söz konusu olmayacaktır.