Çiftlik balığı alırken nelere dikkat etmeli? 

     
Yurt genelinde sayıları her geçen yıl artan ve kaliteye önem veren çiftliklerde üretilen balıkların yaz aylarında açık denizde avlanan balıkların lezzetini aratmadığı bildirildi.
      AA muhabirinin çiftlik balığı üreticilerinden edindiği bilgiye göre, teknolojinin gelişmesiyle birlikte avlanma döneminde yaşanan kayıplar en aza indirilirken, çiftliklerde üretim kalitesinde de önemli oranda artış yaşandı.
      Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) verilerine göre, deniz ürünleri üretimi geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 28.5 oranında yükseldi.
      Geçen yıl yaklaşık 3 bin tonu avcılık, 129 bin tonu yetiştiricilik olmak üzere yaklaşık 662 bin ton su ürünü elde edildi. Avcılık üretimi bir önceki yıla göre yüzde 25, yetiştiricilik ise yüzde 9 oranında yükseldi.
      Deniz ürünleri üretimi yapan büyük bir firmanın üretim sorumlusu Salih Köseler, sektörde son yıllarda büyük gelişme sağlayan firmaların kaliteli yem, uygun üretim koşulları ile dünya standartlarında kaliteyi yakaladıklarını belirtti.
      Türkiye’nin 1990’lı yılların ikinci yarısından itibaren balık yetiştiriciliği konusunda önemli yol aldığını anlatan Köseler, şunları kaydetti:
      "AB’nin bir numaralı balık üreticisi olmamız için koşullarımız çok uygun. Çiftliklerde yetiştirilen balıkların önemli bir bölümü de AB ülkelerine ihraç ediliyor. Türk denizlerinin su sirkülasyonu uygun ortam, kaliteli yem kullanımı durumunda çiftlik balıkçılığı için bugün geldiği noktadan çok daha iyi seviyeye gelebilir. Kültür balıkçılığında önemli firmaların yatırım yapması, kalitenin artmasını sağladı. Çok sayıda vatandaş, çiftlik balığını lezzetsiz olduğu gerekçesiyle tercih etmiyordu. Ancak, gelişen teknolojinin kullanıldığı, uygun akıntı şartlarına sahip alanlarda kurulu ve kaliteli yemin tercih edildiği tesislerde üretilen balıklar, avcılıkla elde edilenler kadar lezzetli olabiliyor. Bu sayede, vatandaş, yaz-kış kaliteli balık tadabiliyor." Balık çiftliklerinin üretim teknolojisini yenileme gayretlerine paralel olarak avcılık yöntemlerinin de geliştirildiğini belirten Köseler, şöyle devam etti:
      "Balık çiftliklerindeki kalitenin artması, avlanma teknolojisinin de yenilenmesine neden oldu. Geçmiş yıllarda 15 Eylülde başlayan trol ve gırgır avcılığında su sıcaklığının bir etkisi olarak balıklarda verim kaybı yaşanıyordu. Bu sorun büyük ölçüde teknolojik yenilenmeyle birlikte giderildi. Teknolojinin gelişmesiyle soğutucu depoları olan gemiler hizmet vermeye başladı. Trolden alınan balık soğuk tutulabiliyor."
     
     "SEZON 15 EKİMDE AÇILMALI"
      Silifke Olta ve Ağ Balıkçıları Derneği Başkanı Erdoğan Serin ise, doğal balık stoklarının korunup geliştirilmesi için gırgır ve trolle avlanma sezonunun en erken 15 Ekimde açılması gerektiğini savundu.
      Avlanma sezonunun eylülde açılmasının yumurtadan yeni çıkmış, yeterli diriliğe ve iriliğe erişmemiş barbun, mercan, lagos gibi balıkların "katletilmesi" anlamına geldiğini ifade eden Serin, şunları söyledi:
      "Deniz suyunun eylül döneminde soğumaması balıkların doğal renk ve görünüme kavuşmasını engelliyor. Trolle avlanma sırasında balıkların önemli bölümü parçalanıyor. Bu nedenle, avlanma sezonunun 15 Ekimde açılması gerekir. Bu döneme kadar artık oldukça kaliteli olan çiftlik balığının tercih edilmesi tüketiciye kaliteli ürün sunulmasına zemin hazırlar." Çiftlik balıkçılığında gelinen noktanın daha iyi yerlere taşınması gerektiğini de vurgulayan Serin, "Buralarda en büyük sorun akıntının olmadığı çiftliklerde balıkların kendi atıklarını yemesi. Kendi atığını yiyen balığın dış rengi daha sarımsı, içi yeşil olur. Ayrıca kalitesiz yem kullanılan balık daha cılız görünüm alır. Tüketicilerin bu unsurlara dikkat etmesi, ucuz üründen kaçınması durumunda kültür balığını afiyetle tüketebilir" dedi.

   Aykut Ünlüpınar/Milliyet

Editör: TE Bilişim