Artık yeter diyoruz. Uluslararası deniz ticaret hacmi Dünya'da hızla yükselirken, Türkiyenin bu oldukça büyük ekonomik pastadan aldığı payın %2 lerde seyretmesi onurumuza dokunuyor.Yıllardır Ege'de yeni bir limanın yapılması için mücadale veriliyor. Ne ac

Artık yeter diyoruz. Uluslararası deniz ticaret hacmi Dünya'da hızla yükselirken, Türkiyenin bu oldukça büyük ekonomik pastadan aldığı payın %2 lerde seyretmesi onurumuza dokunuyor.

Yıllardır Ege'de yeni bir limanın yapılması için mücadale veriliyor. Ne acıdırki ondört yıldır süren bu uğraşı hep bürokrasi engeline takılmıştır.

Ülke çıkarlarına bile darbe vuran bu hantal bürokrasi illetinden denize yapılan yatırımlarlada  nasibini almıştır. Ulaştırma Bakanlığının uzun yıllar süren çalışmları, en son Kültür ve Turizm Bakanlığının Çandarlı limanının kurulacağı arazinin 453 hektarlık kısmını termal turizm bölgesi ilan etmesi ile durma noktasına gelmiştir. Üstelik bu kararın limanın tam ihale aşamasına geldiği zamana raslamasıda ilginçtir. Termal bölgesi olarak ilan edilmesinin Bakanlar kurulu kararından geçmeside konuyu daha farklı boyutlara taşımaktadır.

Ege bölgesinde tek bir tersanenin olmayışı zaten çok büyük bir eksikliktir. Ege ve Akdeniz ekonomisi bu liman ve tersane projesi ile canlanıp güçlenecektir. Çünkü Ege veya Akdenizde arızalanan bir geminin bakım ve onarım için Yunanistan tersanelerine gittiğini bilmekteyiz.

Liman ve tersane birbirlerini tamamlayan iki büyük iş koludur. Kuzey Ege limanı ve tersane projesi ile bölge ekonomisi yeni bir ivme kazanacaktır. Bakanlığın ÇED raporu aldığı bu projenin kurumlar arası uyuşmazlık veya karmaşa yüzünden askıda kalmış olması iş dünyasını derinden yaralamıştır. Daha sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı bu büyük yanlıştan dönerek yeni bir liman planı hazırlamış ve termal bölgesini liman arazisinden ayırmıştır. Ama geçen her yılın Ülke ekonomisi için ne kadar önemli olduğunun bilinmesi gerektiğini unutmayalım.

Düşünün bir kere, Dünya'nın en büyük 10 konteyner limanlarından birisinin sahibi olacaksınız. 20 bin kişiye iş olanağı doğacak. Avrupa ile Asya arasındaki deniz yük trafiğinde, söz sahibi olacaksınız. Yunanistan'a rakip olup en güçlü projeye imza atacaksınız. Ama her nedense ondört yıl sadece yapım izni için bekleyeceksiniz. Bu konuda yorumu sizlere bırakıyorum.

Çandarlı limanı eğer biterse  Türkiye'nin en büyük konteyner limanı olacaktır. Yaklaşık 250 milyon YTL ye mal olacak liman yıllık 20 milyon ton kapasiteye sahiptir. Pire limanından dört kat daha fazla ekonomik hareketliliği olacak olan Çandarlı limanı tam kapasite ile çalışmaya başladığında ülke ekonomisine katkısının yıllık 150 milyar doları bulması beklenmektedir.

Sonunda 2009 yılı ile ilgili yatırımlar programına alınan ''Çandarlı Körfezi Kuzey Ege Zeytindağ Konteyner limanı ve Tersane alanı projesi'' 2009 ocak ayında ihalaye çıkmak üzere. Devlet Planlama Teşkilatına teslim edildi. Yıllardır raftan rafa kaldırılan projenin dosyaları bütün engellemelere ve dayatmalara karşın nihayet ortaya çıktı. Projenin 2,5 yıl gibi kısa bir sürede gerçekleşeceği söylensede ben bunu pek gerçekçi bulmuyorum. İzin alınması bile 14 yıl süren bu dev projenin yapımındaki bürokratik engelleri ve uyuşmazlıkları şimdiden görür gibiyim.

Ama şuna inanın ki artık bu Ülkenin bekleyecek zamanı ve gücü kalmadı.

Liman onayı için gerekli olan ÇED raporu 17 mart 2005 de alınıyor ve bugün tarih 2009 u gösteriyor. Fazla söze gerek yok.