Birleşmiş Milletler, yirmi yıllık müzakerelerin ardından, türünün ilk uluslararası anlaşması olan açık denizler için  deniz biyolojik çeşitlilik anlaşmasını kabul etti. 

BM Genel Sekreteri António Guterres Pazartesi günü yaptığı açıklamada, "Okyanus gezegenimizin can damarıdır ve bugün yeni yaşam pompaladınız ve okyanusa savaşma şansı vermeyi umuyorsunuz." dedi.

Ülkeler, kendi sularının kenarına kadar deniz biyoçeşitliliği üzerinde yargı yetkisine sahipt, ancak açık denizlerde, doğal çevre için çok az koruma var. (MAPOL gibi liman devletleri ve bayrak devletleri tarafından uygulanan önlemler dışında). BMDHS'deki yeni genişleme, deniz ortamını ve biyolojik çeşitliliği korumaya yönelik 75 ek madde ekliyor.

En önemlisi, antlaşma açık denizlerde deniz koruma alanlarının oluşturulması için yasal bir çerçeve oluşturmakta. 

BM'nin okyanuslar özel elçisi Peter Thomson,  verdiği demeçte, bu tür bir koruma şu anda ulusal sular dışında neredeyse yok, ancak 2030 yılına kadar dünya karalarının ve denizlerinin yüzde 30'unu koruma hedefine ulaşmak için gerekli olacak. Anlaşma, üye devletlerin açık deniz koruma alanları önermesine yönelik bir mekanizma içeriyor, yönetim ve izleme için ise genel yönergeleri ana hatlarıyla belirliyor.

Anlaşma, ilaçlar ve diğer ürünler yapmak için açık denizlerdeki deniz genetik kaynaklarının kullanılmasıyla yaratılan servetin dağıtılması için parasal bir fayda sistemi de kuruyor. Aynı zamanda, karbon tutma gibi deniz ekosistemi hizmetlerinin değerinin değerlendirilmesini ve iklim değişikliğinin etkisini dengelemek için ekolojik dayanıklılığın geliştirilmesini teşvik ediyor.. 

BM Genel Kurulu Başkanı Csaba Körösi Pazartesi günü Hükümetlerarası Konferans delegelerine “Yeni bir aracımız var.  Bu dönüm noktası niteliğindeki başarı, deniz biyolojik çeşitliliğinin korunmasına ve sürdürülebilir kullanımına yönelik toplu taahhüdünüze tanıklık ediyor."

Artık BM tarafından kabul edildiğine göre, anlaşmanın yürürlüğe girmesi için 60 ülkenin onaylaması gerekecek.

Çevreler, ABD Senatosunda onayın alınmasının zor olduğu görüşünde, zira Deniz Hukuku Ana Sözleşmesi bile hala onaylanmadı.

Editör: Nermin İstikbal