Türkiye’de siyasi, idari, hukuki ve toplumsal alanlarda yaşanan değişimlere neden olan 28 Şubat sürecini değerlendiren sivil toplum kuruluşları temsilcileri, Müslümanların büyük hakaret ve zulme uğradığını söyledi.
Bingöllü darbe mağdurları, 28 Şubat sürecini anlattı. O dönem Bingöl’ün Genç ilçesinde Milli Gençlik Vakfı’nda görev yapan Bingöl Din Görevlileri Derneği Başkanı Rauf Savaç, “O tarihte 7 yaşındaki bir çocuktan tutun da 70 yaşındaki insanlarımıza kadar çok zulümler yapıldı. Camiler, Kur’an kurslarımız ve medreselerimiz kapatıldı. Bizi en çok üzen ise o dönem tutuklananların çoğunun hala cezaevlerinde olmasıdır. Biz 28 Şubat’ı bu ülkenin zihninden ve tarihinden tamamen silmek istiyor isek, özellikle zulüm ve hakarete uğrayan o insanların bir an önce cezaevlerinden çıkmaları gerekiyor. Aksi takdirde bu insanlarımız ve Müslüman kesim diyemez ki çok şükür 28 Şubat’ın izlerini sildik. Hatırlayanlar iyi bilir o dönemde 28 Şubatçıların sıkça kullandıkları bir laf vardı, ‘28 Şubat Darbesi Bin yıllık bir operasyondur.’ Ama Allah’ın da bir hesabının olduğunu unuttular tabi. Bırakın Bin yılı, bir yıl dahi geçmeden çökmeye başladı çünkü bu ülkenin yüzde 99’u Müslüman. 28 Şubat’ta birinci hedef dini dersler veren, medreselerde bulunanlar ve İmam Hatip okuyanlardı. Aslında hedef tam manasıyla İslam diniydi” dedi.
Hükümetten taleplerinin bulunduğunu kaydeden Savaş, şunları söyledi:
“Özellikle Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan talep ediyoruz. Kendisi de İmam Hatip mezunudur ve 28 Şubat mağdurlarındandır. Artık 28 Şubat’tan dolayı mağduriyet yaşayanların mağduriyetleri giderilsin. Öğretmen, imam, en üst yöneticiler, ordu ve yüzlerce insan görevden atıldı. Bu insanların mağduriyetlerinin giderilmesi ve hakların geri verilmesi noktasında talepte bulunuyoruz.”
“MÜSLÜMANLAR BÜYÜK BİR ZULME UĞRADILAR”
28 Şubat mağdurlarından olan Memur Sen Bingöl İl Başkanı Mücahit Çelik ise, “Ne yazık ki tarihimizde 28 Şubat gibi talihsiz bir gün var. Özellikle o dönemde işin farkında olanlar bilirler ki Müslümanlar o dönemde büyük bir hakarete ve zulme uğradılar. Ben bir İmam Hatip mezunu ve Müslüman olarak o dönemi hatırlayınca çok duygulanıyorum çünkü Müslüman olarak iki kişinin bir araya gelip konuşması çok zordu. Çok büyük ıstıraplar yaşadık ve bununla birlikte din görevlisi olarak vaazlarımız ve hutbelerimiz büyük bir baskı altındaydı ama biz doğru bildiğimizi anlatmakta çekinmedik hiç ve dinimizin emrini anlatmaya gayret ettik” diye konuştu.
O dönemde en çok acıyı imam hatiplilerin yaşadığını anlatan Çelik, “Binlerce öğrenciyi içinde barındıran İmam Hatip Liselerinde okuyanların sayısı 80’e düştü. O dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan hocamıza çok baskılar yapıldı ve attığı her adımda karşısına ciddi sıkıntılar çıkardılar. O gün bizlere zulmü yaşatanların bugün esemeleri bile okunmuyor ve zulüm karlıklarıyla anılıyorlar. Tekrar o eski günlere dönmeme adına Müslüman kardeşlerimizin her zamankinden fazla birlik ve beraberliğe ihtiyacı vardır” ifadelerinde bulundu.
Kaynak: iha