'Su ürünleri geleceğin sektörü'

Umut Oran, ülkedeki balıkçılık sektörüne ilişkin yaptığı çalışmayı açıkladı.

CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, sürdürülebilir su ürünleri üretiminin, Türkiye’de temel “devlet politikası” olması gerektiğini belirterek, “Bu çerçevede gerekli stratejiler ile kısa, orta ve uzun vadeli eylem planları ve hedefler belirlenip uygulamaya konulmalıdır” dedi.

Oran yaptığı açıklamada, Türkiye’nin üç tarafının denizlerle çevrili olduğunu belirterek, “Karadeniz’de 247, Marmara Denizi’nde 200, Ege Denizi’nde 300 ve Akdeniz’de 500 balık türü yaşıyor. Ancak ne yazık ki ülkemizde balıkçılık sektörü kaderine terkedilmiş durumda ve potansiyeline uygun katma değeri yaratamıyor” dedi. Oran, Türkiye’nin sahip olduğu zengin su kaynakları ile dünyanın şanslı ülkeleri arasında yer almasına rağmen, bu kaynaklarını verimli kullanmadığını belirterek, “Güçlü devlet politikalarının geliştirilememesi nedeniyle su ürünleri sektörü ülke ekonomisine potansiyeli ile orantılı katma değer yaratamıyor. Su ürünleri üretimi, tüketimi ve ihracatında Türkiye, ‘Su akar AKP bakar’ deyimini haklı çıkarırcasına dünyanın çok gerisinde kalmaya devam ediyor” ifadelerini kullandı.

-“SU ÜRÜNLERİ GELECEĞİN SEKTÖRÜ”-

Oran, son yıllarda dünyada hızla gelişen, AB’de özel teşviklerle desteklenen su ürünlerinin geleceğin sektörü olduğunu belirtti. Karadeniz’de 247, Marmara Denizi’nde 200, Ege Denizi’nde 300 ve Akdeniz’de 500 balık türünün yaşadığını vurgulayan Oran, “Türkiye’nin deniz ve iç suları, soğuk ve sıcak su balık çeşitlerinin avlanması ve yetiştirilmesi için uygun ekolojik özelliklere sahip. Ancak tüm bu potansiyele rağmen Türkiye, balıkçılıkta gelişmiş bir ülke değil” dedi.

-“BALIKÇILIK SEKTÖRÜ KADERİNE TERK EDİLMİŞ”-

Oran, Türkiye’nin 2002’de 628 bin ton olan toplam su ürünleri üretiminin 2012’de 645 bin tonla yerinde saydığını belirterek şunları kaydetti: “Bu dönemde Türkiye’nin kültür balıkçılığı üretimi 61 bin tondan 213 bin tona yükselirken, yakalama bazında üretimi 567 bin tondan 432 bin tona geriledi.

Dünya üretiminde Türkiye’nin payı bu dönemde yüzde 0.5’ten yüzde 0.4’e geriledi. Yıllık üretimi 1 milyon tonu bile bulmayan Türkiye, toplam dünya su ürünleri üretiminde sadece yüzde 0.5 dolayında bir pay alabiliyor. Bu payın da yıllar itibariyle artmak bir yana gerilediği görülüyor. Ülkemizde 50 bin dolayında kişiye doğrudan istihdam sağlayan balıkçılık sektörü neredeyse kaderine terk edilmiş durumda ve sektör potansiyeline uygun katma değer yaratamıyor. Üstelik aşırı ve bilinçsiz avcılığın yanı sıra, çevresel olumsuz etkiler nedeniyle doğal su ürünleri kaynaklarımız her geçen gün azalıyor. Türkiye geleceğin sektörü olarak görülen bu alanda sahip olduğu büyük potansiyeli ne yazık ki kullanamıyor.” Oran, 2002-2013 döneminde balıkçılık ve diğer su ürünlerinde toplam ihracatın 121 milyon dolardan 561 milyon dolara yükselerek üçe katlanmakla birlikte; bunun toplam ihracattaki payının yüzde 0.3’le yerinde saydığını belirtti.

-“TÜKETİMDE DÜNYANIN ÇOK GERİSİNDEYİZ”-

Tüketimde dünyanın çok gerisinde olduklarına dikkat çeken Oran, “AB’de 24 kg ve dünya genelinde 16.4 kg olan kişi başına yıllık ortalama balık tüketimi Türkiye’de 7.6 kg ile çok düşük düzeyde. Kişi başına yıllık ortalama tüketim miktarı, Türkiye gibi üç tarafı denizle çevrili bir ülke olan İspanya’da 40 kiloya ulaşıyor” dedi. Türkiye’de balıkçılık ve su ürünleri sektörünün ihmal ediğini vurgulayan Oran, “Bu alanda olumlu politikalar üretilmemiş, siyaset ve bürokrasi sektöre gereken önem ve değeri vermemiş, sektörün geliştirilmesi yönünde güçlü bir devlet politikası ortaya konulmamıştır. Sürdürülebilir su ürünleri üretimi, ülkemizde temel devlet politikası olmalı ve bu çerçevede gerekli stratejiler ile kısa, orta ve uzun vadeli eylem planları ve hedefler belirlenmelidir” ifadelerini kullandı. Oran, balıkçılık ve su ürünleri sektörüne ilişkin çözüm önerilerini şöyle sıraladı:

“-Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü’nün görev ve yetki kapsamı genişletilmeli, aynı alanda görev verilmiş farklı kurumlar arasında eşgüdümsüzlük giderilmelidir.

-Tarım Bakanlığı’nda, kıyı illeri ve sektörün yoğun faaliyet gösterdiği illerde Su Ürünleri Şube Müdürlükleri kurmalı ve Balıkçılık Teknolojisi ve Su Ürünleri alanında uzman kişilerin istihdamı artırılmalıdır.

-Su Ürünleri Üretici Birlikleri ve Balıkçı Kooperatifleri Üst Birliklerinin alt yapıları güçlendirilmelidir.

-Sürdürülebilir avcılık için, her denizde farklı bölgesel balıkçılık modelleri geliştirilmelidir.

-Kıyı bölgelerde ve baraj göllerinde ağ kafes yetiştiriciliği için uygun üretim alanları belirlenmeli, bu alanda hasat edilen ürün miktarı yerine maliyetleri azaltacak şekilde yem desteği verilmeli, yemde KDV oranı düşürülmelidir.

-Azalan su kaynakları göz önüne alınarak kapalı devre üretim sistemleri geliştirilmelidir.

-Sektörde yetersiz olan özel sektör-üniversite işbirliği geliştirilmeli, sektörün büyümesine yönelik Ar-Ge projeleri yürütülmelidir.

-Tüketimin artırılmasına yönelik kamu spotları ve tanıtım faaliyetleri gerçekleştirilmelidir. Balık tüketim alışkanlığının oluşması için yeni uygulamalar geliştirilmelidir. Kültür balığı hakkındaki önyargıları giderecek çalışmalar yapılmalıdır.

-HES yapımında, bunun su ürünleri yetiştiricilik işletmelerine etkileri ve ekosistem dikkate alınmalıdır.

-İklim değişikliğinin doğal ekosisteme etkisi ile su ürünleri avcılığı ve yetiştiriciliğine etkileri araştırılmalıdır. -İhracatın artırılması için, yeni teknolojilerle, iç ve dış pazar taleplerine göre üretim çeşitlendirmelidir.

-Su ürünleri yetiştiriciliğinde ‘iyi tarım’ uygulamalarının yaygınlaştırılmasına çalışılmalı, bu çerçevede dalyanlarda yapılacak yetiştiricilik modellerine devlet desteği sağlanmalıdır

-Su ürünlerinde ihracat açısından önem taşıyan işleme teknolojisi geliştirilmeli ve yaygınlaştırılmalı, işlenmiş üründe tüketici güveni için markalaşma sağlanmalıdır.

-Sektör çalışanlarının sosyal güvenlik durumları iyileştirilmeli, balıkçılık teknolojisi ve su ürünleri mühendislerinin görev tanımı yapılarak, istihdamı artırılmalıdır. Sektörde kalifiye eleman açığını giderecek çalışmalar yapılmalıdır.

-Kaçak ve yasa dışı avcılıkla mücadele edilmelidir.”

Editör: TE Bilişim