Türk Balıkçı Gemilerinin Feryadı
12 Haziran 2009 Tarihinde Cezayir tarafından tutuklanarak Annaba limanına çekilen 3 balıkçı gemimizin sahibi şirketin ortağı Hasan ŞerefoğluDışişleri Bakanlığı'na mektup yazdı.
Mektup şöyle:
Konu : Cezayir’de Türk Balıkçı Gemileri
İlgi : T.C.Dışişleri Bakanlığı Konsolosluk Daire Başkanlığı ‘nın 29 Haziran 2009 tarih ve Sayı : B.06.0.KOKD.0.0.915.20-2009/291128 Konu : Cezayir Annaba Limanına çekilen Türk Balıkçı gemileri yazısı
Biz Cezayir Balıkçı Gemileri sahipleri ile anlaşma yaparak, denizde canlı olarak yakalayacakları orkinosları satın alıp, kafese transfer edip, ithalatlarını müteakip, canlı olarak Türkiye’deki çiftliğimize getirmek üzere gittik.
6 Haziran da Anlaşmalı Cezayir Balıkçı gemileri ile denize açıldık. 10 ve 11 haziran tarihlerinde onların yakaladıkları balıkları kafeslerimize transfer ettik.
12 haziran 2009 tarihinde Cezayir Sahil Güvenlik Komutanlığı botları tarafından Annaba Limanına getirildik.
Bağlanan 3 gemimizin özellikleri :
1.
İsmi : Akua Dem 2
Cinsi : Balık İşleme Fabrika Gemisi
Sicil No : İzmir 2433
Tam Boy : 48.47 m
En : 15 m
Imo No : 9069968
Bu operasyonda kullanılış amacı : Şirketimize ait olup operasyonlara yardımcı, gerektiğinde römorkör olarak,
2.
İsmi : Serter Ahmet 1
Cinsi : Balık Avlama Trol Gırgır Gemisi
Sicil No : İstanbul 6572
Tam Boy : 30.6 m
En : 10.5 m
Bu operasyonda kullanılış amacı : Kiralık olarak çalışmakta olup, kafes çekmek için römorkör olarak,
3.
İsmi : Abdi Baba 3
Cinsi : Balık Avlama Gırgır Gemisi
Sicil No : Trabzon 409
Tam Boy : 29.5 m
En : 9 m
Bu operasyonda kullanılış amacı : Kiralık olarak çalışmakta olup, kafes çekmek için römorkör olarak,
Soruşturma süresi sonunda yapılan ilk mahkeme sonrasında gemide 4 aydan beri bulunan personel değişikliğine gidilmiş, belirli periyotlarla da değişiklikleri yinelenmiş olup daimi olarak gemilerde 3 er olmak üzere toplam 9 personel kalmaktadır.
Annaba Mahkemesi Soruşturma ve Mahkeme süresince ;
1. Kaçak balık avlamak,
2. Kaçakçılık yapmak,
3. Gemi evraklarında tahrifat yapmak “ la suçladığı bizleri.
5 Nisan 2010 tarihinde ise ;
1. 3 gemimize el konulması,
2. 3 geminin kaptanı ve armatörüne 3 er yıl hapis cezası,
3. Kaçakçılığa konu olan balık değerinin 10 katı para cezası ödenmesi, olarak karar verdi.
11 ay süren soruşturma ve mahkemeler süresince 2 defa hakim değiştirildi.
Tüm bu süreç boyunca savunmaya çalıştığımız konular :
1. Gönderdiğimiz gemiler kesinlikle orkinos gırgırı değildir. Kafes çekmek ve lojistik destek sağlamak için gönderildiler. Belgeleri ve uluslararası kayıtları da bu şekildedir. Bu durumda T.C. kayıtları Cezayir Mahkemesi’nce kabul görmüyor.
2.Cezayir Bayrağı altında kayıtlı böylesine bir römorkör teknesi ve orkinos kafesi olmadığından; Cezayirli balıkçıların avladığı orkinosları emaneten kafeslerimize almış olarak, av sezonu bitiminde gümrüklemesini yapmak üzere denizde beklemede idik. Sahil Güvenlik tarafından çağırıldık ve davete icabet ettik. Yani kesinlikle bir yere kaçmadık. Zaten ithalat evrakları olmayan bir balığın ticari değeri de sıfırdır.
3. Gemiden sadece birinin gemi jurnalinde, yanlış yazılmaktan dolayı üzeri çizilerek uluslar arası denizcilik teamüllerine göre düzeltme yapılmıştır. Bu da kesinlikle tahrifat değildir. Bunda bir kasıt aramak art niyetli olur.
4. Soruşturmada alınan ilk ifadelerimiz tamamen bize bir suç isnat ettirilmek üzere planlanmıştı. Arapça yazılan ifadelerin ne olduğunu bilmeden baskı altında imzalamak zorunda kaldık.
5. Belki de hayatında hiç balıkçı gemisi görmemiş bir sörveye, Akua Dem 2 gemimiz için av yapabilir raporu yazdırıldı. Mahkeme ve hakimler de, ortada olmayan,sadece Coast Guard’ın ilk soruşturma raporunda yer alan bu söylemi referans aldı.
6. Defalarca yazılı ve sözlü olarak, geminin av yapıp yapamayacağının tarafsız bir sörveyce yeniden tespiti için talepte bulunmamıza rağmen, bu talebimiz değerlendirilmedi.
7.İlk soruşturmanın uzaması nedeniyle ikinci defa görevlendirilen Cezayir Silahlı Kuvvetler İdari İşler Departmanı’nın yapmış olduğu soruşturmanın dikkate alınmasını talep ettik ki o raporda gemilerimizin av yapamayacağı belirtiliyordu, maalesef o rapor da değerlendirilmedi.
8.Sayın Cezayir Büyükelçimizin bu konuda vermiş olduğu taahhütname değerlendirmeye alınmadı.
9.Bize av öncesi Sn. Cezayir Büyükelçimizin de bizzat katıldığı toplantıda ‘istediğiniz balıkçıyla anlaşın ve çalışın yazılı izne gerek yok’ diyen Bakanlık Müsteşarı’nın ve karşılıklı ifadelerinde kendisiyle kavgalı olduğu anlaşılan (sonradan görevden alındı) Balıkçılık Genel Müdürü’nün de 3 yıl hapis ve memuriyetten men cezaları almaları, bizim ayrıca Cezayir’de politik bir kavganın ortasına düştüğümüzü göstermektedir.
Hiç hak etmediğimiz böylesine afaki suçlama karşısında, doğru olmanın verdiği güven ve sükunetle adaletin tecellisin bekledik. Her ne kadar üst mahkemelerde hakkımızı aramaya devam edeceksek de ; Adilane olmayan bir yargı sonunda, Cezayir’in sahip olmadığı türden 3 gemimize el konulması şeklinde değerlendirdiğimiz bu durum için Devletimizin bizi korumasını ve gemilerimizi oradan kurtarmasını talep ediyoruz.
Saygılarımızla
Hasan ŞEREFOĞLU
Şirket Ortağı ve Operasyonların başında olarak 3 yıl hüküm giymiş kişilerden biri
Ek : 1 adet mukayeseli tekne resmi
DAĞITIM :
Dışişleri Bakanlığı - Konsolosluk Daire Başkanlığı’na
Ulaştırma Bakanlığı - Deniz Ulaştırma genel Müdürlüğü’ne
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı – Koruma ve Kontrol genel Müdürlüğü’ne
Cezayir Büyükelçiliğimize
Deniz Ticaret Odası Başkanlığı’na
İhracatçılar Birliği Başkanlığı’na
NORMAL BİR AV GEMİSİ
a- Kıç tarafta büyük bir boşluk ve ağ var
b-1 ve 2 nolu kısımda ağı atacak, toplayacak güçlü ırgat donanımı (vinç) var.
c- 3 nolu kısımda (küpeşte boyunca) ağı düzgün bir şekilde denize atacak düzenek var.
AVCILIKLA SUÇLANAN AKUA DEM 2 GEMİSİ
a- Kıç tarafta ağı koyacak bir boşluk yok, aksine ağ atmaya tamamen engel bir buzhane var.
b- Ağı atacak ve toplayacak ırgat donanımı yok
c- Gemi küpeştesinde böyle bir düzenek yok
