"Otel infocuları, tekne turu bileti satışı yaparken müşterilere Aşıklar Mağarası'na gidileceğini ve Damlataş açıklarında yüzme molası verileceğini söylüyorlar. Fakat bu bölgeler yasaklandığı için müşterilerle sürekli tartışmak durumunda kalıyoruz. Müşterilerimiz de haklı olarak biletlerin satışı esnasında kendilerine bu yerlerin fotoğraflarının gösterilerek anlatıldığını söylüyorlar. Yasaklar arttıkça hizmet kalitesi de sınırlanıyor. Örneğin 3 mil açığı geçemiyoruz. Yunus balıkları o bölgelerde görülüyor. Belediye adaletli davranmıyor. Denizlerde kirlilik ne zaman oluşsa cezayı teknelere kesiyorlar. Oysa ki çoğunlukla denizleri kirletenler oteller ve restoranların limana açılan kanalizasyonları. Muhakkak aramızda vatan haini vardır ve pisliğini denize döküyordur. Ama bu yüzde 5'i geçmez. Gerçek suçlular yüzde 95'in içerisinde gizli. Günah keçisi her zaman bizleriz. HANUTÇULUK PROBLEMİ Kesilen cezalar belimizi büktü, borç içinde sezonu kapatacağız. Belediyenin ve Denizcilik İşletmeciliği'nin vergi, harç toplamanın dışında bizlere de hizmet etmesi gerekiyor. Teknelerle hiç bir bağlantısı olmayan insanlar ortalıkta dolaşıp bizim adımıza bilet satıyorlar. Hanutçuluk çok fazla. Bir turist iskeleyi baştan sona gezdiğinde yaklaşık 20 kişi ona merhaba diyor, bilet satmak istiyor. Turistlere yapılan sarkıntılıkların haddi hesabı yok. Turizmci kültürüne sahip olamamış insanların çalışıyor olması, hizmet kalitesini düşürüyor. Eğitimli kişilerin turizmde sayı olarak artması gerekiyor. Tekneler arasında gruplaşmalar olmuş ve başı boşluk var. Var olan kooperatif faal hale geçirilemiyor. Bu konuda hata bizde. Kooperatifi hayata geçirebilirsek hakkımızı daha profesyonel şekilde arayabiliriz. İskele Alanya'nın kalbidir. Günde 5 bin civarında yolcu taşıyan teknelerden, fırıncılar, tekeller, kasaplar, manavlar ekmek yiyorsa tek taraflı yaklaşım Alanya'ya kesilen bir ceza olur. Turizm gibi hassas bir sektörde yaklaşım kişisellikten uzak kalmayı gerektirmeli, herkes üzerine düşen görevi yerine getirmelidir."
Editör: TE Bilişim
