İzmir'de ihtiyaçtan fazla balık tutulması fiyatları düşürürken, esnaf arz-talep dengesinin kurulamaması nedeniyle zarar ettiğini açıkladı.

2012-2013 av sezonu, İzmir'de Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ile Ulaştırma Haberleşme ve Denizcilik Bakanı Binali Yıldırım’ın katılımlıyla 1 Eylül’de açıldı. 1 Eylül 2012 –31 Ağustos 2016 tarihleri arasındaki avlanma döneminde uygulanmak üzere hazırlanan “3/1 Numaralı Ticari Amaçlı Su Ürünleri Avcılığını Düzenleyen Tebliğe göre bu yıl ilk defa Türk endüstriyel balıkçılığında beklenilenin aksine bir gelişme oldu. Gırgırla avlanan balıkçılar 1 Eylül’de, 'Vira bismillah' derken, trol avcılığı da 15 Eylül tarihinde başladı.

5 aylık yasağın sona ermesiyle ülke genelindeki trol balıkçıları denize açılarak ağlarını suya bıraktı. Türkiye’de trol balıkçılığı ile öne çıkan Foça'daki avcılar ilk seferlerinden bereketli bir av ile döndü ancak kamyonlar dolusu balık fiyatların da bir anda düşmesine neden oldu.

Konu hakkında açıklama yapan İzmir Bölgesi Su Ürünleri Kooperatifler Birliği Başkanı Kemal Yılmaz, söz konusu durumun arz talep dengesinin sağlanamamasından kaynaklandığını söyledi. Tekne başına kota getirilmesinin şart olduğunu belirten Yılmaz, şöyle konuştu:

“Balıkçımız bu sistemde hiçbir zaman para kazanamaz. 5 ay yasak döneminde denizlerimiz dinlendi. Balık çoğaldı. 5 ay süren sabırlı bir bekleyişin ardından balıkçılarımız adeta denize hücum etti. Kamyonlar dolusu balıklar tutuldu. Ama buna rağmen balıkçımız daha sezonun ilk gününde zarar etti. Özellikle Türkiye’nin birçok yerinden de satılmak üzere balık getirilen İzmir balık halinde yer gök balık oldu. İhtiyacın üzerinde gelen tonlarca balık bu durumu fırsat bilen ihracatçı firmalara yok pahasına satıldı. Bu sistemde bir hata var. Ülkemizde AB ülkeleri örnek gösterilerek bir şeyler değiştiriliyor. Bu değişikliklere bizler de uyuyoruz. AB’ye uyum değişikliklerinin hep külfet olan kısımları ile karşılaşıyoruz. Artık her nedense henüz fayda sağlayan bir yanını göremedik. Gelişmiş birçok denizci ülke balıkçısına kota uygularken, biz ise sadece hamsi balığında uyguladığımız kotayı bile kaldırdık. Yani balıkçıya şunu dedik, ’Kardeşim git denizi kurutana kadar avlan.’ Bu sistemle denizlerimizde sürdürülebilir balıkçılığı sağlayamayız. Stoklarımızı koruyamayız. Arz-talep dengesi kurmak zorundayız."
Editör: TE Bilişim