Balıkçılar 4 ay sonra yasağın kalkmasıyla demir aldı. Gece yarısı ağlarını denize atan balıkçıların kimi mutlu kimi buruk döndü. Ancak havalar soğudukça balık çoğalacak ve fiyatı da düşecek.

Av yasağının sona ermesiyle birlikte balıkçı tekneleri, "Vira bismillah" diyerek, denize açıldı. Ağlarını dört aylık bir aradan sonra tekrar denize salan balıkçılar, kasa kasa istavritlerle balık halinin yolunu tuttu. Nisanda başlayan balık avı yasağının sona ermesine birkaç saat kala, soluğu Büyükçekmece Mimar Sinan Limanı'nda aldık. Limana demirli olan 65 metre boyundaki "Hacı Mustafa Kuloğlu" isimli balıkçı gemisi ile yeni sezonun ilk balıklarını avlamak için gece yarısına doğru yola çıktık. Balıkçıları, eşleri ve çocukları el sallayarak limandan uğurladı. Yola çıkar çıkmaz mürettebatın "naylon" olarak tabir ettiği yağmurluklar ve çizmeler poşetlerinden çıkartılarak dağıtıldı. 30 mürettebatın bulunduğu gemi gecenin karanlığında yol alırken, 32 yaşındaki genç kaptan Haşim Kul, son hazırlıkları bizzat denetledi. Bu sırada kısa bir süre sohbet etme fırsatı bulduğumuz Kul'un, dedesi ve babasından sonra bayrağı devraldığını öğrendik. Çocukluğu denizlerde geçen kaptanımız, 14 yaşından itibaren balık avına çıktığını anlattı bize. Birlikte çıktığımız kaptan köşkü de oldukça modern cihazlarla donatılmış durumdaydı. Buradaki sonar cihazlarıyla, balık sürülerini yakın takip altına aldıklarını söyledi Kaptan Kul. Bu av sezonunun oldukça bereketli geçeceğini de özellikle vurguladı.

İLK AĞ BOŞ KALDI

Marmara Denizi'nin açıklarına geldiğimizde balık yasağı da sona ermişti. Işıklarını söndürerek sessiz bir şekilde ilerleyen geminin sonar cihazlarından büyük bir balık sürüsü tespit edilince, büyük bir hareketlilik başladı. Hazır kıta bekleyen personel, önce geminin arkasında bağlı bulunan küçük tekneyi denize indirdi. Ardından Haşim Kaptan'ın usta manevrasını, gecenin karanlığında ilgi ile izlemeye başladık. Dev balıkçı ağı, 10 dakika gibi kısa bir süre içinde geniş bir alana yayılmıştı. Hemen ardından ağın toplanacağını ve balıkların gemiyi dolduracağını düşündük. Ama bunun o kadar kolay olmadığını anladık. Ağın atılmasının ve toplanmasının en az iki saati bulduğunu söyledi balıkçılar. Bir süre sonra, mürettebat büyük bir sabırla ağı toplamaya başlarken, biz de heyecanla çıkacak ilk balıkları beklemeye koyulduk. Bu sırada ağın, denizin dibindeki balçığa takılması ve az da olsa yırtılması moralleri biraz olsun bozdu. Fakat asıl hayal kırıklığı, avlanan sardalyaların oldukça küçük olmasıyla yaşandı. Saatler süren çabanın ardından ağdaki küçük sardalyalar tekrar denize bırakıldı ve yeni bir bölgeye doğru yol almaya başladık. Bu sırada, "Ayağımız mı uğursuz geldi?" diye düşünmeden de edemedik ama geçen sene ilk gün teknelerin boş döndüğünü öğrenince, rahat bir nefes aldık. Denize bırakılan sardalyalar ise, geminin peşinden bir an olsun ayrılmayan martılar için bir ziyafete dönüştü.

TAM İSABET

Kaptanımız yeni rotamızı belirledi ve biraz daha açığa doğru ilerledik. Bu kez hedefi onikiden vurduk. Saatler 05.00'i gösterirken geminin güvertesine ilk balıklar dolmaya başladı. İstavrit ağırlıklı balıkların arasına 9-10 tane palamut, biraz hamsi ve bir tane de camgöz olarak tabir edilen küçük bir köpek balığı karışmıştı. Balıklar kasalara dolduruldu. Tam 120 kasa istavrit yakalanmıştı. Haşim Kaptan durumdan memnundu. "Geçen sene fırtına yüzünden elimiz boş dönmüştük. Bu yıl ilk günden fena sayılmayacak bir balık yakalandı" diyerek açıkladı bu memnuniyetini.

ÇİLELİ VE ZOR BİR MESLEK ONLARINKİ...

Mürettebatla yaptığımız sohbette, maaşlarının bin 500 lira ile 5 bin lira arasında değiştiğini öğrendik. Birçoğu işsizlik nedeniyle bu işi yaptığını anlattı. Mantar toplayıcısı, ağcısı, kurşuncusu, ırgatı, palacısı, makinecisi, aşçısı... 50 yaşındaki, 35 yıllık balıkçı palacı Nail Bahtiyar, 4 çocuğundan hiçbirinin kendi mesleğine bulaşmasını istemiyor. "Çünkü çok zor" diyor.

PALAMUT BOL OLACAK

Haşim Kaptan'ın kuzeni olan İstanbul Deniz Avcıları ve Üreticileri Birliği Başkan Yardımcısı Murat Kul'la konuştuk, bu sırada. Bize bu yıl palamutun bol olacağının müjdesini verdi. İlerleyen haftalarda tanesi iki liraya palamut yenilebileceğini söyleyen Kul, ilk ağda yakaladıkları sardalyaları küçük olduğu için denize atarak, yeniden yaşama şansı verdiklerini söyledi. Lüfer balığına uygulanan 20 santim yasağını "Uygulanması zor" diye niteleyen Kul, şöyle devam etti: "Lüfer zaten göç balığı. Normal boyu da 15-16 santim. Denizlerimizde sürekli olan bir balık değil. Avlayabildiğimizi avlıyoruz. Ağlarımıza takılan lüferlerin boyunun kaç santim olduğunu bilmemize imkan yok. Belirlenen sınırın altında olması durumunda denize atmamıza da imkan yok. Çünkü birçoğu ölmüş olacak. Bunun tekrar gözden geçirilmesinde yarar var."

KİMİ UMUTLU KİMİ BURUK DÖNDÜ

Av yasağının sona ermesiyle 'Vira Bismillah' diyerek Karadeniz'e açılan balıkçılar, ilk avlarından döndü. Trabzon'da toplanan ağlardan bol miktarda palamut, az da olsa istavrit ile mezgit çıktı. Sezonunun ilk avından mutlu dönen balıkçılar, özellikle palamut avından umutlu olduklarını ifade etti. Kocaeli'nde balıkçılar, bu yıl da ilk gün umduklarını bulamadı. Kimi eli dolu, kimi boş döndü. Hale eli dolu dönenlerin yüzünü güldüren balık ise istavrit oldu. Yaklaşık bir hafta daha denizde durgunluk bekleyen balıkçılar akabinde balığın bollaşacağını düşünüyor. Samsunlu balıkçılar tekneleri çeşitli balık türleriyle dolu vaziyette limana döndü. Samsun Su Ürünleri Komisyoncuları Derneği Başkanı Davut Kıyak, balığın bu sene bol olduğunu, vatandaşın bu sezon düşük fiyatlara balık yiyebileceğini söyledi. Kıyak, "Yeni sezonun ilk gününde Samsun'da 40 ton istavrit, 15 ton palamut, 1 ton mezgit ve 500 kilo da barbunya avlandı. Bu çok iyi bir rakam. Havanın soğumaya başlamasıyla balık daha da bol olacak'' dedi. Ordulu balıkçılar ise gece saatlerinde açıldıkları denizden elleri boş döndü. Limana yaklaşık 40 kasa istavrit balığıyla dönen Adem Yılmaz, ''Bu durumu havanın sıcak olmasına bağlıyoruz. Havaların soğumaya başlamasıyla birlikte balığın da bollaşacağını umut ediyoruz. Sezondan umutluyuz'' dedi. Sezondan bekledikleri verimin ilk gününü istavrit ve palamut avlayarak tamamlayan Sinoplu balıkçılar ise limana tebessüm ederek döndü. Giresunlu balıkçılar ise umduğunu bulamadı. Engin Demiray, az miktarda balıkla kıyıya geldiklerini söyledi. Demiray, "Palamut avı için olumlu işaretler var. Zaten Karadeniz'de balık avı palamut, istavrit ardından hamsi avı ile devam eder' dedi. Marmara'da denize açılan Bandırmalı balıkçılar da umduğunu bulamadı.

Editör: TE Bilişim