Selçuk Yaşar, bin 500 adet basılan ve başta Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakan Erdğan olmak üzere tüm bakanlarla milletvekillerine gönderilmeye başlanan yeni kitabında devlet desteğinin önemine değiniyor

"Çipura ve Levrek Sektörü Ülkemiz İçin Stratejiktir" başlıklı yeni bir kitap yayınlayan Yaşar Topluluğu Onursal Başkanı Selçuk Yaşar, Yunanistanlı üreticilerin devlet desteğiyle Türkiye'yi geride bıraktığına ve pazarda lider olduğuna dikkat çekti. Bin 500 adet basılan ve başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Recep Tayyip Erdğan olmak üzere tüm bakanlarla, milletvekillerine gönderilmeye başlanan kitabında AB'den örnekler veren Selçuk Yaşar, "AB'de çipura ve levrek sektöründe kıyıdan uzaklıkta 1.1 kilometre, derinlikte ise 30 metre şartı aranmıyor. Oysa Türk üreticileri bu iki şart nedeniyle oldukça ciddi sıkıntılar yaşıyor" dedi. 

"MİLLİ POLİTİKA OLMALI"
Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke olmanın yetmediğini ve hükümetin desteğiyle "kıyıdan uzaklık" ve "derinlik" sorunlarının en kısa sürede AB düzeyine getirilmesi gerektiğini belirten Selçuk Yaşar, görüşlerini şöyle ifade etti: "Ülkemizde balıkçılık sektörü hükümetimizin desteğiyle milli bir politika çerçevesinde değerlendirilmeli. Bu yönde atılan olumlu adımlar var. Bunlar, Türk balıkçılık sektörü tarafından memnuniyetle karşılanıyor. Ancak, özellikle çipura ve levrek üretiminde ve yetiştiriciliğinde "kıyıdan uzaklık" ile "derinlik" sorunları ne yazık ki gündemdeki yerini koruyor. AB'deki sektörel normlar ülkemizde tümüyle geçerli kılınamıyor. Türkiye'nin bu konuda AB ülkelerinin ve özellikle komşumuz Yunanistan'ın yaptığı çalışmaları dikkatle incelemesi ve örnek alması gerekir." 

YUNANİSTAN ÖRNEĞİ
"Komşumuz Yunanistan'dan her gün ABD'ye onlarca uçak dolusu çipura ve levrek ihraç ediliyor. Türkiye, sektördeki temel problemler ortadan kaldırıldığı takdirde, bu pazarda rahatlıkla lider olabilir. Bu potansiyelin Türkiye tarafından iyi değerlendirilmesi gerek." 
Türkiye'de çipura-levrek üreticiliği ve yetiştiriciliğinin öneminin önümüzdeki 10-15 yıl içinde çok daha iyi anlaşılacacağını ifade eden duayen işadamı, "Denizlerimizde hızla artan kirlilik sebebiyle pek çok balık türü artık yok oldu. Bu üzücü gerçek yapılan bilimsel araştırmalarla da kamuoyunun dikkatine sunuluyor ve küresel ölçekte neler yapılması gerektiği uluslararası ortamlarda analiz ediliyor" dedi. 

STRATEJİK GERÇEKLER
Bu tehlikeli tablonun, denizlerdeki doğal balık stoklarının yok olmasına neden olduğunu vurgulayan Yaşar şöyle konuştu: "Buna karşın nüfus hem dünyada hem de Türkiye'de hızla artıyor. Artan nüfusumuzu sağlıklı besleyemediğimiz takdirde buna bağlı belirecek sağlık problemleriyle nasıl başa çıkılacak? İşte bu noktada çevreye saygılı ve modern teknolojiye sahip olarak yapılan çipura ve levrek üreticiliği, yetiştiriciliğinin stratejik önemi ortaya çıkıyor. Zira çipura ve levrek Türkiye'deki hayvansal protein ihtiyacının giderilmesinde de önemli rol oynuyor."

"Avlanan balık sayısı azalacak"
Bugün yaklaşık 500 bin tonlarda olan balık avcılığının 2050 senesinde 150 bin tonlara düşüceğini vurgulayan Selçuk Yaşar, "Bilinmelidir ki o yıllarda dünya nüfusu 10 milyar dolayına ulaştığında, Türkiye 100 milyon vatandaşını doyurmak zorunda kalacak. Avrupa'nın hızla yaşlanan nüfusu karşısında ülkemizin sahip olacağı genç insan potansiyeli elbette önemli. O kuşaklarımızı iyi besleyebildiğimiz takdirde ülkemizin önünde kimse duramaz. Üç tarafı denizlerle çevrili olan, göl ve akarsu zengini Türkiye'nin bu gücünün sunduğum gerçekler ışığında iyi değerlendirmesi memleketimizin hayrına olacak" diye konuştu. 
Editör: TE Bilişim