Bafa Gölü kirlilikten kurtulacak  

Büyük Menderes Nehri deltasının güneydoğusunda yer alan, en derin yeri 21 metre olan Aydın ve Muğla il sınırındaki Bafa Gölü, uzun yıllardır uğraştığı çevre kirliliğinden kurtulma aşamasına geldi.

Göle dökülen nehir sularının kimyasal içeriği ve azalan oksijen miktarı sonucu oluşan kirlilik, bölgedeki zeytinyağı fabrikalarının yaptırdığı sızdırmasız havuzlar sayesinde önlenmeye başladı.

Söke Ziraat Odası Başkanı Muhsin Örnek, Bafa Gölü çevresinde faaliyet gösteren fabrikaların, gölün kirletilmesini önlemek için yaptıkları girişimin son derece sevindirici olduğunu ifade etti. Söke Ovası'nın veriminde, kirlilik nedeniyle son yıllarda düşüş yaşadığını anlatan Örnek, “Ürünün zenginliği temiz topraklarla bağlantılı. Dolayısıyla Büyük Menderes Nehri'nden verilen kirli suyla Bafa Gölü doğaya ve çevresine zarar veriyor. Oysa sürdürülebilir yaşam için doğa temizliği şarttır. Biz bu konuda Doğa Hayatı Koruma Vakfı ile etkin bir çalışma içindeyiz” dedi.

EN ÇOK ETKİLENEN AKYENİKÖY

Bafa Gölü'nün kirliliğinden en çok etkilenen belde olduklarını söyleyen Akyeniköy Belediye Başkanı Yılmaz Öz de Bafa Gölü çevresindeki fabrikaların kirliliğin önlenmesi için aldıkları tedbirlerden son derece memnun olduklarını kaydetti.

Aydın Ziraat Odası Başkanı Rıza Posacı ise Ege Bölgesi'nin en önemli sulak alanlarından olan ve ismi efsanelerle özdeşleşen Bafa Gölü'nde yaşanan kirliğin toplu balık ölümlerine, tarlalarda verim düşüklüğüne yol açtığını, bu konuda Uşak, Denizli ve Aydın Valiliğinin son derece etkin önlemler almak için çalıştıklarını kaydetti.

Kirliğin, çevredeki fabrika ve iş yerlerinin atık sularından kaynaklandığını anlatan Posacı, 2007 yılında yaşanan kuraklık nedeniyle, Büyük Menderes Nehri'nin debisinin düştüğü, sulama suyu temininde yetersizlikler yaşandığını hatırlatarak, su miktarındaki azalmayla birlikte kirliliğin arttığını ifade etti.

Bunun üzerine DSİ'nin yaptığı araştırmada, Bafa Gölü ile Büyük Menderes Nehri'nin doğal bağlantısı olan Dalyan Kanalı boyunca, yer yer çipura ve kefal balıklarının öldüğünün de tespit edildiğini kaydeden Posacı, “Bu ölümlerin olduğu hat boyunca su yüzeyinin kirli yağ ve benzeri örtü tabakasıyla kaplı olduğu tespit edilince, bölgedeki fabrikalar olayın önemini kavradı ve gereken tedbirleri aldı. Tedbirler sayesinde topraklarımız yeniden verimli hale gelecektir” dedi.

ATIKLAR FABRİKADA DEĞERLENDİRİLECEK

Bafa Gölü kıyısında bulunan fabrikalardan olan Çeri Kontinü Zeytinyağı Fabrikası ortaklarından Yalçın Kocakaya, göl çevresinde yaklaşık 10 adet zeytinyağı fabrikası bulunduğunu belirterek, geçen yıllarda bu fabrikalarının, zeytin mevsiminde sıktıkları yağdan sonra çıkan zeytin kara atık sularını doğrudan göle verdiklerini hatırlattı. Göldeki kirliliğin artması nedeniyle zeytin kara atık sularını göle vermediklerini ve bu suların toplanması için sızdırmaz havuzlar yaptıklarını ifade eden Kocakaya, şu bilgileri verdi:

“Bizim tesisimiz ve göl çevresindeki diğer fabrikalar sızdırmaz havuzlar yaptı. Atık sular kademeli olarak çökertme havuzlarından geçerek, büyük havuza gidiyor. Çevre Yasası uyarınca kapasitemize göre 1125 tonluk olması gereken havuzu, daha büyük inşa ederek 1300 tonluk yaptırdık. Taban sızdırmasız maddeyle kaplandığından, kara suyun bir damlası bile doğaya gitmiyor. Kara sular büyük havuzda birikerek buharlaşıyor ve dipte kalan tortu da işlenerek yakıt olarak kullanılacak. Bu konuda çok hassassız. Çünkü fabrikamızın yanında bulunan turistik tesisler de bize ait. Biz turizmden de ekmek yiyoruz. Gölün temiz olması, turizmin geleceğini yakından ilgilendirmektedir. Gölün genel kirliliği nedeniyle, yazın yaşanan kokudan turistler gelmez oldu. Acenteler turları iptal ettiler. En verimli aylarda iş yapamaz olduk. Turist gölün kıyısına gitmek, suyun yanında oturmak istiyor, ancak kokuyu görünce kaçıyor. Bölgemizdeki tüm fabrikalar, bizim gibi sızdırmasız havuzlarını yaptılar.”

BAFA GÖLÜ'NE SAHİP ÇIKALIM

Kuşadası Eko Sistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği Başkanı Bahattin Sürücü de söz konusu bölgede yaptıkları geziyle fabrikaların bu konudaki çalışmalarını yerinde gördüklerini söyledi.

Gölün doğusunda kara atık su probleminin kalktığını bildiren Sürücü, “Yetkililer Menderes Nehri'ne kara atık su salınmasını da yasaklamalıdır. Bu göl ülkemizin en güzel gölüdür. Gölün eski günlerine dönmesini umut ediyoruz. Hem turizminden, hem zeytininden, hem de balığından ekmek yediğimiz göle biz de sahip çıkıyoruz. Çünkü çocuklarımızın geleceği göle bağlı” diye konuştu.

Bafa Gölü'nün doğu kısmında yaşanan zeytin kara atık sularından yaşanan çevre kirliliği için, göle akan derelerde yaptıkları araştırmalarda bu yıl kara atık suların olmadığını gördüklerini kaydeden Sürücü, şöyle devam etti:

“Bu gölün geleceğiyle ilgili sevindirici bir gelişmedir. Bundan sonra da gölü doğrudan ya da dolaylı yoldan kirletenlerin gerekli hassasiyeti mutlaka göstermeleri gerektiğini düşünüyoruz. Hem göl kıyısında bulunan, hem de Büyük Menderes Nehri boyunca göldeki ekolojik dengeyi tehdit eden sanayi kuruluşları ve işletmeler, tehlikenin boyutlarını görerek arıtma tesislerini kurup, gölün yaşaması için gerekli önlemleri mutlaka almalıdır. Doğasıyla, tarihiyle, kültürüyle, kuşlarıyla, mitolojik efsaneleriyle Türkiye'nin en güzel gölüne sahip çıkalım.” 

Editör: TE Bilişim