Adanalı genç bir girişimci, şikayet etmek yerine kendi işini kurup, bugüne kadar hiç girilmemiş dış pazarları keşfetti. Kurucu ortağı olduğu şirketinin bir yıllık hedefine 4 ayda ulaşan Beytullah Uslu, genç girişimcilere de hükümetin ihracatçıya desteğinden azami faydalanmaları çağrısında bulundu.

Yaş sebze-meyve, metal ve enerji sektöründe faaliyet gösteren şirketle kısa sürede yakaladığı başarıyı anlatan Fullimex kurucu ortağı Beytullah Uslu, hiçbir başarının tesadüf olmadığını, altında yoğun bir emek ve özverinin bulunduğunu söyledi.

Uslu, en çok Avrupa, Güney Amerika ve Uzak Doğu ülkelerine ihracat yaptıklarını ve buralarda Türkiye’yi de temsil etmenin haklı gururunu yaşadıklarını ifade etti.

Bugüne kadar ülkemizde bir çok yerel firmanın girmediği pazarlara girdiklerini belirten Uslu, “Ülkemizin özel sektörde etkin olmadığı pazarlardan birisi de Güney Amerika pazarıydı. Biz Güney Amerika pazarında iyi bir konuma geldik” dedi.

Her işte bir risk olduğunu ancak, bir işe başlarken on kez düşünüp, bir kez uygulamak gerektiğini tavsiye eden Beytullah Uslu, bir süre özel sektörde çalıştıktan sonra kendi işini kurduğunu, 2017’nin Şubat ayında ise kendisi gibi genç bir girişimci olan ve bugüne kadar bir çok başarılara imza atmış arkadaşı ile güçlerini birleştirdiklerini anlattı.

"Üç ayda iki dil öğrendim"

Ortağı ile birbirlerine ve tecrübelerine güvenerek çıktıkları yolda attıkları her adımda her türlü kötü senaryoyu düşünerek önlem aldıklarını anlatan Beytullah Uslu, şunları kaydetti:

“Aslında ciddi bir riski göze aldık. Zarar etme olasılığımız da yüksekti. Bu nedenle işi şansa bırakma gibi bir lüksümüz olamazdı. Avrupa’ya İngilizce sayesinde herkes satış yapabiliyordu ancak Güney Amerika ve bir çok Afrika ülkesi gibi riski yüksek yerlerde İngilizce bilen sayısı çok azdı. Ben iki yıl Antalya’da turist rehberliği yaparken İngilizcemi çok geliştirme fırsatı bulmuştum. Ancak, özel sektörde çalıştığım dönemde İngilizce dilinin ihracatta yeterli olmadığını düşünerek, İspanyolca ve Fransızca eğitimleri aldım. Her iki dili de 3 ay gibi kısa bir zamanda öğrendim. Şimdi Rusça, Arapça ve İbranice dillerini de öğrenmek istiyorum.”

Genç girişimcilere tavsiyelerde bulunan Uslu, ithalat ve ihracatın prestijli bir iş olduğunu ancak, işlerini severek yapmalarını gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi:

“Bu sektörün belirli riskler taşıdığını da unutmamak gerekir. Öncelikle ithalat-ihracat mevzuatlarının çok iyi bilinmesi gerekir. İngilizce dili hakimiyeti de çok önemli. Bunun yanı sıra Afrika bölgesi için Fransızca, Güney Amerika bölgesi için İspanyolca, Sovyet ülkeleri içinse Rusça dilini çok iyi bilmek gerekir. Çünkü, bu işte dil en önemli iletişim aracı, yani olmazsa olmazlardandır.”

Hükümetin desteği

Meslek hayatı boyunca hükümetin ihracata desteğinin hiç olmadığı kadar arttığını ve ihracat firmalarının arkasında durarak çok büyük bir destek verdiğinin altını çizen Uslu, “10 yıldır işim gereği çok sık seyahat ediyorum. 50’den fazla ülkede bulundum ve bu ülkelerin mevcut ekonomik, siyasi durumlarını biliyorum. Ülkemiz şuan bulunduğu durum itibariyle çok iyi bir yerde. Bunu bulunduğum hemen hemen her ülkede hissettim. Dolayısıyla doğru kararlar bizi dış dünyaya tanıtmada inanılmaz rol oynadı. Bunun sunduğu avantajları çok iyi değerlendirmek gerekir” dedi.

9 ülkeye ihracat

Kontrolsüz bir şekilde büyümek yerine, emin adımlarla ilerlemek istediklerini belirten Uslu, “Şu an 9 ülkeye net olarak ihracat yapıyoruz. Bu 19 da olabilirdi. Mesela inşaat sektörü denilince sadece demir, çelik akla gelmesin. Kimyasal tutkaldan tutunda, MDF’sinden, mobilyasından, çimentosundan, borusuna kadar bir çok kalem var. Örnek verecek olursak, Amerika’da inşaat sektöründe 200’e yakın kontağımız oluştu. Toplamda ise 4 bine yakın çeşitli sektörlerden müşteri networkümüz var. Ancak biz sakin ve emin adımlarla ilerlemek istiyoruz” diye konuştu.

"Ürün doğru tanıtılmalı"

İhracatta zorlukların yaşandığını, ’ürünü yurt dışına gönderdim’ demekle ihracatın tanımlanmasının çok basit olacağını ifade eden Uslu, ihracat için bilinenin aksine arka planda koca bir ordunun çalıştığını, çalışılan bölgenin kültürünü, ekonomik durumunu, ihtiyaçlarını bilmek gerektiğini söyledi. Müşteriler ile ilişkilerin çok önemli olduğunu vurgulayan Uslu, şöyle devam etti:

“İhracatta asıl hedef müşteriye ürünü doğru bir şekilde tanıtıp, siparişi almak. Siparişi aldıktan sonra kaliteli üretim yapmanız gerekiyor. Üretim sürecinde müşteriyi sürekli haberdar etmeniz de gerekli. Üretim sonrasında lojistik firması, gümrük müşavirleri devreye giriyor ve ürünün müşteri lokasyonuna gönderilmesi sonrasında, rolü ihracat yapılan ülkenin uluslararası deniz yolu veya kara yolu acentesi devralıyor. Ve sonunda müşterimize sağlıklı bir şekilde ürünü teslim ediyoruz.”

Kaynak: iha