Boğazda güvenlik sorunu zirveye damgasını vurdu

Bu yıl dördüncüsü düzenlenen Türkiye, Hazar ve Karadeniz Bölgesel Ulaştırma Zirvesi’nin ikinci gününde bir konuşma yapan, İstanbul Gemi Trafik Hizmetleri Merkezi Müdürü Kaptan Tuncay Çehreli’nin boğaz güvenliği hakkında verdiği bilgiler dikkat çekti.

İstanbul Boğazı'nda her 2.5 günde bir gemi arızasıyla karşılaşıldığını, geçen yıl 126 olan bu rakamın 2005’de artış göstererek 138’e ulaştığını ifade eden Çehreli; son iki yılda  makine arızalarının birinci sırada yer aldığını, gemi ihlallerinde düşüş yaşansa da genel kargo gemilerinin en fazla ihlalde bulunduğunu söyledi. VTS sonrasında boğazdan geçen gemi ve kullanılan kılavuz sayısındaki artışa da değinen Çehreli; “Boğazlardan günde ortalama 150 adet 918.000 M/Tonluk gemi geçiyor. Bunların 27 tanesi DG tankeri ve 393.000 M\Ton DG taşıyor. Bu 27 tankerin de 2’si  LPG ya da LNG taşıyor” dedi.

Türk Boğazlarının ciddi riskler taşıdığını sözlerine ekleyen Çehreli, güvenliğin önemine değinerek “Bir sonraki kazanın ne zaman, ne çeşit olacağı, yaratacağı zararın ne boyutta olacağını maalesef kimse bilemez. Tabii ki amacımız bunu önlemek. 1994 yılında meydana gelen kazayı da hatırlatarak yaşamını yitiren 29 mürettebatı ve 20.000 M\Ton petrolün deniz ve hava üzerinde yarattığı tahribatı da unutmadık” dedi.

Boğazların kapasitesi ve taşıdığı risk faktörleri de, oturum sonrasında yapılan soru- cevap kısmına damgasını vurdu.

Kazakistan delegesi “tüm fuar boyunca tankerlerin boğazlar üzerinde yarattığı tehlikeden ve risk faktöründen söz ettiniz. Ancak boğazlarınız bizim ülkemizin dışarıya açılmasında önemli rol oynuyor. Biz petrolümüzü boğazlar yolu ile diğer ülkelere ulaştırıyoruz  Boğaz kapasitesini artırmayı düşünüyor musunuz? ya da başka bir alternatif öneriniz var mı?” şeklindeki sorusunu Kaptan Tuncay Çehreli’ye yöneltti.

Kaptan Tuncay Çehreli, boğazlara alternatif yaratmak bizim dışımızda diğer komşu ülkelerin de görevi olduğuna dikkat çekerek; “2002 yılında 47 bin, 2003 yılında 47 bin, 2004-2005 yıllarında ise 55 bin gemi Türk Boğazları'ndan geçti. Yani VTS kaynaklı bir kısıtlama yok aksine yüzde 16’lık bir artış var. Ama boğazların kapasitesi maksimum 55 bin, çevresel faktörler ile bu 57 bin olur 53 bin olur ama kapasite bu. Evet dünya deniz ticareti artıyor, boğazlardan olamaz ama diyelim ki 100 bin gemi geçse talebe bağlı olarak 120 bin, 150 bin gemi geçmesi talep edilecek bunun sonu yok, unutmayın İstanbul’un kıyı şeridinde 4 milyon insan yaşıyor ve boğazın da bir fiziki kapasitesi var. Elimize kazma kürek alarak mevcut şeklini genişletemeyiz ki. Üstelik boğazlara alternatif yaratmak, tek başına Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin görevi değil, tüm komşu ülkelerin de görevidir. Biz zaten sahil devleti olarak üstümüze düşeni yapıyoruz. Bizim amacımız 'trafik verimliğini gözardı etmeden güvenliği sağlamak ve deniz çevresini korumaktır” dedi.

Boğazlar ile ilgili bir başka soru da Rus  delegesinden geldi.

Rus delegesinin, Türk Boğazları Gemi Trafik Hizmetleri (TSVTS) Müdürü Kaptan Tuncay Çehreli’ye Türk Boğazları'nın, Panama ile Süveyş Kanalı ve Malaga Boğazları ile karşılaştırmasını istedi. Tuncay Çehreli böyle bir karşılaştırmanın sağlıklı olmayacağını ifade ederek; “Öncelikle karşılaştırılmasını istediğiniz Panama ve Süveyş Kanalı doğal su yolu değil. İnsan yapısııdr  Bu yüzden de oralarda gemi geçişleriyle ilgili alınmış çok ciddi önlemler var. Örneğin belli yerlerdeki geçişlerde pervaneyi dahi kullanmamanız gerekiyor ve kılavuz kaptan almak mecburi. Süveyş’ten yılda 24-25 bin gemi geçerken, Panama’dan 14-15 bin Boğazlardan ise bunun 3-4 katı gemi geçiyor. Üstelik Panama ve Süveyş Kanalları İstanbul gibi 15 milyon insanın yaşadığı bir şehrin içinden geçmiyor. Malaga’ya gelince oranın eni 16 deniz mili neredeyse İstanbul Boğazı'nın uzunluğuna eşit, nasıl bir kıyaslama yapabiliriz ki?” diye yanıt verdi.  

Kaynak:Beste ÖNKOL-Dünya Gazetesi/Perşembe Rotası

DenizHaber.Com 

Editör: TE Bilişim