İstanbul Boğazı rehabilite ediyor

İDO'nun düzenlediği Mehtaplı Geceler etkinliği bir süredir yaz sıcağında bunalan vatandaşları ağırlıyor. İstanbullular güzel bir Boğaz turunun yanı sıra çalınan müziklerle eğleniyor. Vapurda sanat müziği isteyenler için fasıl, pop müziği isteyenler için disko havası oluşturulmuş...

İDO'nun gelenekselleşen Mehtap Geceleri etkinliği başladı. İstanbul halkına eşsiz bir Boğaz gezisi sunan etkinlikte Türk pop müziği şarkıları da çalınıyor, sanat müziği şarkılarıyla fasıllar da düzenleniyor. Sekiz senedir her sene yaz aylarında düzenlenen Mehtaplı Geceler etkinliğine İstanbullular da oldukça fazla ilgi gösteriyor. Her cumartesi Bostancı'dan başlayan gezi yine gece geç saatlerde Bostancı'da son buluyor. Gelenekselleşen geziye ev sahipliğini ünlü Barış Manço vapuru yapıyor. Üç katlı vapurun her katı etkinlik gününde dolup taşıyor. Yaz sıcağından bunalanlar için iyi bir alternatif olan geziye katılanlar hem stres atıyor hem de Boğaz'a yakından bakabilme imkânı buluyorlar. Biz de bu hafta sizler için Mehtaplı Geceler etkinliğini yakından takip ettik. İşte Mehtaplı Geceler'de edindiğimiz izlenimler.

TÜRK USULÜ VAPURDA PİKNİK

Bostancı İskelesi'nden demir alan Barış Manço Vapuru'yla, Bostancı, Moda, Eski Kadıköy, Eminönü, Üsküdar, Beşiktaş, Ortaköy, Çengelköy, R.Kavağı ve Anadolu Kavağı güzergâhına doğru yola çıkıyoruz. Bizim vapura biniş noktamız Ortaköy. Vapurda yoğun bir kalabalık var. Herkes Boğaz'a karşı, güzelce eğlenmek istiyor. İDO yetkilileri geziye katılacak farklı zevkteki insanları düşünerek vapuru müzik türlerine göre ikiye ayırmış. Vapurun ön kısmı Boğaz'ı Türk sanat müziği eşliğinde izlemek isteyenler için düzenlenen fasıla ayrılmış. Bu bölüm halk tarafından pek rağbet görmüyor. Vapurun en üst katının arka tarafta ise tüm Boğaz'ı inleten bir eğlence başlıyor. Türk pop müziğinden şarkıların çalındığı bölümde herkes kendini piste atıp, hem Boğaz'ı geziyor hem de gönüllerince eğleniyor. Ortaköy'den sonra Çengelköy, Rumeli Kavağı ve en son Anadolu Kavağı'na konuk oluyoruz. Anadolu Kavağı'nda bir saat yemek ve ihtiyaç molası veriliyor. İsteyen balıkçılarda karnını doyururken, dileyenler de serinlemek için dondurmacılara akın ediyor. Vapur Anadolu Kavağı'nda mola verir vermez piknik sepetleri açılıyor, güzel bir manzara eşliğinde evden getirilen yemekler afiyetle yeniliyor.


YORGANDA KENE VAR KOPAR KOPAR GENE VAR

Yemekler yendikten sonra sıra geliyor tüm yıl biriktirilen kurtları dökmeye. İlk başlarda da belirttiğim gibi vapurun ön tarafında fasıl devam ederken arka tarafta vur patlasın çal oynasın faslı aralıksız sürüyor. Biz tercihimizi daha renkli olurlar diyerek vapurun arka kısmından yana kullanıyoruz. Vapurda her telden çalınıyor aslına bakarsanız. Bir yandan Demet Akalın, diğer yandan Burcu Güneş, derken ani bir değişiklikle roman havasına geçiliyor. Başlıkta da belirttiğim roman şarkısı 'Yorganda kene var, kopar kopar gene var' şarkısı gezide çalınan favori parçalardan. Mehtaplı Geceler'e yabancılar da oldukça fazla ilgi gösteriyor. İlk başta böyle çılgınca eğlenilmesini garipseyen Arap turistler, gezi boyunca oynayan İstanbullulara en çabuk adapte olan grup oluyor. Tabi 'Ben canlı fasıl bekliyordum' diyenler gezinin sonuna doğru haklı şikâyetlerini dillendirmeye başlıyor. İsmini vermeyeceğimiz gemi kaptanı da halktan yana oluyor hemen: “Biz bu işi sekiz senedir yapıyoruz, her sene canlı müzik ve fasıl vardı bu sene kaldırdılar. İnsanlar haklı olarak tepkilerini gösteriyorlar. Ben de olsam söylenirdim”. Geminin kaptanı da oldukça renkli bir kişilik. Anadolu Kavağı'nda hazır mola vermişken kaptanla laflamaya başlıyoruz. Sekiz senedir Mehtaplı Geceler'in kaptanlığını yapan zatı muhterem bu işte yirmi yıllık tecrübeye sahip. Kahtan, molalarda filmlerde olduğu gibi vapurun içerisinde dolaşarak Boğaz'ı gezmeye gelen İstanbullularla tek tek ilgileniyor.


BOĞAZ TÜM DERTLERE DEVA

Mehtaplı Geceler'in müdavimleri de yok değil. Altıncı His Rehabilitasyon Merkezi'nde tedavi görenler ve çalışanlar müdavimlerin başında geliyor ve her hafta mehtaba karşı, İstanbul manzarasında rehabilite oluyorlar. Yüksek sesli müzikten rahatsız olup, sanat müziği ruhuma daha iyi gelir diyenlerse soluğu, vapurun fasıl yapılan kısmında alıyor. Merkez yetkililerinden Emine Yılmaz buraya getirdikleri farklı gelişen bireylerin Boğaz'da rehabilite olduklarına ve gezinin faydalı olduğuna dikkat çekiyor. Yılmaz “İstanbul Boğazı öylesine güzel ki çoğu hasta insana deva gibi gelebiliyor bu güzellik. Madem böyle bir imkânımız var neden hastalarımız için bunu bir avantaja dönüştürmeyelim dedik ve her hafta Mehtaplı Geceler'e katılmaya karar verdik” diye de belirtiyor. Siz de Boğaz'da böylesine güzel birkaç saat geçirmek istiyorsanız tek yapmanız gereken vapura bineceğiniz iskele ve saati öğrenmeniz. Bir de unutmadan İDO'ya 20 TL ödemelisiniz. Bizden söylemesi! Gezilere ilişkin ayrıntılı bilgiye İDO'nun 0 212 444 44 36 nolu çağrı merkezinden ve www.ido.com.tr adresli web sitesinden ulaşılabiliyor.

Editör: TE Bilişim