Transtrakya Projesi'nin yapımcısı Rus Transneft şirketinin Türkiye'deki ortağı Anadolu İnşaat A.Ş.'nin Genel Müdürü Ali Apaydın ile küresel petrol trafiği ve boğazların gelecekteki rolü üzerine söyleştik. 

                Transtrakya Projesi'nin çıkış noktasını anlatabilir misiniz?

                Uluslararası petrol taşımacılığı bağlamında, İstanbul ve Çanakkale Boğazlarının güvenliği ve genel anlamda bu coğrafyadaki çevrenin korunması konusu artan ölçüde salt Türkiye'nin endişesi olmaktan çıkmış, başta Karadeniz'e komşu ülkeler olmak üzere uluslararası kamuoyu gündemine yerleşmiştir.  Bu çerçevede, bölgeden dünya pazarlarına artan oranlarda petrol sevkıyatının güvenli, istikrarlı, ekonomik ve ticari rasyonele sahip bir yapıya kavuşturulması hem üretici ülkelerin, hem de tüketici ülkelerin ortak çıkarı haline gelmiştir. Bu husus, özellikle Irak savaşı sonrasında ve petrol fiyatlarının geldiği bu seviyelerde çok daha önemli bir boyut kazanmaktadır. Bir başka deyişle, Rusya ve Avrasya kaynaklı petrollerin dünya pazarlarına uzun vadeli bir perspektifle, en süratli ve en istikrarlı yoldan sevki küresel petrol pazarlarının istikrarı bakımından da hayati önem kazanmıştır. Kamuoyunda Boğaz by-pass'ı olarak adlandırılan projeler bağlamında son zamanlarda Türkiye üzerinden geçmesi öngörülen projeler ön plana çıkmıştır. Bunun temel nedenlerinin başında Rusya yönetiminin ve genel anlamda Rus petrol sektörünün Türkiye geçişli bypass projelerine ve özellikle Trakya güzergahına sıcak bakmaya karar vermiş olması gelmektedir. Bu güzergah fikir olarak doksanlı yıllarda zaman zaman gündeme getirilmiş olsa da bir türlü somut bir proje haline dönüştürülememiş, nihayet  kuvvetli bir alternatif olarak ortaya çıkışı Rusya'nın ham petrol boru hatları sahibi ve operatörü Transneft şirketinin, Anadolu İnşaat Makine Sanayi ve Dış Ticaret A.Ş.'nin geliştirdiği 'TRANS-TRAKYA Projesi'ne katılma kararıyla mümkün olabilmiştir. Şirketimizin Rus Devlet Petrol Yapılarına gerçekleştirdiği sunumun ardından Transneft ile Proje hakkında görüş alışverişinde bulunulmuş ve uzun bir hazırlık döneminin ardından Mayıs 2004 itibariyle Transneft şirketi Yönetim Kurulu'nda Projemiz onaylanarak yürürlüğe girmiştir. Halihazırda Rusya kaynaklı petrollerin geçmesi planlanan Trans-Trakya Boru Hattı'na aynı zamanda Türkiye de  destek vermektedir.

              Transtrakya Projesi, kısa vadede yıllık 160 milyon tonluk petrol trafiğine maruz kalacak Türk Boğazları'nı ne kadar by-pass edebilecek?                 Malumdur ki, uluslar arası antlaşmalar gereği deniz yoluyla taşımacılığa Atlasbet konu bu tür yüklerin boğazlardan geçişinin yasaklanması mümkün değildir. Yıllardır detaylı olarak üzerinde konuşulan bu süreç, özellikle geçen sene hayata geçirilen Boğaz Emniyet ve Kontrol Sistemi vasıtası ile az da olsa Boğazlardaki emniyetli geçiş dönemini başlatmıştır. Bununla beraber, Türk Boğazları’ndan güvenli olarak geçebileceği hesaplanan rakam 80 milyon tondur ve Boğazlarımızın fiziki kapasitesi bellidir. Geçen sene taşınan ham petrol miktarı ortalama olarak 90 milyon tondur ve bunun önümüzdeki 3 sene içerisinde 120 milyon tona kadar çıkması beklenmektedir. Projemizin hayata geçmesiyle beraber boru hattına yönlendirilecek olan 60 milyon ton ile boğazlarımızdan geçen ham petrol miktarı yarıya inecektir.

                Küresel petrol trafiğinin orta ve uzun vadedeki değişimleri ve bu değişimde Türk Boğazları'nın rolü ne olacak?

                TRANS-TRAKYA Projesi soğuk savaş sonrasında stratejik mahiyetli petrol sevkıyatı alanında Rusya ile Türkiye arasında oluşturulmuş ilk somut işbirliği projesidir. Rusya, Transneft'in bu projeye katılmasıyla Avrasya'daki petrol denklemlerinde Türkiye'nin stratejik ortağı haline gelmektedir. Bu Türkiye'nin uzun vadeli çıkarları bakımından vazgeçilmez bir öneme sahiptir.

                Projenin Saros Körfezi'ne büyük zarar vereceğiiddia ediliyor. Transtrakya ne kadar çevreci?

                Proje en ileri çevre dostu teknoloji ile donatılmış bir ham petrol boru hattı projesidir. 'TRANS-TRAKYA’nın kullanacağı muhtemel güzergah, başlangıç ve bitiş noktaları tüm çevre parametreleri dikkate alınarak, belirlenecektir. Bizim yaklaşımımız, Projemizin, Trakya'nın Karadeniz Kıyısından Ege Kıyısına uzanacak şekilde gerçekleşmesi yönündedir. Yani, Kıyıköy ve İbrikbaba’dan değil. Bu yüzden şu anda 197 kilometre olarak tanımlanan Proje uzunluğunu, gereklilikler çerçevesinde 220 kilometreye kadar uzatabiliriz. Boru Hattı Projeleri, özellikle son yıllarda, en yüksek teknoloji kullanılarak hayata geçirilmekte, ve başlangıç ve bitiş noktalarında kullanılan yükleme/boşaltım sistemleri de aynı derecede özenle yapılmaktadır. Bu özene, boru hattı sistemi kadar bu sistem için gelip gidecek olan petrol tankerleri de dahildir. Proje'nin en önemli ortaya çıkış amacı İstanbul ve Çanakkale Boğazları'ndan geçen petrol tankerlerinin çevresel etkilerini minimize etmektir.             

                Proje şu an hangi aşamada?

                Şu anda Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı'na bağlı Petrol İşleri Genel Müdürlüğü'ne yapmış olduğumuz 'Belge' başvurumuzun sonuçlanmasını bekliyoruz. Bundan sonra 6 ay içersinde detaylı mühendislik çalışmalarını tamamlayıp inşaatın başlatılmasını planlıyoruz.  Projemizin gerçekleştirilmesi için gerekli yatırımın %20 kadar bir oranı özkaynak olarak ve geri kalanı yatırımcı kaynaklardan karşılanacak, Türkiye ekonomisine hiçbir mali yük getirilmeyecek, aksine Proje finansmanı yabancı kaynaklardan sağlanarak ülke ekonomisine büyük katkılar sağlanmış olacaktır.

                Projenin Türk gemicilik sektörüne katkısı ne olacak?

                Proje'nin Türk ekonomisine katkıları yadsınamaz bir gerçek ancak Yöresel anlamda baktığımızda, Proje'nin Karadeniz kıyısında yılda ortalama 600 tankerin boşaltma ve Ege kıyısında 350 tankerin dolum yapacağı dikkate alınacak olursa, her iki uçta ortaya çıkacak ekonomik canlanma Bölge halkı için yeni iş imkanları sağlayacaktır.

                Verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederiz.

Editör: TE Bilişim