Rusya'nın vergilendirme değişiklikleri nedeniyle Karadeniz üzerinden petrol ve petrol ürünleri ihracatını  azaltacağı ve bunun da İstanbul ve Çanakkale Boğazları üzerindeki sıkışıklığı gidererek, bu geçişleri devre dışı bırakacak boru hattı  projelerini gereksiz kılacağı belirtildi.

IHS Cambridge Research Associates tarafından hazırlanan araştırma notunda, İstanbul Boğazı'nda bir kaza riskinin, 2010 yılında tüm  geçişlerin yüzde 85'ini ve tüm trafik hacminin yüzde 68'ini oluşturan petrol tankerleri dışındaki yük gemileri tarafından yaratıldığı bildirildi.

Metinde, "Tüm geçişlerin (dolayısıyla riskin) büyük bölümünü oluşturan bu tanker-dışı gemiler genellikle petrol tankerlerinden daha yaşlı, daha yetersiz donanımlıdır ve daha kötü yönetilmektedir" denildi. 

Tek çıkışı Boğazlar olan Karadeniz'den en çok petrol sevkiyatı yapan ülke olan Rusya ile Boğazlardan tanker geçişini sınırlamak isteyen  Türkiye arasında bu konuda sürekli bir çekişme yaşanıyor.

Rusya'nın Boğazlardan geçmeden Bulgaristan veya Yunanistan üzerinden boru hatları inşa etme projeleri ise ertelendi, ya da rafa kaldırıldı.

Raporda, "Bir bypass boru hattı Boğazların gerçek güvenlik sorunlarını çözmeyecektir. Çünkü her gün geçen bir veya iki ham petrol  tankerinin tehlikesini ortadan kaldırırken, çok daha büyük olan tehlikeye çözüm getirmeyecektir" denildi.

Rapora göre, İstanbul ve Çanakkale boğazlarından yapılan tüm geçişler içinde petrol tankerlerinin oranı 2010'da yüzde 15 olurken bu oran Danimarka'yı çevreleyen boğazlarda yüzde 30, Hindistan ile Çin'i bağlayan Malacca Boğazında yüzde 33 ve Basra Körfezinin çıkışındaki  Hürmüz Boğazında yüzde 50 oldu.

Editör: TE Bilişim