Enerji Bakanlığı bürokratları tarafından Bakan Hilmi Güler'e sunulan 'Türkiye'de Kaçakçılığın Boyutları' başlıklı rapora göre, Türkiye'ye yılda 1.2 milyon ton kaçak benzin, 1.5 milyon ton da motorin giriyor. Türkiye, petrol kaçakçılığından yılda 2.5 milyar dolarlık vergi kaybına uğruyor. Ancak bu vergi kaybına, dökme ve tüplü LPG'nin oto LPG olarak satılmasından oluşan ÖTV ve KDV kayıpları, ÖTV'siz deniz yakıtlarının karada satılmasından oluşan vergi kayıpları, yasadışı yollarla yapıldığı için kayıtdışına çıkan bu faaliyetlerin getirdiği kurumlar vergisi kayıpları ile oluşan güvensizlik ortamından dolayı yatırım kayıpları dahil değil.

RAPOR HAZIRLANDI

Rapora göre, akaryakıt kaçakçılığının farklı yöntemleri bulunuyor. Kaçak petrol, yurda kara ve deniz yoluyla sokuluyor ya da ihraç veya özel amaçlı kullanılması gereken vergisiz akaryakıt veya LPG, izinsiz olarak yurtiçinde pazarlanıyor. Raporda, konuya ilişkin, 'Petrol ürünlerindeki kaçakçılığın en karmaşık şeklini, solvent, baz yağ ve atık madeni yağların yasadışı olarak akaryakıta karıştırılarak satılması ve ÖTV farkından yararlanmak amacı ile dökme/tüplü olarak alınan LPG'nin oto LPG olarak satılması oluşturuyor' ifadesi yer aldı.

Birinci yöntem: Karayolu ile yapılan kaçakçılık: Karayolu sınır geçişlerinde özellikle TIR ve otobüslerin kendi ihtiyaçları için kullanmak üzere taşımalarına izin verilen azami yakıt miktarının suiistimal edilerek beyan edilenden fazla miktarda yurda sokulan akaryakıtın bu bölgelerde satılıyor. Çift Liman Yöntemi: Örneğin Mersin bölgesine indirilmek üzere alınan yakıt Antalya'da boşaltılmakta, aynı gemiye açıkta tekrar kaçak akaryakıt doldurarak, Mersin'e Aliağa'dan geliyor gibi bir işlemle yakıtı indiriyor. Eksik beyan: İthalat aşamasında Gümrüklere gemide bulunan akaryakıt miktarından çok daha az beyan verilerek ithalat işlemi tamamlanmaktadır. Böylece beyan edilenden çok daha fazla akaryakıt yurda sokuluyor.

Karadeniz'den getirilen kaçak benzin/motorin: Karadeniz'den yüklenen motorin/benzin yüklü tankerler gece Marmara, Karadeniz ve Ege'de uygun buldukları çeşitli yerlerde akaryakıtı kaçak olarak karaya indirmekte veya önce daha ufak deniz vasıtalarına aktarmakta ve bu şekilde önemli miktarda kaçak akaryakıt piyasaya sokularak ucuz fiyata satılıyor.

İkinci yöntem: Türkiye karasularında yılda yaklaşık olarak 800 bin ton vergisiz deniz yakıtı işlem görmektedir. Bu miktarın önemli bir kısmı yurtdışına giden yabancı gemilere yüklenmiş gibi işlem görüyor oysa bu yakıtlar Türk karasularında çalışan tekne, motor ve diğer deniz vasıtalarına satılıyor.

Üçüncü yöntem: Petrol ürünlerinde diğer bir kaçakçılık yöntemi ise vergi farklarından yararlanmak için yapılan kaçakçılık. Vergi yükü akaryakıta göre daha az olan solvent vb. ürünler ithal edilerek kaçak yollardan akaryakıta karıştırılıyor ve vergi kaybına neden olunuyor.

DenizHaber.Com

Editör: TE Bilişim