BALIKÇILARLA TURİZMCİLER ADAYI PAYLAŞAMADI

Muğla'nın Salih Adası'nda turizmci-balıkçı kavgası yaşanıyor. Turizm Bakanlığı, adadaki dört parseli turizm bölgesi ilan ederek ‘turizm ile balıkçılığın yan yana yapılabileceğini' göstermek istiyor.

Bakanlığın projesine turizmciler de balıkçılar da olumlu bakmıyor. Balıkçılar, bölge turizme açılırsa bir süre sonra “Balık çiftlikleri yüzünden turist gelmiyor.” denilerek kendilerinin bölgeden gönderilmek isteneceğinden endişeli. Turizmciler ise “Turistik tesisin olduğu kıyılarda biz balık çiftliği istemiyoruz.” diyor.

Kültür balıkçıları ile turizmcilerin kavgası 1990'lı yıllara kadar uzanıyor. Balık çiftlikleri, su ürünleri yetiştiriciliğinin teşvik edildiği 1980'li yıllarda koylarda gelişi güzel küçük aile işletmeleri şeklinde kuruldu. Aynı koylarda daha sonra otellerin yapılmasıyla turizmci-balıkçı kavgası başgösterdi.

Bunun üzerine Muğla Kültür Balıkçılığı ve Su Ürünleri Yetiştiricileri Birlik Derneği, üyeleri için Apostol Adası ile Salih Adası'nda üretim yapmak için izin istedi. 1999'da Turizm Bakanlığı'nın imzasının da bulunduğu kararla bölge, ‘su ürünleri potansiyel alanı' ilan edildi. Balıkçılar, bu karardan sonra Muğla'nın Bodrum ilçesi kıyılarından Gündoğan yakınlarındaki Apostol Adası ile Mumcular açıklarındaki Salih Adası'na taşındı. Taşınamayan küçük işletmeler ruhsat haklarını daha büyük kuruluşlara devretti. Bölgede üretim yapmak için 10 yıllık sözleşme yapan 34 işletmenin buradaki toplam yatırımı 350 milyon Euro değerinde. Buradaki tesisler Türkiye'nin kültür balıkçılığının yüzde 50'sine yakınını üretiyor.

Bölgeden Avrupa ülkelerine yavru balık dahil çipura ve levrek ihraç ediliyor. Bölgedeki kafeslere bu sezon 90 milyon yavru balık atıldı. Üretimin 40 bin ton olması bekleniyor. Çiftlik sahipleri, yıllar sonra bölgenin turizm alanı ilan edilmesini, Fransız şirketin, İsrailli ve bir Türk ortakla burada turistik tesis kurma isteğine bağlıyor. Şirketin yatırım için başvurmasıyla Turizm Bakanlığı Oleybet bölgenin ‘turizm alanı' olması amacıyla bir kararname hazırlayıp Bakanlar Kurulu'na sundu. Bölgeye milyonlarca dolarlık yatırım yapan çiftlik sahiplerinin tepkisi üzerine bakanlık bölgenin tamamı yerine bir bölümünü turizm alanı ilan etmek için yeni bir çalışma başlattı. Bakanlık, 13 parsele bölünmüş olan Salih Adası'nın dört parselini turizm alanı ilan etmek istiyor. Parsellerin açıklarında bulunan 5 firmanın kafeslerinin diğer 9 parselin önüne taşınmasını teklif ediyor. Turizm Bakanlığı, çiftlik sahiplerine bu projedeki tüm masrafların karşılanacağı sözünü de veriyor. Tarım Bakanlığı ise balık çiftlikleri sahipleri gibi konuya olumsuz bakıyor.

Muğla Kültür Balıkçıları ve Su Ürünleri Yetiştiricileri Birlik Derneği Başkanı Orhan Kılıç, Turizm bakanının teklifini Salih Adası'nın da balıkçılığın da sonu olarak nitelendiriyor.

Salih Adası'nda faaliyet gösteren çiftliklerden üçü yabancı sermayeli. Norveç menşeili Fjord Marin firması bölgede 30 milyon dolarlık yatırım yapmış. Firmanın Genel Müdür Yardımcısı Levent Kayı, dünyada örnekleri olmasına rağmen Türkiye'de turizmci ile balıkçının yan yana olmayacağı görüşünü savunarak, “Çünkü turistik tesislerin çoğunun arıtma tesisi yok. Adaya yapılacak bir otel atık sularını denize bıraktığında benim balıklarımın zarar görmeyeceğini kim garanti eder?” diye soruyor. Salih Adası'na en yakın yerleşim yeri olan Mumcular Belde Belediye Başkanı Kazım Avcı, bölgenin turizme açılmasına karşı. Dar bir bölgenin turizme açılmak istendiğini anlatan Avcı, “Muğla'nın değişik koylarındaki balıkçıları buraya toplayan bakanlık şimdi taşınmalarını istiyor. Turistik tesisler bölgeye kültür balıkçılarından daha çok zarar verir. Balıkçıların getirisi turizmden daha fazla. Buradaki 34 tesisin getirisi Bodrum'un bir yıllık turizm gelirine eşit. 10 bin kişiyi istihdam ediyor.” ifadelerini kullanıyor. Bodrum Otelciler Birliği Başkanı Halil Özyurt da turizm ile balık çiftliklerinin yan yana olmasına karşı olduklarını kaydediyor.

Kaynak:Ali Rıza Karasu

DenizHaber.Com

Editör: TE Bilişim