UND'NİN YENİ BAŞKANI İDDİALI: Kota kalkarsa ihracata 5 milyar $ katkı sağlarız

Kotaların Türk ihracatı ve ticareti için de çok büyük bir engel olduğunu dile getiren UND Başkanı Tamer Dinçşahin, kotaların çözümü halinde taşımacılığın Türk ihracatına en az 5 milyar dolarlık artı değer katabileceğini dile getiriyor.

Dinçşahin, Türkiye'nin 100 milyar dolarlık yıl sonu ihracat hedefinin ancak nakliye sektörüne uygulanan kotaların kalkması ile gerçekleşebileceği uyarısını yaparak, "Bu hedefi kotaları ya da vize sorunlarını çözersek gerçekleştirebiliriz" diyor.

LOJİSTİK KÖYLER KURACAĞIZ

"Lojistik köyler dünyanın birçok ülkesinde var. Bu konuda çok geç kaldık. Almanya'da yaklaşık 30 adet olan lojistik köylerden İspanya, İtalya gibi ülkelerde var. Biz coğrafi konumu nedeniyle ilk olarak Hadımköy'ü seçtik. Yaklaşık 2(K) Ilımanın hiraraya geleceği Hadımköy'ü, TOBB, İTO ve UND olarak 2(M)8 yılı sonuna kadar burayı hayata geçirmeyi planlıyoruz.
Anadolu yakasında da Orhanlı ikinci adresimiz olacak. İstanbul bir model oluşturup bundan sonra ise Kayseri, Mersin gibi potansiyel olan her ilde bunu hayata geçirmek istiyoruz."
 

FENER MAÇI VARSA BİZDE HAYAT DURUR
Hayattaki önceliklerinden bir diğerinin ise işi olduğunu, bu sevgisini kanıksayan eşinin bile "Tamer'in ikinci eşi işidir" esprisini yaptığını anlatan Dinçşahin'in, unutulmaması gereken bir diğer tutkusu da, Fenerbahçe. Kendini koyu bir Fenerbahçe taraftarı olarak tanımlayan Dinçşahin, bu tutkusunu şu sözlerle anlatıyor:
"Fanatiklik nasıl tarif edilir derseniz beni gösterebilirsiniz. Sadece ben değil eşim, kızım, oğlum hepimiz tam bir Fenerbahçe fanatiğiyiz. Bizde Fenerbahçe maçı varsa hayat durur. Hatta öyle ki kızımın taraftarlığı benimkini bile geçmiş durumda. Fenerbahçeli oluşumun bana yaşattığı çok güzel anılar, zamanlar var. Ama itiraf etmeliyim ki, geçen sene doğum yerim olan Denizli ile yapılan ve şampiyonluğun kaçtığı maçın son 15 dakikası bana bir ömür gibi gelmişti. Açıkçası Fenerbahçeli olarak ömrümden birkaç seneyi çalmıştı."

40 bin araçtan oluşan genç ve dinamik yapısı ile dünyanın birçok ülkesine Türk mallarım taşımanın savaşını veren Türk nakliye sektörü, yıllardır dile getirmesine rağmen hâlâ yaşanan, Avrupa ülkelerinin uyguladığı kotalara ilişkin çözümün artık hayata geçirilmesini isliyor. Dünyanın en yeni uluslararası taşıma filosuna sahip o-lan sektör, Avrupa ülkelerinin koyduğu kota sınırlamasından kurtulup, Türk mallarını serbestçe taşımanın yollarını arıyor. Bu amaçla da en çok kota sorunu yaşadığı Macaristan, Avusturya ve İtalya'da hukuk süreci başlatan sektör, ayrıca konuyu Avrupa Adalet Divanı'na da  taşıyacak. Bu noktada hükümetten de destek isteyen sektör, hükümetin bugüne kadar verdiği sözleri yerine getirmesini de bekliyor.

Kotalarda yaşanan sıkıntıların sanayicisinden işadamına kadar Türkiye'de her kesimi etkileyen zincirleme bir sorun olduğunu ifade eden Uluslararası Nakliyeciler Demeği Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Dinçşahin, bu sorunun çözümü için uğraş veren sektörün yanı sıra Türk iş dünyasının da sorunu sahiplenip, destek olması gerektiğini aktarıyor. Transit taşımalarda liberalizasyonun şart okluğunu hatırlatan Dinçşahin, uluslararası işbirliği ile elde edilecek olan çözümün Türk nakliye sektörüne derin nefes aldıracağını kaydederek, "Türkiye bu yıl ihracatı 85 milyar dolardan 1(K) milyar dolara çıkarmayı hedefliyor. Bu hedefi ancak bu kotaları ya da vize sonullarını çözerek gerçekleştirebiliriz. Kota sorununun çözümü halinde taşımacılık sektöründeki verimlilik ve hacimler artacak, yeni yatırımlar söz konusu olacaktır. Tüm bunlar Türk ihracatına en az 5 milyar dolarlık artı değer katar" diyor.

Vizeyi cüzdük, sırada kotalar var

■ AB'ye mal taşıyan Türk fırlarına ne gibi kota ve engellenmeler uygulanıyor?

DİNÇŞAHİN: Avrupa içlerine 7 dış kapıdan giden Türk tırlarına, AB ülkelerinin geçmişten bugüne gelen kota kısıtlamaları var. Gümrük Birliği içinde 1995 anlaşmasının altında mallar serbest denilmiş, ancak ulaştırma ve taşıma ile ilgili bir düzenleme yapılmamış. Bundan dolayı da mallar serbest ama, o mallan taşıyan araçlar ve şoförler kotalı oluyor. O günden bugüne dış ticaretimiz yüzde 100'ü aşarken, bize uygulanan kotalarda sadece yüzde 32'lik artış olmuş, Aradaki ilginç faika rağmen biz bu taşımaları gerçekleştirmişiz. Türkiye bu yıl 85 milyar dolardan ihracatı 100 milyar dolara çıkarmayı hedefliyor. Bu hedefi ancak bu kotaları ya da vize sorunlarını çözerek gerçekleştirebilir. Ticaretin yüzde 53'ünü karayolu taşımacılığı, bunun da yüzde 92'sini Türk plakalı araçlar yaptı. Bu da komşu ülkelerle yapılan ticarette karayolu taşımacılığının giderek önem kazandığını gösteriyor.

■ Yaşanan bir diğer sorun vizeler idi. Vize konusunda bir iyileştirme yapıldı mı?

DİNÇŞAHİN: Macaristan'dan 21 bin adet kotamız var. Bunun anlamı 21 bin aracımız ile mal taşırız ya da transit geçeriz. Bu da 4(K) küsur bin ton mal serbest olarak taşınabiliyor demektir. Bunun dışında mallar serbest değil. 3 senedir bu sorunu dile getiriyoruz. En son Hannover Sanayi Fuarı'nda Alman Başbakanı Angela Merkel ile görüştük. Almanya'da verdiğimiz tam sayfa ilanlar da büyük etki yarattı. Tüm bunların ardından 1 ay önce vize ilgili bir gelişme kaydedildi. 1 yıldan 6 aya, hatta 3 aya kadar indirilen vizelerin süresi, şu anda 1 yılda 6 aylık ve bunun 45 günü Almanya'da kalabilecek şekilde verilmeye başlandı. Şimdilik gelinen bu noktayı başarılı buluyorum. Sıra kotalardaki sorunu çözmeye geldi. Yarın ihracatı taşıyamaz hâle gelebiliriz

■ Bu sorunu nasıl çözmeyi planlıyorsunuz?

DİNÇŞAHİN: En çok Macaristan, Avusturya ve İtalya'da kota sorunu yaşıyoruz. Bu ülkelerde hukuk yollarına gidip, süreci başlattık. Yerel mahkemelerdeki bu hukuk sürecinin sonunda Avrupa Adalet Divanı ATA D'a gideceğiz. Bu süreç alacağı için hükümete 'direkt müracaat edin' ricasında bulunduk. Hükümetten bize verdikleri sözleri yerine getirmelerini isteyeceğiz. Türkiye'de yapılan ikili anlaşma ya da ihalelerin altına kotalar konusunun çözümünü gündeme getirip şart koşacağız.

■ Kotalar ihracatı da engelliyor denilebilir mi?

DİNÇŞAHİN: Kesinlikle, evet. Bu sorun sadece sektörün sorunu değil, bu ülke ekonomisinin ve ihracatçının en büyük sorunu. Kotalar ticaretin önünde tam anlamıyla bir engel. 45 milyar dolarlık ihracat yapılırken kimse kota sorunu yaşamıyordu. Şimdi 100 milyar dolardan bahsediliyor. Bu hedef konulurken ulaştırmada da çözümler bulunmalı. Yarın ihracatı taşıyamaz hale geleceğiz. Türkiye Çin'e karşı lojistik anlamda yakaladığı avantajı kota sorunları nedeniyle yitirebilir. Bu nedenle eşgüdüm halinde çalışmalıyız.

Gerekirse Kapıkule'ye dek tırları yola dizeriz

■ AB bu kotaları koyarak bir anlamda Türk taşımacılığının pazar payına göz mü dikmiş oluyor?

DİNÇŞAHİN: Tabii ki, aynen tanım bu. Malların serbest dolaşımını engellemek demek, bizim Türk ticaretinin ve malının Avrupa'daki rekabetçi şansını azaltmak demek. Sen malını zamanında ürettiğin halde zamanında pazara iletemiyorsan. şansın kalmıyor. AB bu tür engellemeler ile Türk mallarına ve rekabetine kota koyuyor.

■ Kotalar konusunda bir gelişme sağlanamazsa tırlarla yolları kesip, protesto yapar mısınız?

DİNÇŞAHİN: Biz sorunu bugüne kadar hep konuşarak anlaşarak çözmeye çalıştık. Demeğin bunun en son savunucusu olması gerekir. Ama çareler kalmazsa her noktada bu olabilir. Bu bizim her zaman yapabileceğimiz B değil ama C planımız. Üyelerimize yapacağımız bir duyuru ile aynı gün Kapıkule'ye kadar tırları yollara dizeriz.

Bulgaristan sorununa çözüm bulduk

■ Bir de Bulgaristan İle yaşanan kota sorunu vardı. Çözümü ile ilgili bir gelişme oldu mu?

DİNÇŞAHİN: Ticaretimiz transit ve ikili taşımacılık olarak yoğun olan Bulgaristan ile 1977'de Karayolu taşıma anlaşması, 1979'da da ikinci bir anlaşma yapılmış. Buna göre her şey kurallarına bağlanmış. Bulgaristan'ın AB'ye girmesi ile birlikte 1979 yılındaki ikili anlaşmadan Bulgaristan tek taraflı vazgeçmiş. 1977 anlaşması şu anda geçerli. Bu anlaşma da geçişleri kotaya bağlıyor.
Transit belgesinde bile bazı sıkıntılar var. 1979 yılındaki anlaşmayı fesh etmelerinin tek sebebi Türkiye'deki pazardan biraz daha pay almak istemeleri. Biz kendilerine ikili taşımaların libere yani belgesiz olmasını istiyorduk. Türkiye'ye boş gelip yük almayın diyorduk. Bu konuda geçen haftalarda Sofya'da gerçekleştirilen toplantıda transit vizeden sonra, geçiş belgeleri konusunda da anlaşma sağlandı. Boş girip yük almaya ise kota şartı getirildi.
Bugüne kadar uzlaşmaya varılamayan taslak anlaşmanın geçiş belgelerini içeren 7'nci maddesi; "ikili ve transit taşımaların geçiş belgesi kotasından muaf olarak yapılması, boş girip yük alma ve üçüncü ülke taşımalarının ise kotaya bağlanması" şeklinde düzenlendi. Anlaşma yürürlüğe girene kadar 1977 anlaşması geçerliliğini koruyacak.

Kaynak: GÖZLEM Dergisi/ESER SOYGÜDER

Editör: TE Bilişim