'Ölürüm de sattırmam'

İSTANBUL (A.A) U.N Ro-Ro İşletmeleri kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Ulusoy, şirketin çoğunluk hisselerinin Kohlberg Kravis Roberts & Co. L.P'ye (KKR) satışına ilişkin olarak, “Borcumuz harcımız yok, 4 senedir kar dağıtımı yapıyor bu gemiler. Bunun için bu milli filonun satılmasına arkadaşlarımla ben kökünden karşıyız. Bu satış yapılamaz” dedi.

Ulusoy, bazı hissedarlarla konuya ilişkin düzenlediği basın toplantısında, satışa karşı olduklarını belirterek, satış sürecinin şeffaf olmadığını savundu.

2006 yılında şirket değerinin araştırılması için, şirkette yüzde 6 hisse sahibi olan şirket Üst Yöneticisi (CEO) Cüneyt Solakoğlu ve yüzde 2 pay sahibi Yönetim Kurulu Üyesi Erol Soylu'ya araştırma yapma görevi verildiğini anlatan Ulusoy, şunları kaydetti:

“Bunlar görüşmeleri yaptılar. 3 Eylül 2007'de bir toplantıya çağırdılar bizi. Sabah mahmurluğu, mukaveleyi okuyan olmadı zaten, bir kağıda 'imza atın' dediler. Biz de gayri ihtiyari imzayı attık. Fakat sonunda mukaveleyi okuduk ki mukavele tek taraflı. Yani bizim kendi adamlarımız, alacak firmanın avukatlığını yapıyormuş. Bize 'bu satıştan vazgeçerseniz sizi mahkemeye veririz, şunu yaparız, bunu yaparız' dediler. Ya bu nasıl bir şeydir, bizim adamımız bizi tehdit ediyor. Böyle bir şey olur mu?” Gemileri nakliyecilerin “ekmeği ve şerefi” olarak nitelendiren Ulusoy, Solakoğlu ve Soylu'yu ortaklıktan azletmek için notere başvuracaklarını söyledi.

Ulusoy, “Ölürüm de razı gelmem bu satışa. Çünkü bu filoyu bu hale nasıl getirdiğimi ben bilirim” dedi.

“Kamuoyunun, hatta askerlerin bile bu gemilerin satılmasını istemediğini” savunan Ulusoy, şöyle devam etti:

“Bir savaş olduğu zaman Türkiye'nin tanklarını bu gemiler taşıyacak. Sonra bu şirket Avrupa'da birinci sıraya oturmuş bir firma. Herkes 'evet' demedikten sonra bu gemiler satılamaz. Türkiye İhracatçılar Birliği de bana yazı yazdı, 'siz bu gemileri satarsanız Türkiye'nin ihracatı tıkanma noktasına gelir' diye. Çünkü kara yolu, bu ihracat-ithalatı karşılayamıyor. Borcumuz harcımız yok, 4 senedir kar dağıtımı yapıyor bu gemiler. Bunun için bu milli filonun satılmasına arkadaşlarımla ben kökünden karşıyız. Bu satış yapılamaz.”

“TAZMİNAT VERMEYE RAZIYIZ”

Saffet Ulusoy, rahatsızlığı dolayısıyla işlerden bir müddet uzak kaldığını, bu durumdan yararlanıldığını ileri sürdü. 23 eylülde satışa ilişkin kararın verileceğini anımsatan Ulusoy, “Bu milli filoyu elimizden çıkarmayız. O milli filo gittikten sonra Türk nakliye sektörünün gururlanacak 10 tekerli arabası kalır, başka bir şey kalmaz” dedi.

“Maaşlı memurlarının kendilerini mahkemeye vermekle tehdit ettiğini” öne süren Ulusoy, “Ben Citibank'ın adamıyla konuştum, 'imzalamazsak ne olur' diye sordum. 'Bir şey olmaz, yalnız Citibank bu işle uğraştığı için 15-20 milyon dolarlık bir tazminat gelir' dedi. 30 milyon dolarlık tazminat gelsin, biz buna razıyız. Biz onların mahkemelerinden korkmuyoruz” diye konuştu.

Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı'nın “Ben bu gemileri alırım, bana sat” dediğini dile getiren Ulusoy, satışın kapalı gittiğini ve 4 kişi arasında gerçekleştiğini söyledi.

Ulusoy, “850 milyon avro taban fiyatı olan bir mal 910 milyona mı satılır? En az 1 milyar 200 olması lazım. Demek ki bu 4 firma arasında da bir anlaşma var” görüşünü dile getirdi.

“GEREKİRSE HALKA BEN AÇARIM”

Saffet Ulusoy, “kaç ortağın satışa karşı olduğu” sorusu üzerine de ortakların yüzde 10'unun paraya ihtiyacı olduğunu, yüzde 45'inin de kesinlikle satılmasını istemediğini ifade etti.

Ulusoy, “Ro-Ro işletmesi, nakliyecinin işletmesidir. Önemli olan hep kar dağıtmak değildir, adamların dertlerini de gidermek lazımdır. Lazımsa da o para, hissesini ipotek yapar, parasını alır işini görür. Yani bunu Ro-Ro İşletmesi yapar, daha olmadı halka ben açarım. Bu fiyatın iki mislini alırım. Gidip orada yabancı adama satayım bu hazır gemileri, bu olmaz. Çünkü Türkiye'de böyle bir filo yok” diye konuştu. İşletmenin yerli bir şirkete satılıp satılamayacağına ilişkin bir soruyu yanıtlayan Ulusoy, milliyetçi bir insan olduğunu belirterek, “Hamdi Akın da şirketi almak istedi. 890 milyon avro olsa yine Hamdi Akın'a veririm, Çünkü Hamdi Akın bu gemileri çalıştırırken fiyatlara zam yaptığı zaman gelip bir araya derdimi anlatabilirim ama yabancı adama anlatamam” dedi.

Yeni Şafak

Editör: TE Bilişim