Somalili Korsanların kaçırdığı gemideki rehinelerden Yusuf Sevinç rehin kaldığı 129 gün boyunca yaşadıklarını anlattı. Sürekli ölümle tehdit edildiklerini ifade eden Sevinç, korsanların ABD, İngiltere ve İsrail tarafından desteklendiğini söyledi.

İSTANBUL - İsrail’den aldığı gübre yükünü Tayland’a götürürken 24 Mart 2010 tarihinde Hint Okyanusu’nda Somalili korsanlar tarafından kaçırılan Karya Denizcilik Şirketi’ne ait Malta bandıralı “Frigia” adlı geminin 21 mürettebatı, gemi şirketi ile korsanlar arasında yapılan uzun pazarlıklar sonucu serbest bırakıldı. İstanbul’a ulaşan rehinelerden Yusuf Sevinç, 129 gün boyunca yaşadıklarını anlattı.

Hayatta Kalmak İçin “Kurtlu Ekmek Yedik ve Paslı Su İçtik”

İsrail’den aldıkları yükle Taylan’da doğru yola çıktıklarını ifade eden Sevinç, “Korsanlar Hint Okyanusu’nda saat 05. 30’da gemimize saldırdılar. Altı silahlı korsan gemiye çıkıp bütün mürettebatı etkisiz hale getirip gemiyi ele geçirdi. Hepimizi bir araya toplayıp ellerimizi ve ayaklarımızı bağladılar. Üstümüzdeki paralarımıza, dijital fotoğraf makinelerimize, bilgisayarlarımıza, cep telefonlarımıza ve saatlerimize el koydular. Üstümüzde hiçbir şey bırakmadılar. Haftalarca gemide aç kaldık, hayatta kalmak için kurtlu, küflenmiş ekmek yedik ve paslı su içtik. Hepimiz ölümden dündük” dedi.

Korsanlar, Bizi Sürekli Ölümle Tehdit Ediyorlardı

Korsanlar gemiyi ele geçirdikten sonra şirketle pazarlık yapmaya başladılar. Şirketle anlaşamadıkları için bizi sürekli ölümle tehdit ediyorlardı diyen Sevinç, “ Hepinizi öldürüp gemiyi karaya oturtacağız diye tehditler savuruyorlardı bize. Korsanlar gemiyi ele geçirdikten sonra bizi beş metrekarelik bir odaya hapsettiler. Yer dar olduğu için sırt üstü yatamıyorduk ancak ya sağımıza ya da solumuza yatabiliyorduk. Tuvalete izinsiz gitmemizi izin vermiyorlardı. Herkese tuvalete gittiğinde iki dakika süre veriyorlardı. Ellerindeki silahları sürekli üstümüze doğrultup bizi ölümle tehdit ediyorlardı.” şeklinde konuştu.

Gemileri Kaçırmak İçin Kendilerine Balıkçı Süsü Veriyorlar

Korsanların gemileri kaçırmak için kendilerine balıkçı süsü verdiklerini söyleyen Sevinç, “ Korsanlar bizim gemiyi kaçırmadan önce bizim önümüzde seyreden bir Çin gemisine bizim yakıtımız bitti, burada mahsur kaldı diye yardım istediler. Bunu bizim gemi kaptanımız da telsizde dinledi. Çin gemisinin kaptanı onların korsan olduğunu anladı ve rotasını değiştirip hızla uzaklaştı. Bizim gemi kaptanımız ise bunları fark etmesine rağmen rotasını değiştirmedi. Gemiyi korsanların üstüne doğru sürdü. Ama korsanlar manevra yaparak kurtuldular ve gemiyi ele geçirdiler. Korsanların kaçırdığı gemilerin birçoğu kaptanların dikkatsizliği yüzünden kaçırılıyor” ifadelerini kullandı.

Korsanların Bizi Öldürmesinden Korkuyorduk

Korsanların ellerinde kaldığımız 129 gün boyunca hiçbir şeklide ailemizle görüşmemize izin vermediler diyen Sevinç, “Sadece 1. ve 2. kaptanın şirketle görüşmesine izin veriyorlardı. Bu kaptanlar korsanların isteklerini şirkete bildiriyorlardı. Bunlarında sadece İngilizce konuşmasına izin veriyorlardı. Biz ailemizi merak ediyorduk. İster istemez tedirgin oluyorduk. Korsanların bizi öldürmesinden korkuyorduk.” şeklinde konuştu.

Korsanlar, “Arkamızda ABD, İngiltere ve İsrail Var”

Korsanlar bize “Kimse bizimle baş edemez. Arkamızda ABD, İngiltere ve İsrail var” diyorlardı diyen Sevinç, “Bu korsanlara ABD, İngiltere ve İsrail destek veriyor. Korsanların elinde süratli botlar ve son model silahlar ve iletişim cihazları var. Korsanlar bizim gemiyi serbest bıraktıktan sonra gemiye SAT komandoları çıktı.  Onlar bizim ifademizi aldılar. İfademizi alan SAT komandolarından bir tanesi bana “korsanların içinde askeri kıyafet giyenler var mıydı diye sordu. Ben de evet vardı. Böyle askeri kıyafet giyenler sürekli gemiye gidip geliyorlardı dedim. O da bana “İşte onlar ABD’nin adamlarıdır. Onlar gelip gemileri kaçıran korsanlardan kendi komisyonlarını alıyorlardı.” dedi.  

Korsanlar, ABD’ye Mal Götüren Gemiyi Fidyesiz Bıraktılar

Bu korsanlar ABD, İngiltere ve İsrail’in desteği olmadan oralarda korsanlık yapamazlar diyen Sevinç, “Bunlar bu ülkelerden destek alıyor. Korsanlar bizim gemiyi rehin aldıklarında 170 bin tonluk bir yük gemisin kaçırdılar. Personeli tamamen yabancıydı. Gemi yükünü ABD’ye götürüyordu. Korsanlar o gemiyi birkaç gün içinde serbest bıraktılar fidyede almadılar” dedi. Sevinç, ayrıca “Korsanlar bizim gemimizi ilk rehin aldıklarında ellerinde 3 tane daha gemi vardı. Biz orda iken bu saya 26’ya kadar çıktı bizi serbest bıraktıktan sonra korsanların ellerinde hala 16 tane gemi vardı” şeklinde konuştu.

Kardeşimin Sağlığı Bozuldu

129 gün korsanların elinde rehin kalan Yusuf Sevinç’in abisi Mehmet Mehdi Sevinç, “Kardeşimize kavuştuğumuz için çok mutluyuz bu bizim için bayram oldu. Bu kurtarma olayı çok geç oldu kardeşim ve diğer gemi personeli 129 gün korsanların ellerinde kaldılar. Şirket yetkilileri ve devlet yetkilileri zamanında görevlerini yapsalardı kardeşim ve arkadaşları korsanların ellerinde bu kadar uzun süre kalmazlardı. Kardeşim korsanların elinde sağlıksız koşullarda kaldığı için sağlığı bozuldu. 75 kilo olan kardeşim 60 kiloya kadar düştü. Tedavisine devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilişim