Pazar Kimyasal Tankere Doydu...

Marpol Annex II yenilikleri, kimyasal tanker marketini hareketlendirdi, ancak uyarılar da var:

1 Ocak 2007’den itibaren yürürlüğe giren IMO’nun yeni regülasyonları kimyasal tankerde hareketlilik yarattı. 

Yapılan bu değişikliklerin temel nedeni ise MARPOL gerekliliklerine açıklık getirerek, operasyonel prosedürlerin karmaşıklığının azaltılması ve denizlerin gemilerde taşınan kimyasal maddeler nedeniyle kirletilmesinin önüne geçilmesidir.

1 Ocak 2007’den itibaren yürürlüğe giren MARPOL Annex II kuralları IMO II tipi kimyasal tanker talebini de artırdı. Bu artan talebin en büyük nedeni ise geçen yıla kadar IMO III tipi tankerlerde taşınan ‘vegoil’ olarak tabir edilen bitkisel yağların, 1 Ocak 2007’den itibaren IMO II kimyasal tankerlerle taşınma zorunluluğunun getirilmesi.

Yürürlüğe giren bu yeni regülasyonlar ve tankerlerin çift cidarlı inşa edilmesi kimyasal tankerlerin üç farklı yükü aynı anda taşımasına da imkan yarattı. Konuyla ilgili araştırmalarından yararlandığımız İTÜ Denizcilik Fakültesi Araştırma Görevlisi Özcan Arslan’ın bize vermiş olduğu bilgiler de yukarıdaki tespitlerimizi doğruluyor.

1 Ocak 2007 tarihinde yürürlüğe giren MARPOL Annex II değişikliklerinin, özellikle kimyasal tanker piyasasında hareketliliğe neden olacağını söyleyen Arslan, “MARPOL Annex II ve IBC Kod’da yapılan en önemli değişiklik taşınan kimyasal maddelerin kirlilik sınıflandırılmasında ve taşınması gerektiği tankların sınıflandırılmasındadır. Kimyasal tankerlerde taşınan kimyasal maddeler, MARPOL ve IBC Kod’da deniz çevresinde oluşturabileceği tahribata göre A, B, C ve D ‘appendix’ Ek-III kategorileri olarak sınıflandırılmıştı. Taşınan yüklerin sınıflandırılması, kimyasal maddelerin, atıkların ve yıkama sularının gemilerce denize basılıp basılamayacağı, basılabilirse hangi alanlarda ve hangi özel şartlar altında basılabileceğini belirtir” yorumunda bulundu.
 
IMO II’ye ve goil dopingi
 
Kimyasal maddelerin kirlilik kategorilerinin değişmesinin, hangi yüklerin hangi tip gemilerde ve tanklarda taşınması gerekliliğini de beraberinde getirdiğini belirten Arslan, “IBC Kod’a göre kimyasal tankerler IMO type1, IMO type II ve IMO type III olarak sınıflandırılmıştır. 1 Ocak 2007’de yürürlüğe giren uygulamaya göre, ortaya çıkan en büyük değişiklik, ‘vegoil’ olarak tanımlanan bitkisel yağların Eski sistemde kategorisinin EK-III iken yeni sistemde kategori Y’ye çıkarılması ve taşınması gerekli tank tipinin IMO type III’ten IMO type II’ye yükseltilmesidir. Dünyada yıllık 50 milyon ton civarında bitkisel yağ tankerlerle taşınmaktadır. Yapılan bu değişiklikle, IMO type II kimyasal tankerlere olan talebin artacağı muhakkaktır. Dünyada bitkisel yağ ihraç eden ilk üç ülke sırasıyla Malezya, Endonezya ve Arjantin’dir. Bitkisel yağ ithal eden ilk üç ülke ise sırasıyla AB ülkeleri, Çin ve Hindistan’dır. Özellikle Çin’in bitkisel yağ tüketimi hem kişisel bazda, hem de sanayi bazında hızlı bir şekilde artmaktadır” diye konuştu. 
 

Gemi tonajı da büyüyor
 
Kimyasal maddenin dışında ham petrol taşıma imkanına da sahip bu tankerlerde dikkat çeken diğer bir nokta ise tonajlarının büyümesi. Küçük tonaj kimyasal tanker inşasında dünya lideri olan Türk tersanelerinde bugün 25 bin dwt’ye kadar kimyasal ve petrol tankeri tipi gemiler inşa edilmeye başlandı. Geçtiğimiz yıllara nazaran sipariş miktarında azalma olsa da yerli tersanelerde inşası devam eden ve sözleşmesi yapılan 1,5 milyon dwt’lik 133 adet kimyasal tanker bulunuyor. Büyük kısmını IMO II tipi kimyasal ve petrol tankerlerinin oluşturduğu siparişlerin 89’u Türk armatörü ve yatırımcılarına ait. Bu tankerlerin yaklaşık yarısını ise tersaneler satış amaçlı kendilerine inşa ediyor.

Kimyasal tanker marketini incelediğimizde 1.000 dwt ile 10 bin dwt arasndaki IMO tipi kimyasal tanker filosunun kapasitesi 7 milyon dwt ve bu yıl içinde filoya 0,5 milyon dwt gemi girmesi bekleniyor. 10 bin üstündeki IMO tipi kimyasal tanker filosunun kapasitesi ise 40 milyon dwt civarında. İki yıl içinde filoya girmesi beklenen gemi tonajı ise 8,6 milyon dwt. 2007 yılı içinde kimyasal tanker filosundan 0,8 milyon dwt’ilk tonajın hurdaya ayrılması beklenirken pazara yeni girecek gemilerle filoda yüzde 11 büyüme öngörülüyor. 2005 yılında denizyoluyla taşınan kimyasal madde miktarı 156 milyon ton, bu yıl beklenen büyüme ise yüzde 6.
Mevcut kimyasal tanker siparişlerinin marketten çıkan gemilere oranla oldukça yüksek olduğuna dikkat çekilirken, kimyasal tanker yaptıran veya yaptırmayı düşünen yatırımcıların dikkatli olmaları isteniyor.     
 
Murat ERDOĞAN – PERŞEMBE ROTASI

Alıntı: LOJİPORT www.lojiport.com

Editör: TE Bilişim