SeaNews Dergisi, 2015 yılında,  yirmibeşe yakın ülkenin ikmalcileri ve trader broker dediğimiz aracı kurumlarının katılımı ile ülkemizde  yapılan Bunker Konferansı öncesi, konferansın sponsorlarından Mira Marine'in ortaklarından Kaptan S.Barış Türkmen ile bir röportaj gerçekleştirmiş.Bu röportajı siz denizhaber okuyucuları için paylaşıyoruz. 

Sea News: İlk olarak Barış Bey sizi tanıyabilir miyiz?  

Serhat Barış Türkmen:29.12.1976 İstanbul doğumluyum. Liseyi Semiha Şakir Lisesinde bitirdikten sonra Kocaeli Üniversitesi Yüksek Denizciliği kazandım.Oradan uzak yol kaptan ehliyeti alarak mezun oldum ama denizde çok fazla çalışmadım. Stajlarda ve stajdan sonra bir müddet kaptan olarak çalıştım. Sonra 2000 yılında şu andaki ortağım Murat Temel’le birlikte Total Yağlarının deniz yağlarını satmaya başladık.Ayrıca o sırada su ikmalleri de yapıyorduk, bir tane barcımız vardı. İşimizi geliştirerek ve yanına başka kollar da katarak bu onbeş sene zarfında su ikmalleri; gemi acenteliği ve yağ ikmalleri yaptık. Son altı senedir DEW yağlarının Türkiye’deki tek yetkili bayisi olarak, Türkiye’deki bütün limanlarda Gemilere Transit ve Kdvli makine yağları satıyoruz. Aksu Denizcilik olarak da su firması İSSU’nun bir ortağıyız. 

SeaNews: Gemi acentesi değilsiniz.Kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz? İkmalci mi? 

Serhat Barış Türkmen:
Biz daha çok ikmalciyiz;  gemi ikmalcisi, yağ ikmalcisi, su ikmalcisi. Biz physical suppllayeriz esasında. 

SeaNews:Anladığım kadarıyla o zaman bu geçmişten, aileden gelen bir şey değil. Siz kendiniz ve ortaklarınızın oluşturduğu bir oluşum.  

Serhat Barış Türkmen: 
Bu şekilde başladık. Benim ailemde denizci yok.Sadece dedem Gemi makinistiymiş. Ailemizden değil, kendimizin geliştirdiği bir ticaret bu. 

SeaNews:Peki sadece Türkiye limanlarında mı çalışıyorsunuz? 

Serhat Barış Türkmen:
Yağ ikmalini dünyanın her yerinde yapıyoruz DEW markası olarak yapmıyoruz ama diğer markalarla stratejik anlaşmalarımız var. Dünyanın çeşitli bölgelerine göre değişiyor,örneğin Total Güney Afrika’da güçlü, Amerika’da Shell güçlü Gulf güçlü, hangi firma hangi bölgede güçlü ise onlarla anlaşmalarımız var. Bize bağlı olan bir gemimiz Türk armatörün bir gemisi ya da bizim sürekli çalıştığımız bir gemi Amerika’ya gittiğinde biz onlardan destek alıyoruz, onların sık çalıştığı bir gemi Türkiye’ye geldiğinde, Türk limanlarına geldiğinde ya da boğazlardan geçtiğinde onlar da bizlerden destek alıyorlar. Bu tarz anlaşmalarımız var. 

SeaNews; Peki bir ikmal limanı meselesi var sürekli konuşulan.Biz Türkiye’de bunu pek oturtamamışız galiba. Bu konuda siz ne söylersiniz? 

Serhat Barış Türkmen:
 Şimdi dünya ticaretine baktığımız zaman boğazlar çok stratejik bir nokta… Dünya ticaretinin herhalde yüzde otuzu yüzde kırkı Rus, Ukrayna, Gürcistan, Bulgaristan, Romanya limanlarında çıkan hammaddelerle oluşuyor. Buradan işte çeşitli ülkelere ticaretler oluyor. Bu gemilerde doğal olarak bizim boğazlarımızdan geçiyor; İstanbul Boğazı ve Çanakkale Boğazı. Şimdi İstanbul’un şöyle bir avantajı var; başka limanlarda bir rota değiştirmek zorundasınız, oranın standartlarına uymak zorundasınız. Pire Limanı ve Cebelitarık’la yarışıyoruz, bazen Singapur’la yarışıyoruz. Bu yarış; yakıtta, yağda, su ikmalinde ve diğer ikmallerde olabiliyor.Ama onlarda ikmal için geminize bir rota değiştirmek zorunda kalıyorsunuz. Pire’ye yakıt ikmaline gittiğiniz zaman Pire Limanına girip çıkmanız lazım. Ama İstanbul’un avantajı Boğazdan geçerken Ahırkapı açıklarında, Zeytinburnu açıklarında demirinizi bıraksanız zaten ikmal yeri. Ama devletin bu konuda çok fazla teşviki yok ikmalcilere. Esasında burnumuzun ucunda, bir mil ucunda milyon dolarlık ticaret yapıyoruz ama bu ticarete teşvik çok az.Örneğin gümrük konusu var. Gemilerin yüzde doksan dokuzu boğazımızdan geçen yabancı bayraklı gemiler, bunlara ihracat yapılıyor ve bunlara beyanname açılıyor. Gümrük kısıtlı saatte çalışıyor böyle bir limanda 7/24 365 gün bizim ikmal yapıyor olabilmemiz lazım, beyanname açıyor olmamız lazım. 

SeaNews: Gümrük ile ilgili sorun bu. Başka ikmal limanına engel neler var? Tek engel bu mu? 

Serhat Barış Türkmen:T
ek engel bu değil.Mesela ikmallerde kolcu çıkması gerekiyor. Zaten normal bizler de çıkmasını istiyoruz ama yeterli sayıda memur yok. Gecikmeler yaşanıyor, denizcilik diğer ihracatlar ve diğer ticaret alanları gibi değil. Biz de Hız çok önemlidir. Bazen  ondakika ile bir gemi boğaz sırasını kaçırıp sonra bir gün boyunca boğaz sırası bekleyebiliyor. O bir gün boyunca da gideceği yerdeki yükünü kaçırabiliyor.Herkes bu zararı ziyanı göze alamıyor. 

SeaNews: İkmalde en önemli şey hız diyebilir miyiz? 

Serhat Barış Türkmen:
 İkmalin sağlıklı bir biçimde olması ve hızı çok önemli.Biz o konuda MİRA MARİNE olarak operasyonu kendimiz yaptığımız için diğer firmalardan ve özellikle kurumsal firmalardan farklıyız.Bizim hep sloganımız “Denizlerin DEW’iyiz” …Çünkü diğer firmalar, Total,Castrol, Shell, çok  
kurumsal ve hantal yapılar. Ama bizde bütün operasyonu ben yönetiyorum kendi ikmal barçlarımızla kendi gümrükçümüzle kendi kara nakliyelerimizle ve kendi fabrikalarımızdan yağları aldığımız için operasyonu daha hızlı daha seri yürütebiliyoruz. Örneğin Kurumsal firmalara Cuma günü onikiden sonra haftasonuna pek ikmal yapamaz ama biz cuma günü dörtbuçukta bile söyleseniz gümrük kapanmadan yarım saat önce beyanname açabilecek kadar hızlı operasyon yürütebiliyoruz. O da bizim avantajımız. 

SeaNews: Bu pazarda ne kadar payınız var? İkmali kendi barçlarınızla mı yapıyorsunuz? 

Serhat Barış Türkmen
:Deniz yağları konusunda Türk şirketleri arasında Petrolofisi ve Alpet’le başı çekiyoruz. Diğer büyük kurumsal  firmaların önüne geçtik. Su ikmalini kendi gemilerimizle yapıyoruz. Yağ ikmallerini de kiraladığımız barçlarla ikmal ediyoruz. Şu anda Yavuz motorları i ve 34 motorları ile bu ikmalleri yapıyoruz . 
Ayda 140-150 ton arasında Transit ve ÖTV’li KDV’li bir şekilde Türkiye’nin bütün limanlarında Dew marakası ile gemilere yağ ikmali yapıyoruz.  

SeaNews: Peki, gelecek ile ilgili planlarınız neler?  Neler planlıyorsunuz?  

Serhat Barış Türkmen:
DEW olarak birçok yabancı şirketlerle görüşme halindeyiz. Başka bir uluslararası markayı Türkiye’ye getirmeyi planlıyoruz. Türk insanında markacılık maalesef hala var. Yağda bütün fabrikalar İzmit’te yanyana, herkes TÜPRAŞ’tan hammadeyi alıyor, biz DEW variline koyuyoruz diğer markalar kendi variline koyuyor. Buna rağmen yakıtta değil ama yağda marka soruluyor. DEW markasının Türkiye’de ve dünyada tek yetkili bayisiyiz. Çok yakında yurtdışında da DEW markasıyla ikmale başlayacağız. Yerli bir üretim olarak satışa başlayacağız 
Türkiye’de birkaç senedir iyi olduğumuzu gösterebildik. Çok fazla rekabet var. 15’e yakın marka var ve hepsi de çok büyük uluslararası ve ulusal firmalar. Biz onlarla mücadele etmek zorundayız. Geldiğimiz konum itibariyle de gayet iyi mücadele ediyoruz ve her geçen gün daha da başarılı işlere imza atıyoruz. Bunun içinde ayrıca yerli bir üretici olarak gururluyuz. Çünkü bu diğer markların arkalarında çok güçlü ve büyük gruplar var. Onların karşısında biz gayet başarılı durumdayız. 

SeaNews: Dünya piyasasını nasıl görüyorsunuz?  

Serhat Barış Türkmen:
Bence bunda bir görüş belirtmek çok yanlış çünkü kimsenin bilemeyeceği bir piyasa. Bu gün bindokuz yüz doksanlı yıllardaki gibi bir soğuk savaş var dünyada.  Bu Soğuk savaş  Amerika’yla Rusya arasında. Rus petrolünün iyice fiyatını düşürdüler. Hepsi zincirleme olduğu için büyük ülkeler satranç oynuyorlar bizde piyon olarak arada yem olmamaya çalışıyoruz. Sağa sola kaçıyoruz şu anda. 
 
SeaNews: Ama ne olacağını bilemiyoruz bu durumda. 

Serhat Barış Türkmen: 
 Bilemiyoruz çünkü bu sadece bir ülkeye bağlı olan bir ticaret hayatında değiliz. Dünya ticareti artık çok global. Dünyada nakit para pek dönmüyor artık büyük tüccarlar kredibiliteleri ile değerlendiriliyorlar. Böyle olunca büyük montanda ticaret de bitti. Eskiden ticaret montanları büyük olduğu için herkes büyük gemilerle bu işi yaparken şimdi part kargolara döndüler. 

SeaNews: Çok yakında ülkemizde bir bunker konferansı var ve sizde sponsorları arasındasınız Bu konferansa ne kadar ülke katılıyor? 

Serhat Barış Türkmen:
Yirmi, yirmibeş ülkenin ikmalcileri ve trader broker dediğimiz aracı kurumlar katılıyor.Çoğu da zaten bizim birlikte çalıştığımız şirketler. O konuyu da biraz anlatayım.Biz iki binli yıllarda bu işi yaptığımız zamanlarda arada çok fazla bir aracı yoktu. Yakıt trader ve brokerlerı çok az vardı.  
 
SeaNews: Bu çok yeni bir kavram mı? Ne kadar zamandır kullanılıyor? 


Serhat Barış Türkmen:Çok eski bir kavram aslında ama bunu hakkıyla yapan iki üç firma varken şimdi onlarca firma var. Krizden sonra insanlar bocaladı. İkmalcilerin finans döngüsü bozuldu. Bu nedenle devreye oldukça sağlam finans yapıları olan traderler girdi.  

SeaNews: Çanakkale deniz zaferinin 100. Yılı  ve bu sayımızda bu konuyu işleyeceğiz. Siz neler söylemek istersiniz? Biliyorsunuz  “Çanakkale Geçilmez!”
 
Serhat Barış Türkmen: Çanakkale geçilmez, Çanakkale bordalanır. Bir kaptan olarak bizim terimimiz öyle. Biz Çanakkale zaferini daha çok televizyonlarda belgesellerden izledik ve kitaplardan okuduk. Şu anda bizim bu ticareti yapmamızı sağlayanalar bizim için şehit düşen büyüklerimiz dedelerimiz. Şu anda boğazlar hala Türklerin ve şu anda Türk limanlarında ticaret yapabiliyorsak o zamanki alınan zaferler sayesinde oluyor bunlar. 
 
SeaNews: Son olarak dergimizi nasıl bulduğunuzu sorabilir miyim? 

Serhat Barış Türkmen:Görsel itibariyle diğerlerine göre merak uyandıran bir dergi. Diğer dergilerin kapak yapısı itibariyle birbirlerine benzerliği çok fazla ama sizinki farklı…Algıda seçicilik yaratmışsınız.Şu etrafının denizle alakalı olmayıp kırmızı olması bile bir değişiklik yaratıyor. Bütün dergiler hepayını tarz… 
SeaNews: Bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz.