Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Remzi Beştaş, midede yanma, ağrı ve şişkinlik gibi belirtilerle kendini gösterebilen gastritin, mide iç duvarının iltihaplanması anlamına geldiğini belirterek, önemsenmeyerek tedavisi geciktirilen gastrit sorununun kansere kadar gidebilen ciddi hastalıklara zemin hazırlayabileceğine dikkat çekti.

Memorial Dicle Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Uz. Dr. Remzi Beştaş gastrit hakkında bilgi verdi. Gastritin, her yaşta görülmekle birlikte genellikle erişkin yaştaki bireylerde ortaya çıktığını anlatan Beştaş, “Akut yani aniden ve kronik yani yavaşça gelişen gastrit olmak üzere iki ayrı grupt altında toplanmaktadır. Alkol, aspirin, ağrı kesici ilaçlar ve stres genellikle akut gastrit tablosuna yol açarken helikobakter pylori adı verilen ve mide iç duvarında yaşayan, genellikle çocukluk çağlarında kirli sulardan bulaşan çubuk şeklindeki bakteri kronik gastritin en önemli nedenidir. Günümüzde birçok insanın problemi olan gastrite safra reflüsü ve bazı enfeksiyonlar da yol açabilmektedir. Tedavi edilmeyen kronik gastrit vakalarında, mide iç duvarında çeşitli doku değişiklikleri oluşabilmekte ve bu durumda genetik yatkınlığı olan bireylerde, kanserojen maddelere maruz kalan kişilerde kanser oluşmasına zemin hazırlayabilmektedir” dedi.

Gastritin belirtileri hastadan hastaya farklılık gösterdiğine dikkat çeken Beştaş, “Genellikle mide yanması, ağrı, bulantı, kusma, şişkinlik hissi, geğirme, erken doyma, iştahsızlık ve yemeklerden tiksinme gibi şikayetlere neden olmaktadır. Bu tarz şikayetleri olan hastaların mutlaka bir uzmana başvurması önerilmektedir” diye konuştu.

“Şiddetli mide ağrısına dikkat”

Gastrit tanısının hasta öyküsünün alınması ve yapılan muayene ile rahatlıkla konulabildiğini kaydeden Beştaş, şunları söyledi:

“Ancak hastalarda ağrı şiddetli ise, aşırı veya sürekli bulantı ve kusma varsa ve buna kilo kaybı da eşlik ediyorsa, ilaç kullanımına rağmen iyileşme olmuyorsa veya bu şikayetler 55 yaşın üzerindeki bir kişide yeni ortaya çıkmışsa hasta ileri tetkiklerle değerlendirilmelidir. Bu tetkiklerden en önemlisi, midenin içinin ucunda kamera olan ve endoskop denilen bir alet ile görüntülenmesidir. Bu sayede doğru tanı konulabilmektedir.”

Gastrit hastalarına 8 önemli öneri

Hastalığın en önemli tedavisinin yaşam tarzı değişiklikleri ve diyet önerileri ile ilaç tedavisinden oluştuğuna dikkat çeken Dr. Beştaş, şunları kaydetti:

“Bu hastalar, hızlı yemek yeme alışkanlığı bırakılmalı. Gıdalar iyi çiğnenerek yutulmalı. Sigara ve alkolden kaçınılmalı. Kızartmalar, aşırı yağlı yemekler ve baharatlı gıdalar tüketilmemeli. Sucuk, salam, sosis gibi besinlerden uzak durulmalı. Aşırı sıcak ve soğuk gıdalar ile içeceklerden uzak durulmalı. Gazlı içeceklerin yerine su tüketilmeli.

Bol miktarda taze sebze ve meyve ile beslenilmeli. Hastalara asit baskılayıcı ilaçlar ve eğer helikobakter pylori pozitif saptanmışsa buna yönelik antibiyotikler verilmelidir. Gastrit ilaç ve diyet önerileri ile genellikle başarılı bir şekilde tedavi edilebilen iyi seyirli bir hastalıktır. Düzenli takipler ihmal edilmemelidir.”
Kaynak: iha