Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Ömer Faruk Yolcu, “Ağız temizliğinde misvak kullanılmasının da önemli bir yeri vardır. Misvak ağız kokusuna neden olan bakterilerin en büyük düşmanıdır. Aynı zamanda misvakın bileşiminde diş eti enfeksiyonlarına karşı korumakla görevli maddeler (sodyum bikarbonat)bulunmaktadır” dedi.

Ağız kokusu sorunuyla ilgili bilgi veren VM Medical Park Samsun Hastanesi Gastroenteroloji Kliniği’nden Uzm. Dr. Ömer Faruk Yolcu, “Ağız kokusu, günümüzde medeni toplumlar da dahil olmak üzere oldukça yaygındır, aynı zamanda sosyal bir incinme sebebidir. Psikolojik problemleri beraberinde getirir. Ağız kokusu kişinin özgüvenini kaybetmesine neden olan, toplumdan dışlanmasına hatta evli çiftlerin boşanmasına kadar giden sosyo psikolojik bir sorundur. Hatta İbranilerde eşlerden birinde ağız kokusunun mevcut olması evliliğin sonlandırılmasına neden teşkil etmekteydi. Toplumumuzda ise sayıları azımsanmayacak kadar çoktur” diye konuştu.

Ağız kokusu neden olabilir?

Ağız kokusunun sebebine değinen Uzm. Dr. Yolcu, “Genelde yenilen yemek sonrası, her insanda ağız kokması normaldir. Bizim değineceğimiz nokta ise süreklilik arz eden ağız kokusu bulgularıdır. Sorunun büyük çoğunluğu ağız içi bakımın yeterince yapılmamasından kaynaklanır. Ağız kokusunun sadece ağız ve diş nedenli olduğunu söyleyemeyiz. Bazı iç organlara bağlı problemlerde ağız kokusuna neden olabilir. Bunları sıralayacak olursak; ağızdaki bir enfeksiyon, diş eti rahatsızlıkları, diş çürükleri, gömülü 20’lik diş, akciğer iltihabı, burun hastalıkları, ağızdaki protezlerin bakımsızlığı ya da yanlış takılmış protezler, yüzde bulunan sinüslerdeki bir iltihaplanma(sinüzit), diyabet(şeker hastalığı) tükürük yapısının bozulması, mide ve bağırsak kaynaklı rahatsızlıkları, böbrek yetmezliği, ağız kuruluğu, bademcik iltihabı(tonsilit), farenjit(yutak iltihabı), larenjit(gırtlak iltihabı), lösemi ya da kan hastalıkları, alkol ve sigara kullanılması, karaciğerde oluşan bir sorunda da ağız kokusu bulguları gözlemlenebilir” şeklinde konuştu.

Ağız kokusu tedavisi

Ağız kokusu tedavisiyle ilgili bilgi veren Uzm. Dr. Ömer Faruk Yolcu şöyle devam etti: “Fizyolojik yani doğal olan ağız kokusunda dişler fırçalanabilir, gargara kullanılabilir ya da sakız çiğnenebilir. Şekersiz sakız, tükürük salgısını artıracağından ağız kokusunun önlenmesinde size yardımcı olabilir. Soğan, sarımsak yiyen bir kişide, sarımsağın sindirimine bağlı olarak akciğer yolu ile nefesten sarımsak kokusu gelebilir. Bu da normal karşılanan fizyolojik bir durumdur. Bu tip durumlarda tedaviye gerek bulunmamaktadır. Tedavi ağız kokusunun kaynağına göre yapılmaktadır. Bu neden ilk etapta ağız kokusuna neden olan teşhis belirlenmelidir. Şayet diş ya da diş eti kaynaklı olduğu düşünülüyorsa, diş hekimine gidilip muayene olunmalı, diş çürükleri varsa dolgu ya da kanal tedavisi yapılmalı, diş taşları yok edilmelidir. Ağız içindeki protez ve köprülere bakım yaptırılmalı, değiştirilmesi gerekenler yenilenmelidir. Ağız içi enfeksiyonlarda ilaç kullanımı kaçınılmaz olabilir. Ağız kaynaklı kokularda başarı oranı neredeyse yüzde 100’dür. Ağızla ilgili gereken müdahaleleri yaptığınızı ve ağız kokusunu gideremediğinizi düşünüyorsanız, ağız dışı sebeplerin araştırılması ve tedavisinin yapılması yerinde olacaktır. İç organlara bağlı olan ağız kokularında ise bir doktordan destek alınarak tedaviye başlanmalıdır. Uygun görülen tedaviden sonra koku giderilmektedir. Farenjit, sinüzit, larenjit, geniz eti ya da tonsilit sorunlarında ilaç tedavisine başvurulabilir gerekirse cerrahi operasyona gerek duyulabilir. Özellikle yemek borusunun gevşekliğine bağlı ağız kokusu olabileceği unutulmamalı bir gastroenteroloji uzmanı tarafından hastanın muayene edilmesi gerekirse endoskopi, manometrik çalışma ve asit ölçüm çalışması yapılması önerilir. Bir diğer tedavi sayılabilecek metot ise protezlerin bakımıdır. Protezlerin çoğu altlarında bakteri üremesine fırsat veren yapılardır. Protez temizliği için tasarlanmış özel diş ipleri bulunmaktadır. Bu diş ipleri kullanılarak gereken temizlik yapılmalıdır.”

Ağız kokusuna nasıl önlem alabiliriz?

Alınabilecek önlemlerle ilgili ise Uzm. Dr. Yolcu şu bilgileri verdi: “Diş fırçalama 3 dakika kadar sürmeli, bakterilerin üremesine fırsat tanıyan dilin temizlenmesi unutulmamalıdır. Eğer protez diş kullanıyorsanız, onları geceleri çıkarın ve iyice temizleyin. Mümkünse, uyurken ıslak kalmasını sağlayın. Küf, mantar ve bakterilerden temizlenmesi için onu protez temizleyici bir sıvının içinde bırakın. Ağzınızdaki protezin temas ettiği, her bölgeyi fırçalamayı unutmayın. Ağız kokusunu gidermek için bitkisel tedavi uygulamalarını da tercih edebilirsiniz. Bazı bitki tohumları ve özellikle anason, maydanoz yağı kapsülü ağız kokusunu gidermede yardımcı olacaktır. Ağız temizliğinde misvak kullanılmasının da önemli bir yeri vardır. Misvak ağız kokusuna neden olan bakterilerin en büyük düşmanıdır. Aynı zamanda misvakın bileşiminde diş eti enfeksiyonlarına karşı korumakla görevli maddeler (sodyum bikarbonat)bulunmaktadır. Sodyum karbonat, diş ve diş etlerini korumada etkin bir madde olduğu diş hekimleri tarafından onaylanmaktadır. Tükürük salgısını artırma özelliğinden ötürü ağız kuruluğuna engel olur. Ağız kuruluğu bakteriler için çok uygun bir ortamdır. Buna ilaveten tarçın bitkisinin kullanımı ağız temizliği ve ağız kokusunun önlenmesindeki yeri mühimdir. Yiyecek ya da içeceklerinize katarak istifade edebilirsiniz. Su içmek de ağız kokusu ve ağız içi yaraların önlenmesinde önemli bir silah olarak kullanılabilir. Su içmek tükürük salgısını da artıracağından bakterilerle mücadelede önemli yer tutar. Un, şeker ya da glikoz içeren gıdalar tüketmemeye özen gösterin. Bu gıdalar bakterilerin en sevdikleri ve hızlı çoğalmalarını sağlayan gıdalardır, diş çürüklerine fırsat vermemek için tüketiminizi sınırlayın.”
Kaynak: iha