Diyetisyen Laleş Güzel, kalp damar hastalıklarından korunma ya da tedavi için uygulanacakların başında ideal kiloya sahip olmanın yer aldığını belirterek, “Bunun için ilk olarak yaşam tarzı değişikliğine giderek, hafif gıdalarla dengeli beslenmeye özen göstermek gerekiyor. Akdeniz tipi beslenme kalbi koruyor” dedi.

Memorial Diyarbakır Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümünden Diyetisyen Laleş Güzel, kalbi korumak için sağlıklı beslenme konusunda önerilerde bulundu. Kalbin, yaşam sıvısı olan kanın bütün vücuda pompalanmasında görevli, dolaşım sisteminin en önemli organı olduğunu belirten Güzel, “Stres, hareketsiz yaşam tarzı, sigara kullanımı, diyabet, obezite, hipertansiyon, yüksek kolesterol gibi sebepler kalbi yıpratıp, hastalıkların ortaya çıkmasına sebep olur. Günümüzde dünya nüfusunun yüzde 25’i kalp damar hastalıklarının etkisi altındadır. Dünya geneline oranla, ülkemizde kalp damar hastalıkları daha sık görülmekte ve tüm ölüm nedenlerinin yüzde 47,73’ ünü oluşturmaktadır” diye konuştu.

“Zeytinyağının iyileştirici gücünden faydalanın”

Kalp hastalıklarına yakalanmada genetik faktörlerin etkisi olsa dahi, hastalıktan korunmada da beslenmenin önemli bir role sahip olduğuna dikkat çeken Güzel, şunları kaydetti:

“Yani hastalığın ilerlemesinde ve yaşamsal riske aslında sağlıksız ve düzensiz beslenme sebep olabilir. Kalp, sağlıklı beslenme alışkanlığıyla hastalıklardan korunabilir. Bunun dışında kalp hastalığına yakalandıktan sonra yine sağlıklı beslenmeye dikkat edilir, düzenli kontroller aksatılmazsa hasta normal yaşantısına devam edebilir. Dünya genelinde en çok benimsenen doğru beslenme şekli, Akdeniz tipi beslenme alışkanlığıdır. Akdeniz tipi beslenme alışkanlığı, tahıl, kurubaklagil, taze sebze-meyve, balık, zeytinyağı bakımından zengindir. Et süt ve süt ürünleri tüketimi daha azdır. Başka bir ifadeyle, Akdeniz tipi beslenme tekli doyamamış yağ asidi, posa, kompleks karbonhidrat içeriği yüksek, doymuş yağ, kolestrol ve basit karbonhidrat içeriği düşüktür. Akdeniz beslenme programında her gün tüketilecek besinler tahıllar, sebze, meyve, kurubaklagiller, süt ve süt ürünleridir. Haftada bir iki kez balık, tavuk, yumurta önerilmektedir. Bu tip beslenmede kırmızı ete ayda bir iki kez yer verilmektedir. Yemeklerde zeytinyağı kullanımı oldukça fazladır.”

Kalp ve damar hastalıklarından korunmak için 11 öneri

Dünya genelinde en çok benimsenen beslenme şekli olan Akdeniz tipi beslenme alışkanlıklarının yaşam şekli haline getirilmesi gerektiğini anlatan Güzel, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Gün içerisinde 3 ana, 3-4 ara öğün şeklinde beslenilmeli. Glisemik indeksi yüksek yani kan şekerimizde ani yükselmelere sebep olan poğaça, kurabiye, beyaz ekmek, çay şekeri gibi basit şekerler içeren, vücudumuzun aslında ihtiyaç duymadığı besinlerden uzak durulmalı. Kuyruk yağı, tavuğun deri kısmı, kırmızı etin yağlı kısmından uzak durulmalı, tüketilen tereyağı, sakatat miktarı kısıtlanmalı. Bütün vücutta bulunan tüm hücrelerin suya ihtiyacı olduğu unutulmamalı, günlük 2-2,5 litre su tüketilmeli. Yemek yeme süresi 15-20 dakikaya kadar uzatılmalı, besinler iyice çiğnenmeli. Uyku saatlerine dikkat edilmeli, günlük 6 saatten az 8 saatten fazla uykudan kaçınılmalı. Kızartma, kavurma gibi sağlıksız pişirme yöntemleri terk edilip fırın, ızgara, buğulama, haşlama gibi sağlıklı pişirme yöntemleri tercih edilmeli. Alkol tüketimi en aza indirilmeli. Tuz tüketimine dikkat edilmeli, günlük ihtiyacımız olan tuz miktarının 5 gram olduğu bunun da ekmekten ya da yemeklerdeki salçadan karşılandığı unutulmamalı. Yiyeceklere olan bakış açısı değiştirilmeli, kişi canının ne istediğinden çok vücudunun ihtiyacı olan besinleri tercih etmeli.”
Kaynak: iha