Karında şişlik ve artan bel ağrısı şikayetleriyle doktora giden 82 yaşındaki Hüsnü Tunç, Acıbadem International Hastanesi doktorlarından Kardiyovasküler Cerrrahi Uzmanı Doç. Dr. Faruk Hökenek ve Kardiyoloji Uzmanı Dr. Egemen Duygu sayesinde karnındaki anevrizmadan kurtuldu.

10 yıl önce yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle midesinin dörtte üçü ve kalın bağırsağının tamamı alınan 82 yaşındaki Hüsnü Tunç, iki yıl önce karnında artan şişlik; kilo artışı, bel ağrısı ve nefes darlığı şikayetleriyle doktora gittiğinde, karnında 8 cm büyüklüğünde ve patlamak üzere olan bir damar balonu(anevrizma) olduğunu öğrendi. Anevrizmanın ameliyatla gitmesi mümkün olmasına rağmen doktorlar ameliyatın çok riskli olduğunu söyledi. Başka bir doktor arayışına başlayan Tunç, Acıbadem International Hastanesi Kardiyovasküler Cerrrahi Uzmanı Doç. Dr. Faruk Hökenek’e ulaştı.

Doç. Dr. Hökenek, Hüsnü Tunç’un yüksek tansiyon hastalığıyla kendilerine geldiğini belirterek, “Yüksek tansiyon damar içi basıncı artırdığından bu tür hastalarda anevrizmaya daha sık rastlayabiliyoruz. Ayrıca hastamız ileri yaşta, genel kondisyonu oldukça düşük, kalp yetersizliği olan, akciğeri zayıf ve karın ameliyatı geçirmiş bir hastaydı. Bu nedenlerden ötürü açık ameliyat çok yüksek risk taşıyordu. Öte yandan ameliyatsız tedaviye de uygun değildi. Çünkü aort damarıyla balonlaşma olan bölgenin arasında neredeyse yüzde 90 derecelik riskli bir açı saptanmıştı. Yine de ameliyat edilmesi gerekiyordu. Bu ameliyatı yapmazsak karnındaki saatli bomba her an patlayabilirdi” diye konuştu.

“Endovasküler aort tamiri uygulamaya karar verdik”

Doç. Dr. Hökenek ile birlikte ameliyatı gerçekleştiren Dr. Egemen Duygu ise, yapılan değerlendirmeler sonucunda, “Endovasküler aort tamiri uygulamaya karar verdik. Bu işlem bir saat gibi kısa sürüyor. Ölüm ve komplikasyon riski, cerrahi müdahaleye göre çok daha az ve hastanede kalma süresi daha kısa. Sonuç çok başarılı oldu. Aorttaki balonlaşma pıhtılaştı ve tamamen ortadan kayboldu. Uyguladığımız işlemde iki kasık damarından giriyoruz ve genişlemenin başladığı yerden genişlemenin bittiği yere kadar içinde metal konstrüksiyonu olan sentetik bir hortum yerleştiriyoruz. Böylelikle balonlaşmayı hastanın dolaşımından ayırıyoruz ve patlama riskini ortadan kaldırıyoruz” ifadelerini kullandı.

Tunç, ise ameliyat öncesine kadar çabuk yorulan ve evden pek çıkmayan bir hastayken ameliyatın üzerinden dört gün geçmesine rağmen kendisini enerjik hissettiğini kaydetti. Rahatsız olduğu günler iştahının kesildiğini, başının döndüğünü ve şiddetli bel ağrıları çektiğini söyleyen Tunç, “Eve giderken dördüncü kata kadar kendim çıktım. Akşam olunca dışarı çıkıp gezmek bile istedim” dedi.

Karında meydana gelen anevrizmanın en sık görülen belirtisi, bel ağrısı olduğunu ifade eden Doç. Dr. Hökenek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Damar çapındaki artışa bağlı olarak omurgada oluşan baskı, bel ağrılarına yol açıyor. Ancak belirtiler çok ileri dönemde ortaya çıkıyor. Ayrıca çok ileri dönemde anevrizma toplardamara bası yaparsa, bacaklarda şişme görülebiliyor veya balonlaşma içindeki pıhtılar, aşağıdaki damarları tıkarsa parmak damarlarında morarma gibi şikayetler olabiliyor.”

Ani ölüm sebebi

Bir damar hastalığı olan ve en sık karın bölgesinde görülebilen anevrizma, yüksek tansiyonu olan, ileri yaştaki hastalarda ani ölümlere neden olabiliyor. 65 yaş üzerindeki hastaların yüzde 10’unda görülebilen karın anevrizması patladığı zaman hasta, hastaneye yetişemeyebiliyor. Yetişse dahi hayatta kalma oranı yüzde 40 olarak ifade ediliyor. Uzmanlar, tomografiyle takip edilebilen anevrizmalarda yaklaşık 6 ayda bir 0,5 cm üzerinde büyüme görülüyorsa, her an patlayabileceği için müdahale edilmesi gerektiğini belirtiyor.
Kaynak: iha