Geçtiğimiz Nisan ayında Türk Loydu Genel Kurulu yapıldı. M.Cem Melikoğlu ile Yönetim Kurulu Başkanı seçildiği Türk Loydu’ndaki hedefleri ve projeleri hakkında bir söyleşi yaptık. 

Türk Loydu 1962 tarihinde toplanan ilk Genel Kuruldan sonra, "tesis" olarak tescil edilmiş ve 1966 yılında ulusal, bağımsız ve tarafsız bir kuruluş olarak "vakıf" statüsü almıştır. Türk Loydu Vakfı Yönetim Kurulu, iki yılda bir Vakıf Genel Kurulu tarafından seçilen dokuz üyeden oluşmaktadır. 

Nisan 2015’te gerçekleştirilen Genel Kurul’dan sonra yönetim kurulu başkanlığına M. Cem Melikoğlu seçildi. Gemi İnşa Mühendisi olan M.Cem Melikoğlu uzun yıllar ExxonMobil’de önemli görevlerde bulunmuş, şimdilerde TANAP Projesinde HSSE Direktörlüğü yapmaktadır..

-Sayın Melikoğlu öncelikle yeni görevinizde başarılar dileriz. Sizi tanıyabilir miyiz?

-Kısaca özgeçmişimden bahsedersem; İTÜ Gemi İnşa mezunuyum. Alman Lisesinde okudum, iyi derecede Almanca ve İngilizce biliyorum. Kısa bir dönem Gemi İnşa Mühendisi olarak çalıştım. Bu çalışma yat inşası üzerineydi. Türkiye’deki ilk Loyd, Türk Loydu onaylı yatlardan bir tanesini yapmış olmaktan gurur duyuyorum. Türk Loydu’nun Tophane’deki eski yerini sık sık ziyaret ederdim. O zamanlarda yatlarda klas olayı pek bilinmiyordu. Ama su üzerinde yüzen her şeyin bir klasa ihtiyacı vardır diye düşünüyordum. Daha sonra petrol sektörüne geçtim. Mobil firmasında çalıştım. Mobil, sonra ExxonMobil oldu ve görevim 21 yıl sürdü. O süre zarfında “İş Güvenliği, Sağlık, Emniyet ve Çevre ”konularında çalıştım ve kariyerimde ciddi ilerlemeler sağladım. ExxonMobil’de Avrupa, Afrika ve Ortadoğu’da olmak üzere 18 ülkenin sorumluluğunu almıştım. Daha sonra yeni bir HSSE departmanı kurma talebi üzerine Petrol Ofisine geçtim. Sonrasında ise 2014 yılı başında TANAP projesine geçtim. Görevim devam ediyor. TANAP çok büyük bir proje. Azerbaycan gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştıracak. Azerbaycan gazının ülkemize ulaşması enerji güvenliğimiz açısından çok önemli… Çok heyecan verici bir proje ve orada olmaktan gurur duyuyorum. Ayrıca bir gemi mühendisinin her alanda başarılı olabileceğini de ispatlamış oluyorum. Gerçekten gemi inşa mühendisleri çok şey öğreniyorlar. Hidrodinamik, aerodinamik, elektrik, makine öğreniyorlar. Dizayn iç/dış mimari bütün bunlar öğreniliyor. Tüm bu bilgiler, mühendislik altyapım meslek hayatımda birçok yerde çok işime yaradı.

-Peki, neden Türk Loydu?

-Ben şuna inanıyorum ki standartları kontrol edenler, endüstriyi de kontrol etmekteler, bu kapsamda ülkemizde çok önemli iki kuruluştan biri Türk Loydu, diğeri Türk Standartları Enstitüsü‘dür. İkisi de milli olan bu kurumları iyi yönetir, bu kurumlarla ilgili standartlarınızı etkin oluşturursanız hem uluslararası alanda güç sağlar, hem de kendi endüstrinizi ve sanayinizi doğru yöne kanalize edebilirsiniz. Türk Loydu’na uluslararası alanda güç olabilmesi adına katkım olabileceğini düşünüyorum. Türk Loydu gibi kuruluşların önemli ilkelerinden biri de bağımsızlıktır. Kurallarınızı oluştururken ve uygularken bağımsızlığı etkileyecek herhangi bir baskı unsuru olmaması gerekmektedir. Sektörde hiçbir kuruluşla maddi, manevi organik bağımın olmaması nedeniyle arkadaşlarım bağımsızlık noktasında ki duruşumun iyi olacağını düşündüler.

-Nasıl bir baskı olabilir? Kurallar ve kriterler belirlenmiş olmalı değil mi?

-Ebetteki kural ve kriterler uluslararası standartlarla, bilimin ışığında tanımlanmıştır. Ancak, örneğin bir armatörün, bir tersane sahibinin Türk Loydu Yönetim Kurulu Başkanı olması, çıkar ilişkisi riski taşıyan bir durumdur. Hem geminizin olması, hem de klas hizmeti vermeniz doğru olmaz. Kast ettiğim bu şekildeki ilişkilerdir.

-IACS üyeliği takviminiz var mı? Nasıl çalışmalar planlıyorsunuz?

IACS üyeliği ile ilgili yapılan çalışmalar, hızla sürmektedir. Türk Loydu’nun IACS üyesi olmaması uluslararası bir klas kuruluşu olmasına engel olacağı için, şu anda IACS üyeliği çalışmalarımız, büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle öncelikli hedefimiz Türk Loydu’nu IACS üyesi bir klas kuruluşu yapmaktır. IACS prosedürleri, Türk Loydu kuralları ve kalite yönetim sistemi dokümanları içerisine büyük ölçüde dâhil edilmiş ve uygulanmaktalar, biz yeni yönetim ekibi olarak süreci daha da geliştirmeye çalışıyoruz. Yapılanlar çalışmalar var, daha iyi yapılması gerekenler var. Geçmiş dönemlerde sürdürülen IACS çalışmalarını ivmelendirerek, bayrağı alıp daha ileriye taşımak kararlılığındayız. Önümüzdeki aylarda bir ön denetim, 2016 yılı başlarında başlayacak şekilde IACS Kalite Yönetim Sistem Gerekliliklerine göre belgelendirme denetimleri planlanmaktadır. Gerçekleştirilen denetimlerin başarı ile sonuçlanmasının ardından IACS üyesi olmamamız için herhangi bir sebep bulunmamaktadır.

-Öncekilerin aksine 2015 yönetim seçimlerinin yapıldığı Türk Loydu Genel Kurulu oldukça sakin geçti. Bunu neye bağlar, nasıl yorumlarsınız?

-Her zaman uzlaşma yanlısıyım ve her insanın içinde iyi bir yön olduğuna inanıyorum, önemli olan bu yönü ortaya çıkarabilmektir. Yıkmak kolay, yapmak ise sadece gücü ve aklı olanların işidir. İnsanlar artık kavga etmek değil iş görmek isteğindeler. Yeni yönetimle neler değişecek? Birden bire çok büyük bir değişiklik beklentisi içinde olunmamasını öneririm. Düzen yıkmadan düzen getirebilmek önemli... Dana önce belirttiğim üzere, öncelikli hedefimiz Türk Loydu’nu IACS üyesi bir klas kuruluşu yapmak. Son yıllarda denizcilik sektöründe mevcut olan kriz Türk Loydu’nu da etkilemekte. Klaslama faaliyetlerinde yeni müşteriler edinerek ilerlememiz gerekmektedir. Türk Loydu son yıllarda endüstri alanında ciddi atılımlar yapmıştır. Stadyum inşaatları, üçüncü köprü inşaatı gibi büyük projelerde Türk Loydu’nun adı var. Bir başka hedefimiz ise şu anda fizibilite çalışmaları yapılan, havacılık alanında faaliyet gösterebilmektir.

-Havacılıkla ilgili sertifikalandırma şu anda nerede yapılıyor?

-Havacılıkla ilgili sertifikalandırma yurt dışında yapılmakta olup, Türkiye’de havacılık alanında sertifikasyon hizmeti veren bir kurum bulunmamaktadır, ancak ihtiyaç vardır. Türkiye’de ki kuruluşlar yurt dışı firmalarla çalışmakta ve ülkemiz kaynakları yurt dışına aktarılmaktadır. Gerekli kadro ve altyapıyı oluşturmak kolay değil, ancak bu hedefimiz için uğraş vereceğiz, bu yapıyı kurmamız kaynaklarımızın yurt içinde kalmasını sağlayacaktır.

-Türk Loydu Ar-Ge çalışmaları hakkında neler söylersiniz?

Kısa süre önce Azerbaycan ve Romanya’da şirketler açılmasının yanı sıra, Teknopark İstanbul’da, Türk Loydu’nun Ar –Ge çalışmalarının yapılmasının amaçlandığı bir Ar-Ge şirketi kuruldu. Ar-Ge çalışmalarında ilerlemek önemli hedeflerimizden biridir. Azerbaycan üzerinden de Karadeniz ve Türki Cumhuriyetlerde, bölgesel güç olma hedefimizi gerçekleştirmeyi hedeflemekteyiz.

- Türk Loydu’nun denizcilik idaresi ile ilişkileri nasıldır? Nasıl olmalıdır, sizce?

-Türk Loydu, Türkiye için stratejik önem arz eden milli bir kuruluş. İdare ile karşılıklı ihtiyaçlar söz konusu. Devletle ilişkiler olması gerektiği gibi, belli ölçüler içinde kaliteli bir şekilde sürdürülmektedir. Ulusal anlamda Türk Loydu’nun önemi nedir? Türkiye’de denizcilik ne kadar önemliyse Türk Loydu’da o kadar önemlidir. Devletin koster filosunu yenileme çalışmaları mevcut, biz de Türk Loydu olarak yapılacak kosterlere hizmet veren klas kuruluşu olmak hedefindeyiz.

-Sizin başka eklemek istedikleriniz var mı?

-Türk Loydu Vakfı önemli bir kuruluş, hedefleri ve çalışmalarında süreklilik olmalı, ancak vakıf senedi gereği yönetim iki yılda bir değişiyor. Bu değişim Türk Loydu çalışanları ve çalışmalarını olumsuz yönde etkiliyor. Yeni yönetimlerin süreci öğrenmesi ve kendi stratejilerini oluşturması zaman alıyor. Bunlarla ilgili vakıf senedinde değişiklik amacıyla bir çalışma yapıyoruz. Bizden sonra gelecek yöneticilerin hedeflerini belirlemek ve gerçekleştirmek için uygun bir süreye sahip olmalarını sağlayacağız, iki yıl çok kısa bir süre…

-Sayın Cem Melikoğlu bize zaman ayırdığınız için teşekkürler.

Editör: TE Bilişim