Ülkemizde gündemde olan LNG ve terminal tesislerinin yapılması, taşımacılığı ve ülke ekonomisine katkısı üzerine AYSHIPS Genel Müdürü G.Burak Alkoç’un görüşlerine başvurduk.

Ülkemizde gündemde olan LNG taşımacılığı konusunda görüşlerinizi alabilir miyiz?

1970 yılında TPAO ile başlayan doğalgaz tüketimi günümüzde yaklaşık 48 milyar sm3 civarındadır. LNG sıvılaştırılmış gaz depolama ve taşımacılığı hususu Ülke denizciliği için taşımacılık ve terminal işletme tarafına çok önemli bir ivme katacaktır.

Şu an için LNG piyasalarındaki durum nedir?

LNG ve hatta lpg piyasalarında düşük kiralama rateleri hakimdir. Ancak dünya üzerinde genel çerçeveye baktığınız zaman önümüzdeki dönemde petrol fiyatlarının 60-70 usd civarında seyretmesinin öngörülmesi; özellikle Amerika bölgesindeki farklı kuyulardan çıkarılan uygun fiyatlı kaya gazı rezervleri ve bu coğrafyada 100 milyar sm3 lük gazın üretim sonucu piyasalara çıkacak olmasının lng piyasalarını hareketlendireceği öngörülmektedir. Bunların yanı sıra Tier3 NOX emisyonunun da yürürlüğe girmiş olması, yeni gemilerde lng’nin ana makine yakıtı olarak kullanılmaya başlanması ve yaygınlaşması da önemli faktörler arasındadır. Ayrıca EU’ya girecek ülkelerdeki fuel oil’le çalışan elektrik santrallerinde de emisyon regülasyonlarına yönelik revizyon yapılacak olması lng arz talep ilişiğine olumlu yönde katkı sağlayacaktır. Şu an için spot lng rate’leri günlük 30.000 usd dolaylarındadır.

Günümüzdeki kira bedelleri, 2012 yılında piyasanın pik yaptığı zamanla kıyaslandığında yüzde 80 oranında düşmüştür. Bu nedenle Uzakdoğu tersanelerinde yeni inşa siparişleri de, fiyatları da önemli ölçüde düşmüştür. Kısa vadede sadece 6 adet lng gemisi siparişi verilmiştir. Bunların 2 adeti geçen hafta her biri 190 milyon usd’a olmak üzere Gaslog firması tarafından (180.000 m3 Mark V yeni dizayn-BOG-BOR max efficiny) Samsung tersanesine sipariş edilmiştir. İlave olarak önümüzdeki 5 yıllık dönemde teslim edilecek 44 LNG gemi siparişi mevcuttur.

Düşük LNG piyasa rateleri 2019 yılından itibaren filonun düşük hızla büyümesine yol açacak gibi görünmektedir. Kiralama ratelerinin düşük oluşu spot piyasada önemli kazançlar elde edilebilesine imkan tanımaktadır. Piyasadaki iyileşme beklentisi kiralama rateleri kısa dönem dışında 1 yıl ve üzeri düşünüldüğünde günlük bedelin 2 ila 2,5 katına kadar çıkmaktadır. Oluşan koşullara istinaden birçok armatör ve operatör gemilerini uzun vadede kiraya vermeyi tercih etmemektedir.

İkinci el piyasalarında gemi alımı için cazip koşullar diğer segmentlerde olduğu gibi lng’ler içinde oluşmuştur. Genel olarak olumsuz bir tablo gözükse de önümüzdeki dönemde iyimser beklentinin hakim oluşunun bir diğer sebebi de 125 milyon tonluk kapasiteli tesislerin inşaa halinde olması ve yeni tesislerinde planlanmasıdır. Panama Kanalının da büyütülmesi ile 2020 yılından itibaren yaklaşık 65 lng gemisine daha ihtiyaç doğacağı düşünülmektedir. Tabi ki dünya ekonomisi ve global gelişmeler tüm segmentlerde olduğu gibi lng taşımacılığını da doğrudan etkileyecektir.

Peki ülkemizde bununla ilgili neler yapılabilir, mevcut çalışmalar nelerdir?

Ülkemizde doğalgaz sanayi alanında, ısınma amaçlı ve elektri enerjisi üretmek üzere kullanılmaktadır. Doğalgaz ihtiyacı ağırlıklı olarak boru hatları ile Rusya, Katar, İran, Cezayir, Nijerya ve Azerbeycan ile yapılan anlaşmalar üzerinden ve spot piyasadan karşılanmaktadır. Özellikle kış aylarında günlük arz ve talep dengesinin değiştiği dönemlerde oluşan sıkıntıları ve tedarikçi ülkeleri kendilerinin öncelikli ısınma ihtiyaçlarına binaen dalgalanmaların oluşmasını önlemek ve esneklik sağlamak için lng depolama tesisleri önem arz etmektedir.

Ayrıca bu tesislerin stratejik önemleri de bulunmaktadır. Ülkemizde mevcut üretim yüzde 2 seviyesindedir; dolayısıyla gazın yüzde 98’i ithal edilmektedir. Hâlihazırda işletmede ve inşaa halinde olan tesisler Botas Marmara Ereglisi (255.000 m3 lng), Egegaz Aliağa (280.000 m3 lng), TPAO Silivri yeraltı tesisi (2.661.000.000 m3) ve Botas Aksaray yeraltı tesisidir (1.000.000.000). Bunlara ilave olarak Ege, Marmara bölgelerinde yeni tesis inşalarına, planlamalarına başlanmış ve farklı çözümler gündemdedir.

Güney bölgesinde de ilerleyen dönemlerde benzer projeler oluşabilir. Bilindiği üzere lng taşımacılığına uluslararası piyasalarda denizcilik tarafında girmek büyük şirketler karşısında oldukça zordur. Ancak ülkemize gelecek olan gazda Türk şirketlerinin etkili rol oynamaları doğaldır. Tesis ve LNG taşımacılığında izlenmesi gereken maddelerin başlıcaları nelerdir? Bu süreçte öncelikle proje oluşuma başlanmalı ve EPDK’dan (Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu) uzun süreli spot lng lisansı alınmalıdır. Böylece lng farklı ülkelerden tedarik edilebilecek ve piyasalarda esneklik oluşacaktır.

Önemli bir diğer etmen ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) sürecidir. ÇED olumlu kararından sonra mevzuat kapsamında gerekli izinlerin alınması gerekmektedir.

Kısaca ÇED raporu neleri ihtiva etmelidir?

Kısaca ifade etmek zor ancak önemli konu başlıkları; proje tanımı, amacı, yapılacak yerin mevkii, çevresel özellikler, deniz zemin etüdü, hidrojeojojik özellikler, meteorolojik özellikler, hidrolojik özellikler, çevresel etkiler yönetimi, alınacak tedbirler, hafriyat atıkları, arazinin hazırlanması, drenaj, boru hattı, depolama tesisi, inşaat esnasında oluşabilecek deniz ve çevre kirliliği riski, biyolojik etmenler, deniz suyu sıcaklık değişimi, kıyı yapı planı, rüzgar, korozyon ve malzeme seçimi, kıyı emniyeti, iskele tipi (kazıklı, kolonlu gibi) liman başkanlığı görüşmeleri, habitat ve kayıpları, proje aşamasında oluşacak hava kirliliği, yeraltı suyuna etkiler, insan sağlığı, çevre-ekolojik denge açısından oluşabilecek riskler, gazın buharlaşması ve hava koşullarına etkisi, egzoz gazı emisyonu, inşaat esnasında ve işletme aşamasında oluşacak trafik yükü, oluşacak toz ve tedbirler, oşinografik özellikler, gürültü, vibrasyon, yangın, kullanma suyu, testler ve labaratuvar analiz sonuçları, atık su, peyzaj, halkın katılımı ve gerekli bilgilendirme, ihale, ekipman tedarikleri, iş termini gibi konular detaylı olarak incelenmeli ve raporda yer almalıdır.



Tesisler Hangi Bölümlerden Oluşmaktadır ?

Platform,dolgu alanı, borda iskelesi, bot iskelesi, dolfenler, yangın söndürme istasyonları, gaz boru hatları, deniz suyu devreleri, loading arm (boşaltma kolları, yılda kullanılacak gemi sayısına göre tipler değişebilir), tanklar, BOG, recondanser-reliquefaction plant, regas unitesi, dolum istasyonları, kontrol odaları, römorkör vb. için ek tesisler, gerekli seyir, deniz fenerleri, haberleşme sistemleri, çöp, sintine atık tesisleri, deprem uyarı sistemleri, vb.



Bu Tesislerin Kurulumunda Optimum Verim Alabilmek İçin Nelere Dikkat Etmek Gereklidir ?

Capex-Opex en başta çıkartılmalı ve benzer tesisler incelenmelidir. Bu terminallere lng gemileri her ay yanaşacağı için OCIMF, Sigtto, Major Oil Comp. Req., IGF code, IALA, yerel kurallar-PSC, Bayrak kuralları, Vetting Insp. Reg.’lara uygun durumda dizayn edilmeleri gereklidir. Aksi takdirde sigorta kuruluşları ve gemilerin PNI club’leri ile uygunsuzluk durumuna ilişkin problemler yaşanabilir. Terminal liability sigortası, ISO, OHSAS, DOC belgelerinin teminleri matrix’in başlaması adına önemlidir. Personel eğitimi, sertifikasyonları da çok mühimdir. Jetty-iskelenin single jetty, double jetty, STS vb. operasyonel olarak ihtiyaca göre farklılık göstermektedir.

Farklı üreticilerden ekipman seçimleri BOG, recondonser, regas unit gibi ve bu ekipmanların teslim süreleri dikkatli planlanmalıdır. Regas ünitesi genellikle uzakdoğu bölgesinde yapılmaktadır. Bazı üreticiler ekipmanlarına belirli oranlarda kredi vermektedirler. Yine servis desteği, garanti süresi hususları, uzatmalar da göz önünde bulundurulmalıdır. En önemli noktalardan biri depolama tanklarının yapısıdır. Günümüzde ağırlıklı olarak 30 yıl işletme ömrü için planlanan nikel, çelik alaşımlı çift cidarlı arada izolasyon bulunan beton tanklar kullanılmaktadır.

Tank kapasiteleri de demoraj sorunu yaşamamak için LNG gemi kapasitelerinin 170.000 m3’lere çıkması ile daha büyük seçilmeye başlanmıştır. Kore’de yeni inşa ve gemilerde maliyeti düşüren ve kredi destekli membrane tip (CCS) Kogas’ın yeni dizaynı KCA-KC1 tankları kullanılmaya başlanmıştır. Bu tankların maliyetleri düşük, daha hafif ve sızdırmazlık açısından sağlıklı oluşları yeni bir trend oluşturmuştur. Bazı ekipmanlar armatör tarafından bazı ekipmanlarsa üretici tarafından tedarik edilmektedir. Bu tarz durumlarda bağlantı ürünlerinin (kompresörler, valfler, kumanda-emniyet sistemleri) bazıları ortada kalmakta siparişleri unutulabilmekte ve gecikmeler yaşanmaktadır.

Diğer taraftan regas ünitesinin kapasitesi, seçimi çok önemlidir. Direk deniz suyu ve ısı eşanjörleri tercih edilmemektedir. Burada donma ve kirlenme riskine karşın water glycol sistemi yeni trend meydana getirmiştir. Steam heated seawater bir önceki neslin dizaynı olmakla beraber, yoğunlukla kullanılan propone da yerini water glyocla bırakmış; borulu tip ısı esanjörleri adedi azaltılarak plate tipli eşanjörler (heat exchanger) kullanılmaya başlanmıştır. Yeni dizayn ebatların küçülmesi ve enerji kayıplarının azalmasını sağlamıştır.

Gaz alım anlaşmasının yapılması, FOB alınıp alınmayacağı, bir ayda terminale yanaşak gemi sayısı, manevra düzeni, regas, gazın basılması, harcamı, major oil comp.’lerle diyaloglar, gemilerin kiralanması, kiralama modeli, ya da alınması gibi unsurlarda dikkatlice farklı senaryolar irdelenmelidir. Bu tesislerle beraber lng bunkering barge, shuttle kombinasyonu ihtiyaç duyulan yerlere daha küçük gemilerle gazın taşınması ve ileride boğazlarımızda oluşabilecek ikmal talebi açısından da farklı bir alternatif olabilir. Uluslararası platformda da lng bunkering’le alakalı birçok firma çalışmalarını sürdürmektedir.

Tesislere Alternatif Sistemler nelerdir?

Benzer amaçla kullanılabilen FSRU (Floating Storage Regasification Unit) diye bahsettiğimiz gemilerin kurulum maliyetlerini düşürdüğü görülmektedir. Diğer taraftan ikinci el lng gemisi depolama tankı olarak kullanılarak regas unitsei karaya kurulabilir. Fakat bu gemiler (FSRU) çok özel gemiler olduğu için genellikle minimum kiralama periodları 5 yıldır. Normalde 20+5+5 olarak yeni inşa siparişi verilirken kira bağlantıları önceden yapılır. Günlük kirası 120.000 usd (yeni inşaa bedeli 170.000 m3 lük bir gemide regas kapasitesine bağlı olarak yaklaşık 250 milyon usd) ve running costları 12.000 usd civarında olan bu gemilerin toplam 21 tanesi fsru olarak servistedir. Bunların 16 tanesi FSRU olarak, 5 adeti ise lngc olarak kullanılmaktadır.(Heogh,Excelerate,Golar,Mitsui,BW,Olt fsru armatörleri).

Ayrıca yeni inşada da 5 sipariş mevcuttur. Yüksek kira gideri olan bu gemiler retrofit olarak ikinci el bir lng gemisine regas ünitesinin montajı ve gerekli boru devrelerinin hazırlanması ile fsru ya dönüşüm sağlanabilir. Bu konuda Keppel ve NKom tersanelerinin önemli tecrübeleri bulunmaktadır. (İkinci el gemi bedeli, işçilik ve ekipmanlarda eklenirse retrofit sonucu fsru dönüşümü yaklaşık 100 milyon usd’a mağlolacaktır). Heogh lng’nin 2017 yılı sonunda retrofit fsru’su hazır olacaktır. Fsru bunkering barge olarak Exmar, BSM ve Wartsila’nın farklı dizaynları mevcuttur. Regas ünitelerinin teslim süreleri genellikle 12 ayı bulmaktadır. Bu gemilere personel temini, eğitimleri çok önemlidir. FSRU’ların gemi, barge ya da offshore gemisi olarak kullanılabilme opsiyonları operasyonel durumlara göre belirlenmekte ve ilgili Klas kurallarınca notasyonları değişmektedir. .

Sonuç itibariyle risk analizini iyi yaparak yatırımı elektrik veya crude oil fiyatlarını endeksli bir bicimde (HH, JCC) uzun vadeli bir projeksiyonla, lng tedarikine yönelik oluşum (Turk akimi boru hattı ve ilave sıvılaştırılmış lng tesisleri ya da fsru`lar), temini Ülkemiz için yeni bir sayfa, farklı ufuklar açarak milli proje ve sermaye ile ekonomiye ciddi bir fayda sağlanacaktır. Buradan hareketle uluslararası lng taşımacılığının denizcilik ayağına da girilebilir.
Editör: TE Bilişim