CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Bize dayatıyorlar söylüyorlar, tek adam rejimini öneriyorlar. Her şeyi bir kişi bilecek, bir kişi karar verecek. ‘Ortak akıldan vazgeçelim tek aklın mahkumu olalım’ diyorlar. Peki o bir kişi hata yaparsa bedelini kim ödeyecek? Bedelini halk ödeyecek" dedi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Yenimahalle Belediyesi Halk-Kart Tanıtım Töreni’ne katıldı. Yenimahalle Belediyesi Nazım Hikmet Kongre ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen törende yaptığı konuşmada Kılıçdaroğlu, Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar’ın kendisini Yenimahalleye adayan bir insan olduğunu belirterek, “Cebini değil Yenimahallelinin cebini düşünen bir insandır. Onun kazanmasını isteyen bir insandır. Bugün bütün belediyelerimizde taşeron işçilerimizde dahil asgari ücret en az net bin 500 liradır. Yenimahalle’de 2 bin liradır. Bazı belediyelerimizde bin 700-750 liradır” diye konuştu.

Uygulamaya konulacak ’Halk Kart’ ile ilgili ise Kılıçdaroğlu, “Bu kartın kaybedeni yok herkes kazanıyor. Alışveriş yapanda kazanıyor, esnafta kazanıyor, manavda, simitçi de, sanayici de, tamircide kazanıyor. Herkesin kazandığı bir sistem biliyorum bazıları şunu söyleyecek; ’Ne demek herkesin kazandığı bir sistem böyle bir şey olur mu?’ Halkı düşünürseniz halkın çıkarları üzerine siyaset oluşturursanız herkesin kazandığı bir sistemi elbette kurarsınız. Bizim görevimizde budur” ifadelerini kullandı.

“Sandığa giderken elimizi vicdanımıza koyacağız"

Kılıçdaroğlu, 16 Nisan’da yapılacak referanduma da değinerek, “Önümüzdeki süreç içinde sandığa gideceğiz. 16 Nisan’da oylarımızı kullanacağız. Bu bir referandum bu bir seçim değil bir iktidar belirlemiyoruz. Neyi oylayacağız? Her şeye egemen olan tek adam yönetimi mi olsun demokratik parlamenter sistem mi? Oylayacağımız budur. O nedenle gittiğim her yerde ısrarla söylüyorum. Sandığa giderken elimizi vicdanımıza koyacağız, düşüneceğiz ve sandığa öyle gideceğiz” açıklamasında bulundu.

"Bugün 18 Mart Çanakkale’yi anıyoruz, Çanakkale şehitlerini anıyoruz" diyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Emin olun sevgili anneler özellikle size söylüyorum; Çanakkale içinde vurdular beni türküsünü dinleyip de gözü dolmayan birisi var mıdır? Hangi bedeller ödeyerek biz bu Cumhuriyeti kurduk. Dumlupınar’ı, Anafartalar’ı unutacak mıyız? Top sesleri altında çalışan bir TBMM. Bizim bir logomuz var. Saçları örgülü bir kızımız. Diyor ki; ‘Geleceğim için hayır.’ Neden diyor biliyor musunuz? 23 Nisan 1920’de TBMM’yi kurduk. O günü bayram ilan ettik. Sonra o bayramı çocuklarımıza armağan ettik. Neden? Cumhuriyetin teminatı onlardı. Onlar Cumhuriyeti savunacaklardı ve sahip çıkacaklardı. Şimdi bu kız çocuğu diyor ki; ‘Geleceğim için hayır. Ben Meclise, ortak akla inanıyorum. Bana bu bayramı Meclis verdi’ diyor. Dünyada hiçbir parlamento çocuğa bayram vermezken, bu çocuklarımıza biz 23 Nisan 1920 bayram olarak verdik, kutlayın dedik.”

"Tek adam yönetimi hiçbir zaman olmadı"

Tek adam yönetiminin hiçbir zaman olmadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, " Tek adam yönetimi hiçbir zaman olmadı. Örnek vereyim size, Erzurum Kongresi tek adam yönetimi var mıydı? Hayır. Adı kongre zaten, birden fazla insan, kanaat önderleri, düşünen insanlar var orada. Her gruptan insan var orada. Neyi düşünüyorlar Türkiye’yi aydınlığa nasıl çıkarırız diye. Bir kişi düşünmüyor, beraber düşünüyorlar. Sivas kongresinde tek adam mı vardı? Hayır, çok fazla insan vardı bir araya geldiler. Manda tartışmaları oldu. Türkiye’yi mandalar mı yönetsin, yoksa Türkiye kendi bayrağının altında özgürce bir devlet olarak kurulsun mu diye. Genç Tıbbiyeli Hikmet şunu söyledi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e; ‘Biz mandayı reddediyoruz. Siz dahi mandayı savunursanız size de karşı olacağız’ demiştir. Başka bir devletin egemenliğini kabul etmemişlerdir Sivas Kongresinde. Havza’dan Amasya’ya gelen Gazi Mustafa Kemal Atatürk yine oturmuşlar, yine konuşuyorlar, yine tartışıyorlar, yine tek adam yönetimi yok. Diyorlar ki ‘Milletin istiklalini, milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır.’ Bir kişi kurtaracaktır demiyor. Çünkü Osmanlı’da millet kavramı yoktur. Millet kavramının en güçlü girdiği belge Amasya Tamimi’dir. Biz tarihimizi bilerek verdiğimiz şehitlerin kanlarının ne kadar değerli olduğunu unutmayarak, gazilerimizi unutmayarak sandığa gideceğiz ve oylarımızı öyle kullanacağız” şeklinde konuştu.

"‘Ortak akıldan vazgeçelim tek aklın mahkumu olalım’ diyorlar"

Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Demokrasi için ağır bedeller ödedik. Ama artık demokrasimize sahip çıkmak zorundayız. Bu ‘a’ partisi, ‘b’ partisi meselesi değildir, bu ‘a’ kişisi, ‘b’ kişisi meselesi değildir. Bu bir memleket meselesidir. Öyle bakmamız lazım. Bu bir bayrak, vatan, demokrasi meselesidir. Siyasi görüşlerimiz, kimliklerimiz, inançlarımız farklı olabilir, farklı bölgelerde yaşayabiliriz, kimimiz erkek, kimimiz kadın, kimimiz yaşlı olabilir ama biz ortak paydamız var, vatanımız, bayrağımız, demokrasimiz, birlikte yaşama irademiz. Neden vazgeçiyoruz bundan? Bize dayatıyorlar söylüyorlar, tek adam rejimini öneriyorlar. Her şeyi bir kişi bilecek, bir kişi karar verecek. ‘Ortak akıldan vazgeçelim tek aklın mahkumu olalım’ diyorlar. Peki o bir kişi hata yaparsa bedelini kim ödeyecek? Bedelini halk ödeyecek. Her birinizin tek tek sorumluluğu var. Her bireyin annenin, babanın sorumluluğu var bunu anlatacaksınız, her yerde anlatacaksınız. Önyargılarımızla sandığa gitmeyeceğiz. Sandığa, aklımızla, mantığımızla gideceğiz. Şimdi düşünme zamanıdır. Bütün yetkileri bir kişiye verirsek, o kişi hata yaptığında faturayı hepimiz öderiz. O kişiyi bir kişi kandırdığında veya ikna ettiğinde bütün devlet yönetimi ele geçirilir en geç 24 saat içinde. Öyle bir yetki veriyoruz ki, bir sabah kalkıp ‘ben TBMM’yi fesh ettim’ yetkisi veriyoruz. Milli iradeyi tanımıyorum, 550 milletvekilinin milletvekilliği sürecini sona erdirdim, buyurun yeni seçime. Olmaz, olmamalı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e bu yetki verilmemiştir. Ona verilmeyen yetkiyi 21. yüzyılda millet demokrasiyi güçlendirirken, biz otoriter sisteme geçelim diye bir kişiye vereceğiz. Dünya alay eder bizimle.”
Kaynak: iha