Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Er geç bu milletin önüne bu yeni anayasa gelecek, başkanlık sistemi de gelecek. Türkiye yeni bir yönetim sistemine geçecekse, bu da milletimizin onayıyla gerçekleşecektir." dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "başkanlık sistemini kan dökmeden getiremezsiniz" sözlerine tepki gösteren Erdoğan, "Kan dökmek diktatörlerin, zalimlerin, katillerin, bazen de meczupların işidir. Ana Muhalefetin başındaki zatın bunlardan hangisi olduğunu ben milletimin takdirine bırakıyorum." diye konuştu. Erdoğan, "Kan ticaretine soyunanlar hiç boşuna heveslenmesinler, Kızılay dışında bir yere de kan vermeyiz bunu böyle bilsinler." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Türk Siyasi Tarihinde Yerli ve Milli İrade Programı’nda konuştu.

"SİYASET KURUMUNA İHANET ETMİŞ DEMEKTİR"

"Terör örgütü konusunda ana muhalefet partisinin artık kendisine bir çekidüzen vermesi gerekiyor. Nerede duruyorsun? Milletten yana mısın, terörden yana mısın, bunu ortaya koyacaksın. Terör örgütünün yöneticilerinden ittifak teklifleri alacak kadar çizgisini ve rotasını yitirmiş bir ana muhalefet partisi bu ülke için sorun kaynağıdır." diyen Erdoğan, şöyle devam etti: "Ana muhalefetin başında zatın dün ettiği bir söz daha var ki gerçekten çok ciddi bir denge problemine işaret ediyor. ‘Başkanlık sistemini kan dökmeden getiremezsiniz’ diyen bir siyasetçi, milletin iradesine de, içinde yer aldığı Meclis’e de, siyaset kurumuna da ihanet etmiş demektir. Şu anda başkanlık sistemini uygulayanlar ya bunu kan dökerek mi yaptılar, Amerika bunu böyle mi getirdi, bütün o Güney Amerika ülkeleri bunu böyle mi getirdi? Nereden çıkıyor bu iş? Haa, mesele şu kardeşlerim: Kan dökmek diktatörlerin, zalimlerin, katillerin, bazen de meczupların işidir. Ana muhalefetin başındaki zatın bunlardan hangisi olduğunu ben milletimin takdirine bırakıyorum."

"BU KAFA, BU TOPRAKLARA AİT OLAMAZ"

Erdoğan, "Kan dökülmesi gereken durumlar elbette olabilir. İşte ülkemizde vatanımızın bütünlüğü, milletimizin bekası için aslanlar gibi mücadele eden, gerektiğinde kanlarını döken askerimiz var, polisimiz var, köy korucularımız var. Vatan savunması, milletin can ve mal güvenliğinin sağlanması söz konusu olunca bu ülkenin hiçbir ferdi canını ve kanını feda etmekten çekinmez. Ancak, tamamen Meclis’in kararı ve sonrasında milletin onayı meselesi olan bir konuyu getirip kanlı bir cümlenin içine yerleştiren kafa, açık söylüyorum, bu topraklara ait olamaz." dedi.

Mezhepçilik, ırkçılık ve terör belalarından Türkiye'yi kurtarmak gerektiğini anlatan Erdoğan, "Ey beyefendi, sen bunlardan hangisine tabisin, hangisine uyuyorsun. Bunlardan birisine uyuyor. Çok açık net uyuyor. Ama bilesin ki Türkiye’de kandan beslenen terör örgütünün maşası olmayı kabullenmiş bir parti zaten mevcut. Ana muhalefet partisinin görevi terör örgütünün güdümündeki partinin yedekliğine soyunmak değildir. Bu zatın ülkemizin temel meseleleri hakkında hiçbir ciddi önerisini, projesini ve analizini bugüne kadar duymadım." diye konuştu.

"SİYASİ SAPKINLIK İŞARETLERİ VERİYOR"

Erdoğan, sözlerine şu cümlelerle devam etti: "Bak! Kasetle devraldığın genel başkanlığı, söylediğin yalanlar sebebiyle şu anda savcı seni çağırıyor. Madem dürüstsün, niye gidip ifade vermiyorsun? Git, ver ifadeyi, dürüstsen dürüstlüğünü görelim. Niye vermiyorsun? Oturduğun yerden iftira atmaya devam ederek, şahsımı hedef alan, alıştığımız yalanlarına yine niye devam ediyorsun? Biliyor ki gidip orada ifadeyi verdikten sonra bu işin faturası kendisine çok ağır olacak, bunu görüyor. Çünkü olmayan bir şeyi söylemenin bir anlamı olabilir mi? Her türlü sorunlu işe ben bu zatın adeta balıklama atladığını görüyorum. Bu şahıs daha önce siyasi sapıklık emareleri göstermişti, şimdi de siyasi sapkınlık işaretleri veriyor. Bu işler böyledir, bir defa şirazeden çıkarsanız bir daha düzelemezsiniz. CHP gibi bir siyasi partinin bu tür arızalarla malul bir şahsın hezeyanlarına terkedilmiş olmasını esefle karşılıyorum. Çünkü insan rakibinde dahi bir ölçü, bir seviye, bir ağırlık olsun istiyor. Bu zatın yalanları, iftiraları, hezeyanları yüzünden milletimiz tarafından muhalefet yok hükmünde görüldüğü için demokrasimizin bir tarafı eksik kalıyor. Çünkü güçlü demokrasi güçlü muhalefet ister, işte Türkiye’de bu yok."

“BU MİLLETİN ÖNÜNE YENİ ANAYASA VE BAŞKANLIK GELECEK”

Erdoğan, "Biz her konuda olduğu gibi yeni anayasa konusunda da kararı millete bırakıyoruz. Türkiye yeni anayasaya kavuşacaksa bu aziz milletin takdiriyle olacaktır." diyerek, ana muhalefet partisi liderine eleştirilerini şöyle sürdürdü: "Bu şahsa sesleniyorum: Ya Gazi Mustafa Kemal Atatürk 'Egemenlik kayıt şartsız milletindir' demedi mi? Egemenlik kayıtsız şartsız milletin olduğuna göre milletten niye kaçıyorsun? Hadi buyur millete gidelim, millet ne diyorsa o olsun, niye kaçıyorsun? Biliyor ki bu millet ona güvenmiyor. İşte sana güvenmediği için de bu defa hezeyanlar başladı. Ama er geç bu milletin önüne bu yeni anayasa gelecek, başkanlık sistemi de gelecek. Türkiye yeni bir yönetim sistemine geçecekse, bu da milletimizin onayıyla gerçekleşecektir."

"KIZILAY DIŞINDA BİR YERE KAN VERMEYİZ"

Yeni anayasanın; insanlığın demokrasi, hak ve özgürlükler konusundaki birikimleri üzerinde Türkiye’nin kendi ihtiyaçları ve tecrübeleri ışığında inşa edilmesinin doğru olduğunu düşündüğünü kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti: "Ben buna başkanlık sistemi diyorum. Biz temel ilkeler çerçevesinde kendimize uygun olan sistemi ortaya koymalıyız. Bizim geleneklerimizde bu var, bu geleneklerimizle bunu örtüştürebiliriz. Bunun adına ister başkanlık diyelim, ister devlet başkanlığı diyelim, ister cumhurbaşkanlığı diyelim, hatta varsa başka isim koyalım hiç fark etmez. Rahmetli Türkeş’ten, rahmetli Erbakan, Demirel ve Özal’a kadar milletinin daha iyisine layık olduğunu düşünen herkes bu meseleyi gündemine almıştır. Önemli olan, ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olan neyse onu yapmaktır. Başka teklifi olan varsa buyursun getirsin. Biz onun da konuşulmasından, tartışılmasından memnuniyet duyarız."

Erdoğan, "Kan ticaretine soyunanlar hiç boşuna heveslenmesinler, Kızılay dışında bir yere de kan vermeyiz bunu böyle bilsinler." dedi.Cihan
Kaynak: cha