Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin referandum kararına ilişkin, "Bu, yanlış bir karardır, bu karardan geri dönülmelidir. Bu, Irak’ın toprak bütünlüğüne ve mevcut anayasasına aykırı bir girişim olacaktır" dedi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Kalın, terörle mücadelenin tüm kararlılıkla süreceğine işaret ederek, "İlginç olan şey terörle mücadele söz konusu olduğunda kendi devletlerine müzakere, yumuşama gibi tavsiyelerde bulunmayan çevrelerin terörle mücadelesi söz konusu olduğunda sıklıkla açılım yapın tarzı tavsiyelerde bulunmaları. El Kaide, DEAŞ’a mücadele söz konusu olduğunda bu çevrelerin hiçbirisinin kendi hükümetlerine bu tür tavsiyelerde bulunduğunu bugüne kadar duymadık, görmedik. Tüm bunlara rağmen Türkiye, terörle kararlı bir şekilde mücadele edecektir" ifadelerini kullandı.

Katar merkezli yaşanan krize değinen Kalın, "İlk andan itibaren sorunun Ramazan ayının ruhuna uygun şekilde ve kardeşlik hukuku çerçevesinde bütün ülkelerin çıkarına olacak şekilde çözülmesi için yoğun bir çaba sarf ettik. Sayın Cumhurbaşkanımızın yoğun bir telefon diplomasisi oldu, bunlar bu hafta da devam edecek. Bizim hem Katar hem Suudi Arabistan ve diğer Körfez ülkelerle Kuveyt ve Bahreyn ile yaptığımız temaslar çerçevesinde öncelikli hedefimiz bu sorunun müzakere yoluyla çözülmesi, krizin tırmandırılmaması. Bu kriz bölgeye ve İslam dünyasına zarar vermektedir. Biz DEAŞ gibi, Suriye’de devam eden savaş gibi, terörle mücadele, yoksulluk gibi birçok sorunla mücadele etmek zorundayız. Bunlar dururken bu tür krizler üzerinden bölgenin daha da gerilmesi, elbette bölgenin aslında asli imkan ve kaynaklarının heba edilmesi anlamına gelecektir. Bu noktada biz krizin tırmandırılması değil, düşürülmesi noktasında bütün aktörlerin yapıcı bir katkı sunması çağrısında bulunuyoruz" dedi.

Katar’la yaşanan krizin çözümü için imkanların seferber edildiğine dikkati çeken Kalın, "Krizin çözülmesi için biz de imkanlarımızı seferber etmiş durumdayız. İki dost ve kardeş ülke birbiriyle gerilime girdiğinde biz bunu nasıl azaltırız, bütün çabamız bu yönde. Katar’da yaşayan insanların günlük hayatını etkileyen birtakım tedbirlerin alınması için kurumlarımız harekete geçtiler. Oraya gıda nakliyatı başladı. Aslında iki yıllık geçmişi olan, Katar’ta askeri üs kurulmasıyla ilgili süreç de geçtiğimiz hafta TBMM’de onaylandı, Resmi Gazete’de yayımlandı. Bu üssün amacı, bölge ülkelerinin tamamının güven ve istikrarını sağlamaktır. Üssün amacı herhangi bir ülkeye karşı herhangi bir askeri faaliyet içerisinde bulunmak değildir" şeklinde konuştu.

Bu üsle Türkiye-Katar askeri savunma sanayi ilişkilerinin daha da gelişeceğini anlatan Kalın, "Bazen Türkiye Katar’da neden askeri üs kuruyor gibi itirazların gündeme getirildiğini görüyoruz. Bildiğiniz gibi, bölgede ABD başta olmak üzere bazı ülkelerin çok ciddi askeri üsleri bulunmakta. Biz, Katar’a askeri üs meselesini gündeme getirdiğimiz zaman bunu Suudi Arabistan’la da paylaştık ve arzu edilirse orada da bir çalışma içerisine girebileceğimizi daha önce zaten ifade ettik. Biz bu konuda yapıcı bir tutum içindeyiz. Bu krizin çözülmesi ile ilgili olarak da elimizden geleni gayreti göstermeye devam edeceğiz. Bu konuda herkesin belli bir sorumluluk içinde hareket etmesi önem arz ediyor" diye konuştu.

"Bu, yanlış bir karardır, bu karardan geri dönülmelidir"

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin referandum kararını da değerlendiren Kalın, "Bu, yanlış bir karardır, bu karardan geri dönülmelidir. Bu, Irak’ın toprak bütünlüğüne ve mevcut anayasasına aykırı bir girişim olacaktır. Irak’ın şu anda karşı karşıya bulunduğu siyasi, ekonomik ve diğer sorunları çözmek yerine bunları daha fazla derinleştirme potansiyeline sahip olacak bir adım olacaktır. Bir diğer önemli konu da, referandumun Kerkük’te yapılacağının ilan edilmesi de aslında soru işareti. Burada böyle bir referanduma zorla gidilmek gibi bir çabanın içerisine girilmesi Kerkük başta olmak üzere o bölgede de gerilimi artırmaktan başka bir fayda sağlamayacaktır. Umarız bu referandumun iptal edilmesi ya da bundan vazgeçilmesi noktasında adım atarlar" ifadelerini kullandı.

"ABD’nin bir terör örgütüne bu kadar angaje olmasını, ciddiye almasını anlamakta zorlanıyoruz"

Musul merkezli operasyona değinen Kalın, "DEAŞ sonrası Musul’un yeniden inşası noktasında Türkiye üzerine düşeni yapmaya hazırdır. DEAŞ’tan kurtulduktan sonra diğer bölgelerde daha yapacak çok iş olacaktır" dedi.

Suriye konusuna işaret eden Kalın, "Çatışmasızlık bölgesi oluşturulması konusunda bir mutabakat sağlandı, şu anda bunun askeri modaliteri çalışılıyor. Hangi bölgeye kimin yerleşeceği konusunda detay çalışmalar yapılıyor. Ortak çalışma grubu oluşturuldu. Bununla ilgili çalışmalar devam ediyor" diye konuştu.

Bir tarafta da ABD’nin öncülüğünde DEAŞ’la mücadele konusunda bir operasyonun olduğunu hatırlatan Kalın, "Şu anda devam ediyor operasyon. Biz de hayırlı olsun dedik ve onları kendi başlarına bıraktık. Bizim açımızdan temel kaygıların devam ettiğini ifade etmek isteriz. YPG/PYD unsurlarının çekilmesi ve buraların Araplar’a bırakılacağının gerçekleşmediğini gördük. Benzer durumları Tel Abyad’da da görüyoruz. ABD’nin bir terör örgütüne bu kadar angaje olmasını, ciddiye almasını anlamakta zorlanıyoruz" açıklamasında bulundu.

"FETÖ ile mücadele devam edecektir nerede olurlarsa olsunlar"

FETÖ davalarının şu anda devam ettiğini belirten Kalın, "Bununla ilgili Sayın Cumhurbaşkanımız da süreci yakından takip ediyor. Biz de davaların takipçisi olacağız. Zaman zaman bu davalar çerçevesinde bazı siyasilerin yaptığı yorumlarda hala bunun kontrollü bir darbe olduğu yönünde, tiyatro, mizansen olduğuna dair ifadelerin kullanıldığını görüyoruz. Bu her şeyden önce 15 Temmuz şehitlerinin aziz hatırasına bir saygısızlıktır. Bu kadar delil ortadayken, bu kadar dava dosyası görülmekteyken, bu iddiaların dile getirilmesi ancak ve ancak bu darbeyi yapanların ekmeğine yağ sürmek, dolaylı olarak onlara destek vermek anlamına gelir. FETÖ ile mücadele devam edecektir Türkiye ve dünyanın dört bir yanında, nerede olurlarsa olsunlar. Türkiye devletinin ve milletinin nefesini enselerinde hissetmeye devam edecekler" ifadelerini kullandı.

Uyuşturucu ile mücadele konusunda ilgili bakanlıkların kapsamlı bir çalışma başlattığını belirten Kalın, bu yönde de kamu kurumları, STK’lar olarak yoğun bir çalışmanın içine girildiğini ifade etti.

"İstanbul ve Ankara’da şehitlerimiz için birer anıt yapılmakta"

"15 Temmuz’un sene-i devriyesi yaklaşıyor" diyen Kalın, "Birinci yıl dönümünde Cumhurbaşkanlığımız himayesinde ve ilgili kurumlarımızın koordinasyonunda 15 Temmuz sene-i devriyesi ile ilgili birtakım anma faaliyetleri planlanmaktadır. Bu faaliyetlerin yaklaşık bir hafta boyunca yapılması, 10-16 Temmuz tarihleri arasında. Şehitlerimizin aziz hatırasına yakışır şekilde bu anma programlarının yapılması planlanmaktadır. Bu çerçevede şehitlerimizin ruhuna okunacak hatimler, bunların duaları, paneller, sempozyumlar, kısa filmler, klipler hazırlanıyor. Yurt dışı misyonlarında bu konuyla ilgili anma programları yapılacak. İstanbul ve Ankara’da şehitlerimiz için birer anıt yapılmakta. 15 Temmuz günü bu anıtların açılışı Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle gerçekleştirilecek" açıklamasında bulundu.

Kalın, Gazzeli çocukların Ramazan Bayramı’nda sevinmesi için 15 bin tonluk yardım gemisinin hazırlandığını ve bayramda bu yardımların Gazze’ye gönderileceğini ifade etti.

"Fransa, Katar ve Sayın Cumhurbaşkanımız arasında yapılacak üçlü telefon görüşmesi planlanıyor"

Kalın, açıklamaları sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Katar süreciyle ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yapacağı telefon görüşmelerin olduğunun hatırlatılması üzerine Kalın, "Fransa, Katar ve Sayın Cumhurbaşkanımız arasında yapılacak üçlü telefon görüşmesi planlanıyor. Zannediyorum önümüzdeki günlerde bunu yapacağız. Sayın Trump’la da bir görüşmesi olabilir, önümüzdeki günlerde. Başka devlet başkanlarıyla da olabilir, bunlar planlanıyor. Bu yoğun trafik içinde şu anda hiçbir ihtimali gözardı etmiyoruz. Cumhurbaşkanımızın bir ziyareti olabilir mi? Şartlar olgunlaşırsa, bununla ilgili bir ihtiyaç hasıl olursa, katkı sunacağı düşünülürse böyle bir planlama da yapmamız söz konusu olabilir" diye konuştu.

"Külliye ile genel merkez arasında koordinasyonun sağlanması ile ilgili çalışma devam ediyor"

Külliye ile AK Parti Genel Merkezi arasında danışma kurulunun oluşturulmasına ilişkin bir gelişmenin olup olmadığına ilişkin soru üzerine Kalın, "Hükümet, külliye ile genel merkez arasında koordinasyonun sağlanması ile ilgili bu çalışma devam ediyor. Detaylar netleşirse paylaşırız ama şu anda zaten böyle bir koordinasyonun yapıldığı söyleyebilirim. Devletin başından bu işleri koordine etmezseniz ya işler yarıda kalır ya da birbirine karışır. Yıl sonuna kadar, bu süre içerisinde de, gerek bürokrasi gerekse AK Parti’nin kendi içerisinde, teşkilat yapısı içinde birtakım adımların atılacağını kendileri ifade ettiler. Onunla ilgili çalışmalar da devam ediyor şu anda" ifadelerini kullandı.

"AİHM’in kararı isabetli karar"

AİHM’in KHK mağdurlarına OHAL Komisyonu’nu adres göstermesine ilişkin soru üzerine Kalın, "İsabetli karar. Biz de bir komisyon kuruldu, KHK’larla ilgili başvuru mekanizması var artık. Mağdur olduğunu düşünen vatandaşlarımız buralara başvurularını yapabilirler. Bu hukuki yol açık, bunun işletilmesinin önünde hiçbir engel yok" dedi.

Türkiye’nin Irak’a açılan tek sınır kapısı olan Habur’un bir süreliğine kapatılması yönündeki iddiaların sorulması üzerine Kalın, "Şu anda gündemimizde böyle bir şey şeyler yok. Tabii ki öncelikli amacımız bu işin konuşarak müzakere yoluyla bu hatadan dönülmesi şeklinde. Bu konudaki çalışmalarımız devam edecek. Onlarla oturup konuşmadan bizim hemen yaptırım, sınır kapısını kapatma gibi bir tavır içerisine girmemiz söz konusu değil" diye konuştu.
Kaynak: iha