Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Kılıçdaroğlu’na rağmen millet sevgiyle, saygıyla başkanlık sistemine geçecek. Kan olur ancak milletin sevgiden, şükür için kestikleri kurban olur. Buradan bir kez daha Sayın Kılıçdaroğlu’nu şiddetle kınadığımı belirtmek istiyorum" dedi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, HSYK’da gerçekleştirilen ’İdari Hakim Adayları Kura Töreni’ sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ’Böyle bir başkanlık sistemini kan dökmeden gerçekleştiremezsiniz’ sözlerini değerlendiren Bozdağ, "Bu millet muhalefet görevini Kılıçdaroğlu’na verdi ama kendisi bu görevi dahi yerine getiremiyor. Başkanlık sisteminin tanımını dahi idrak edememiş. Onun tarifine göre yasama yokmuş, millet vekili yokmuş gibi bir algı ortaya koymak isteniyor. Sayın Kılıçdaroğlu, başkanlık sistemini bilmiyor değil ama algı oluşturmak adına böyle açıklamalarda bulunuyor. Başkanlık sistemine Kılıçdaroğlu’nun engel olması gibi bir durum yok. Biz demokratik bir hukuk devletiyiz, milletin kararı ne ise o tecelli edecek. Kan dökmek tabiri ile CHP’nin faşist yaklaşımının dillendirilmesi meydana geldi" ifadelerini kullandı.
"Başkanlık sistemi kanla gelir diyen adam milli iradeye saygı duyan bir adam olarak değerlendirilebilir mi?" diyen Bozdağ, "Bu Türkiye için büyük talihsizliktir. Başkanlık sistemi, Türk milletinin iradesiyle gelecektir. Bugün gelir, yarın gelir. Türkiye önünde sonunda başkanlık sistemine geçecektir. Yeni anayasa ile geçecektir. Başkanlık sistemi geldiğinde kandil bayram olacaktır. Doğrudan başkanlık sandıktan çıkacaktır. 7 Haziran’da gördünüz, sandıktan tek başından hükümet çıkmadı. Kim hükümet olacak tartışmaları oldu. Başkanlık sistemi olsaydı 7 Haziran akşamı Türkiye bu tartışmaya girer miydi? Zayıf liderler başkanlık sistemine karşıdır. Çünkü halk zayıf olan birini başkan çekmez" şeklinde konuştu.
Bozdağ, konuşmasında şunları kaydetti:
"Kılıçdaroğlu’na rağmen millet sevgiyle, saygıyla başkanlık sistemine geçecek. Kan olur ancak milletin sevgiden, şükür için kestikleri kurban olur. Buradan bir kez daha Sayın Kılıçdaroğlu’nu şiddetle kınadığımı belirtmek istiyorum. Demokrasiyi içine sindiren kan lafını ağzına alamaz. Bir de demokrat geçiniyor. Demokrasi kim, o kim? Soruşturma konusunu şu anda ben de medyadan duydum. Bu adli bir konudur. Benim bir şey söylemem doğru olmaz. Yasaların hükümleri çerçevesinde yürüyecek bir süreçtir, şu aşamada bir değerlendirme yapmak doğru olmaz."
VİZE SERBESTİSİ
Vize serbestisine ilişkin bir soru üzerine Bozdağ, "Benim bildiğim AB süreciyle ilgili vize muafiyeti çerçevesinde Türkiye’nin yerine getireceği 72 konu içerisinde terörle mücadelede değişiklik öngören bir çerçeve yoktur. Türkiye vize muafiyeti çerçevesinde gündeme geldi. Orada komisyon bir karar verdi ve bu karar parlamentoda dün oylanacaktı. İşin başında böyle bir şart yok çünkü Adalet Bakanlığı terörle ilgili bir değişiklik yapacaksa onun işi, vize muafiyeti çerçevesinde yükümlülük için yapmak istediklerimiz çerçevesinde bu yok. Burada samimi bir yaklaşım söz konusu değil" diye konuştu.
Türkiye’de DAEŞ, PKK ile mücadelede kanunların elverişli olmasının anayasa, yasa ve insan haklarıyla ilgili olduğuna dikkati çeken Bozdağ, "DAEŞ’le mücadele için herkesle işbirliği yapan Avrupalı dostlarımızın PKK’ya karşı mücadele sözkonusu olduğumuzda farklı yaklaşım içerisine girmeleri kabul edilemez. Şu anda Avrupa ülkelerinin hepsinin üzerinde ittifak ettikleri bir terör tanımı yok. Herkes ayrı bir tanım yapıyor. Türkiye’nin tanımı da bunlardan biridir" dedi.
Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"AB ve Avrupa Komisyonu’nun tanım olarak sunduğu ifadelerden Türkiye’nin tanımı daha demokratiktir. Yan yana koyun ve bakın. Onların yaptıkları şey, tanımdan öte terör örgütü propagandasının serbest olmasıdır. Almanya’da siz El Kaide’nin, Belçika’da DAEŞ’in propagandasını serbest ediyor musunuz? Bu örgütlere Avrupa’nın hiçbir yerinde izin verilmez. Böyle bir şeyi Türkiye’nin yapması söz konusu değildir, Türkiye AB ile ilgili olarak mükellefiyetleri bundan sonra da yerine getirecektir. Sonradan çıkarılan konularda muhataplarımızı samimi olmaya davet ediyoruz. Dünyanın pekçok ülkesine bakın Türkiye’ye koştukların şartın kaçını onlara koşmuşlar. Biz eşitlik istiyoruz, muhataplarımızdan samimi olmalarını istiyoruz. Biz kimseyi aldatmıyoruz, kimsenin de bizi aldatmasını istemiyoruz. Bizim terörle mücadelemizi, ülkemizin ulusal güvenliğini zaafa uğratacak adım atmasını kimse bizden beklemesin."
Kaynak: iha