Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, siber saldırıların maliyetlerinin düşük olmasına karşın tahribatlarının büyük olduğunu belirterek, “Siber olaylara müdahale mücadelesinde dünden çok iyiyiz ama yarın çok daha iyi, çok daha güçlü olmak zorundayız” dedi.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Ömer Fatih Sayan ve Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanı İlhan Yerlikaya’nın katılımıyla düzenlenen ‘Siber Yıldız Ödülleri” töreni, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunda gerçekleşti. Burada konuşan Bakan Arslan, internet ve mobil iletişimin artık hayatın başrolünde olduğuna vurgu yaparak, “Kişisel, kurumsal, toplumsal bellek neredeyse tamamen sanal ortama bağımlı duruma geldi. İnternet olmadan iş yapamıyoruz, adım atamıyoruz. Bu açıdan bakıldığında bilgi ve iletişim teknolojilerinin insan ve toplum yaşamının olmazsa olmazı haline geldiğini görüyoruz. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin hayatımızı ve işlerimizi kolaylaştırdığı, imkanlar sunduğu bir dönemde kötü niyetli kişiler, yabancı istihbaratlar ve terör örgütleri tarafından da virüs, solucan, Truva atı, hizmet dışı bırakma saldırıları, köle bilgisayar ağları gibi araçları kullanarak sistemlere zarar verebilme, sistemde bulunan bilgilere erişebilme, bu bilgileri çalabilme, değiştirebilme ve hatta silebilme gibi fırsatlar sunduğunu da biliyoruz. Yani oyun karmaşıklaştıkça rakipler de karmaşık hale geliyor. İşte bu nedenle hayatın her alanında olduğu gibi savaşlarda da sanal dünya, asimetrik harp diye bir şey hayatımıza girdi. Enerji, bankacılık ve finans, ulaşım ve iletişim alt yapılarına zarar vermeyi hedefleyen bilinçli, organize saldırıların ilk ve yoğunluklu olarak internet aracılığıyla gerçekleştirildiğini gördük. Çünkü siber saldırılar maliyetleri düşük olmasına karşın tahribatları ve sonuçları büyük olabiliyor” dedi.

Dünyanın en büyük teknoloji firmalarından birinin yaptığı araştırmaya göre siber saldırıların dünyaya maliyetinin yılda 500 milyar doların üzerinde olduğunu söyleyen Bakan Arslan, “Hatta daha birkaç ay önce Amerika Birleşik Devletleri’nin doğu yakasını hedef alan ve çok sayıda popüler internet sitesi erişimini engelleyen tek bir saldırının maliyetinin de 7 milyar doları bulduğu ifade ediliyor. Bu durum siber güvenlik konularının ne kadar önemli ve ulusal olduğu kadar uluslararası düzeyde de yaklaşılması gerektiğini ortaya koymakta. Keza dünyadaki en fazla siber saldırı yapılan ülkelerden biri olduğumuz da bir gerçek. Siber korsanlar tarafından ele geçirilmiş bilgisayar oranında dünyada dördüncüyüz” ifadelerini kullandı.

“Bizim dijital çağda av olmaya niyetimiz yok”

Bakan Arslan, önemli bir kuruluşun raporuna göre Türkiye’deki bilgisayarlardan yüzde 45’inin siber saldırıya uğradığını söyleyerek, “2016 yılında fiziksel olarak siber saldırıda Türkiye iç ve dış saldırıların çok arttığı bir dönem yaşadı. Belirli büyüklüğün üzerindeki hizmet dışı bırakma saldırıları sayısı 2014 yılında 209, 2015 yılında 7 kat artmış bin 477 ancak 2016 yılında ayrıca 6 kat artmış 8 bin 560 siber saldırıya muhatap olmuşuz. Yapılan hizmet engelleme saldırılarının sayısı 15 Temmuz’dan Ağustos ayı sonuna kadar sürekli her hafta artış göstermiş. Hamdolsun hükümet olarak, bu işin tarafları olarak yaptığımız çalışmalar sonucunda siber saldırı konusunda önemli çalışmalar yapmış ve buna atfettiğimiz önem çerçevesinde çok az bir etkiyle bu saldırıları atlattık. 2015 yılında 392 kurumda kurulmuş olan Siber Olaylara Müdahale Merkezi (SOME) sayısı bugün yaklaşık 550’ye ulaşmış durumda. 2011’den günümüze üçü ulusal, biri uluslararası siber güvenlik tatbikatı gerçekleştirilmiş durumda. Siber güvenlik açısından burası yeter, burası tamam deme lüksümüz yoktur. Çünkü sektör gelişiyor, sektör geliştikçe siber saldırılarla ilgili geliştirilen yöntemlerde aynı oranda gelişiyor. Dolayısıyla çalışmanın hep devam etmesi, kesintisiz bir şekilde bu alanda da hep gücümüzün üstüne güç koymamız gerektiği de bir gerçek. Ya av olacaksın ya avcı. Bizim dijital çağda av olmaya niyetimiz yok ancak avcıyı da en iyi avcının tanıdığını unutmadan avcıları yanımıza almak istedik, siber savunmamızı onlarla güçlendirmek istedik, sanal savaşlarla ilgili sanal ordumuzu da kurmak istedik. İşte bunun için geleneksel savaş yöntemleri, terör eylemleri, karşı istihbarat faaliyetleri artık siber dünyanın kurallarına göre gerçekleştiriliyor. İşte bu nedenle birçok ülke siber tehditlere karşı özel siber ordular kuruyor. Siber kapasiteyi arttırma programı çerçevesinde düzenlediğimiz Siber Yıldız Yarışması’nı ben bu anlamda çok önemsiyorum. Siber orduyu kurmaya yönelik çok önemli bir yarışma olarak görüyorum. Bu konuda 27 binin üzerinde başvuru yapılması, 20 Ocak’ta düzenlenen yarışmaya 12 binin üzerinde bireysel, bin 250’nin üzerinde de grubun katılmış olması da çok önemli bir gösterge” şeklinde konuştu.

“Siber olaylara müdahale mücadelesinde dünden çok iyiyiz ama yarın çok daha iyi, çok daha güçlü olmak zorundayız”

“Bir siber mücadele ordusu kurmamız gerekiyorsa bunu kamu ve özel sektör birlikte yapmamız lazım” diyen Bakan Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bir farkındalık oluşturmamız lazım, ülkemizin bu alanda bir gücünün oluşması lazım ve bu güç ne kamunun tek başına yapabileceği bir şey ne özel sektörün tek başına yapabileceği bir şey. Biz sizlere sahip çıktıkça, sizlere eğitim verdikçe, sizlerin önünü açtıkça inşallah hem kamuda hem özel sektörde bu işin tarafı olacaksınız ve ülkemizi bu anlamda geleceğe taşıyacaksınız. Asimetrik harbin konuşulduğu bir dönemde tam da konuştuğumuz bir konu bu siber güvenlik konusu, siber ordunun oluşması konusu. Bu bilincin ülkemizde kamu-özel sektör fark etmez yerleşmesi konusu çok önemli. Lütfen bu yarışmayı kaybettim, tamam demeyin. Bu yarışma sembolikti, asıl büyük yarış devam ediyor. Asıl büyük yarışta öyle 24 saatte, bir günde, bir ayda olmuyor. Bakın FETÖ terör örgütü 15 Temmuz’da bir müdahale yaptı ama 40 yılın ürünüydü, 40 yıllık sinsi bir planın ürünüydü. Unutmayın karşınıza düşman ne zaman çıkacak belli olmaz. Biz bu kadar önemli ve kıymetli bir coğrafyada var oldukça güçlü olmak zorundayız. Biz güçlü oldukça da bizimle rekabet etmek isteyenler, bize müdahale etmek isteyenler, bizi zayıf düşürmek isteyenler hep olacak. Bunu da unutmadan dünden iyiyiz, yarın bugünden daha iyi olmak zorundayız. Bu mücadelede de, siber olaylara müdahale mücadelesinde de dünden çok iyiyiz ama yarın çok daha iyi, çok daha güçlü olmak zorundayız.”

Ödüle layık görülenler ise sırasıyla Satbae, Kırmızı Beyaz, Ctzero, Kuzgunlar, Hltygr, Milli İrade, Opbtk, A Takımı, Wssat, Zarar, Pokıee, Acemi, Doraemon, Azaraks ve Eınherjar oldu. Hak sahipleri ödüllerini Bakan Arslan’ın elinden aldılar.
Kaynak: iha