“Yerli bankalar 15 sene denize girmeyebilir”

Yıllardır denizcilik sektöründen uzak duran yerli bankalar, 2004 yılında sektörün iyi bir döneme girmesiyle birlikte kredi musluklarını denizcilik firmalarına açmışlardı.  Bazı bankalar 12 yıl vadeli krediler bile vermeye başlamıştı. Fakat 2008 ekonomik kriz, hem bankalar hem de Türk denizcilik sektörü için büyük şansızlık oldu. Para muslukları yine kapandı. Moore Stephens Türkiye ortağı Kenan Avcı’ya göre yerli bankalar 15-20 yıl denizcilik sektörüne girmek istemeyebilir.

Yıllardır denizciliğe girmeyen Türk bankaların sektörde aktif rol oynamaya başladığı dönemde krizin patlak vermesinin büyük şansızlık olduğunu dile getiren Moore Stephens Türkiye ortağı Kenan Avcı “Yerli bankalar 15-20 yıl denizcilik sektörüne girmek istemeyebilir” dedi.

İngiliz denetim şirketi Moore Stephens’ın Türkiye ortakları ile denizcilik sektörünün mali durumu ve Türk ekonomisinin performansıyla ilgili bir söyleşi gerçekleştirdik. Söyleşinin Türk ekonomisi ve şirketlerin performansıyla ilgili kısmında hakim olan olumlu görüş ve pozitif beklentiler, denizcilik sektörüne geldiğinde yerini karamsarlığa bıraktı. Çünkü bugün, Türk denizcilik sektöründe gelir gider durumu dengeli olan şirket sayısı maalesef bir elin parmaklarını geçmez.“Şirketlerin yüzde 90’ı nakit akışında sıkıntı yaşıyor. Bu şirketler günü kurtarmak için mücadele ediyor” diyor Kenan Avcı.

Türk denizcilik sektörü için 2012’ye de umutsuz bakan Avcı, son üç yılı şöyle değerlendiriyor: “Ekonomik krizin birinci yılında rezervler yenildi. İkinci yılında bankaların toleransıyla geçildi ve 2011 yılında maalesef batmalar başladı. Çünkü bankalar ışık göremedikleri ve en zayıf buldukları kredilerde, birazda diğerlerine gözdağı vermek için yaptırımlarını artırdı ve bazı şirketlerin gemilerine el koyup sattırdı. 2012 yılında piyasalarda bir çıkış olmazsa maalesef denizcilik sektöründe bir facia olacak. Bankalar iki sefer erteleme yaptılar ve şu an üçüncü uzatmayı isteyen şirketler var. Aslında bu durumda zaten zor durumda şirketlere ilave bir faiz yükü getirmektedir. Maalesef, 2012 yılında da denizcilerin durumunun daha iyi olacağını düşünmüyorum.”

Şirket ortağı Burak Onur da farklı düşünmüyor. Finans pazarını değerlendiren Onur, uluslararası piyasada şu an yeni kredilerin çok nadir bulunduğunu ve bankaların çok iyi bildikleri şirketlere kredi verdiğini söylüyor. “Yabancı banka ve finans kuruluşlarından denizcilik sektörüne kredi bulunmasında aracılık yapan Türkiye’de kurulu brokerlik şirketleri ofislerini kapatmak zorunda kaldılar. Bunlar kriz öncesi çok sayıda gemi projesi için rahatlıkla kredi bulabiliyordu” diyor Onur.

Tekstilciye kredi var denizciye yok!

Bazı büyük grupların ve farklı sektörlerden gelen şirketlerin gemi yatırımlarını hatırlattığımız da Onur, nedenlerini şöyle açıklıyor: “Büyük gruplar ve farklı sektörlerdeki yatırımcılar şu an denizcilikte yatırımı fırsat olarak görüyor ve çok da haklılar. Bu şirketlerin farklı iştirakleri ve sermayeleri olduğu için kredi bulabiliyorlar. Diğer işlerden gelen nakitlerini denize aktarma imkanları var fakat denizcilerin böyle bir şansı yok. Ellerindeki tek varlık gemiler ve gemilerde şu zamanlarda para etmiyor.”

“Denizciler geleneksel olarak denizden aldıklarını yine denize yatırırlar. Denizcilerin çoğunun kendi sektörleri dışında aktifleri, önemli tutarda mal mülkleri yok” diyen Kenan Avcı denizcilerin esas sıkıntılarını şöyle açıklıyor: “Denizcilerin çok büyük sıkıntı çekmesinin nedeni borçlanma oranlarının diğer sektörlere göre çok yüksek olmasıdır. Diğer sektörlerde toplam aktife göre borçlanma oranı yüzde 25- 30 ’larda iken denizcilikte bu oran yüzde 70’lere hatta 80 ‘lere çıkıyor. 100 milyon dolarlık aktifin bir anda 40-50 milyon dolara düştüğünde eldeki para giderken geriye kalan değer borcunuzu dahi karşılayamıyor. Diğer sektörlerde böyle dramatik hızlı bir düşüş asla olmaz.”

“Yüzmek için bile denize girmem”

Bankaların denizcilere gösterdiği toleransın çaresizlikten kaynaklandığını düşünen Kenan Avcı’ya göre gelecek dönemde yerli bankaların denizciliğe artık kredi vermek istemeyeceğine inanıyor ve ekliyor: “Yerli bankaları ben çok şansız görüyorum. Türk bankaları yıllardır riskli gördükleri için denizciliğe girmediler. Denizcilerin iyi paralar kazanmaya başlaması bankaların ilgisini çekti. Heveslenip denize girdiler ve kriz patladı. Hiç suçları yokken kendilerini krizin ortasında buldular.

15-20 yıl tekrar denizciliğe gireceklerini pek düşünmüyorum. Yerli bankaların çok büyük kaynakları yok zaten ve daha az riski olan diğer sektörlere girmeyi tercih edeceklerdir. Denizcilik piyasalarının iyi olduğu dönemde denizciliğe dışarıdan giren yatırımcılar bile aynı şeyi düşünüyor. ‘Şu kriz bir geçsin, artık yüzmek için bile denize girmem’ diyecek kadar tepkililer.”

“Esas yabancı sermaye krizden sonra gelecek”

1994 yılında Türkiye’ye gelen ve Türk denizcilik sektörünün yüzde 70′ine bağımsız denetim ve danışmanlık hizmeti veren Moore Stephens, çok farklı sektörlerde de denetim hizmeti veriyor.  Londra merkezli şirketin 106 ülkede temsilciliği ve 500′ün üzerinde ofisinde yaklaşık 22 bin çalışanı bulunuyor. Türkiye ofisi olarak Moore Stephens’ın dünya ortalamasının üstünde bir performans sergilediğini söyleyen Kenan Avcı, Türk ekonomisinin geleceğinden de oldukça umutlu. Türkiye’nin siyasi istikrarla birlikte bölgenin parlayan yıldızı olduğunu ifade eden Avcı, konuşmasını şöyle sürdürüyor:

“Türkiye yıllardır kendi potansiyelinin farkında değildi ve istikrarsızlıklar nedeni ile potansiyelini ortaya koyamıyordu. Türkiye’nin krizi de çok doğru yönettiğini kabul etmek gerekir. Türkiye’ye şu an büyük yabancı gruplar geliyor. Çünkü biliyorlar ki kriz geçtiği anda Türkiye’ye gelmenin maliyeti artacaktır. Bugün bir yerli şirketi 10 milyon dolara alabiliyorsanız kriz bittiğinde belki 20 milyon dolara bile alamayacaksınız. Yabancı şirketlerin, Müslüman dünyasında sempatisini artıran Türkiye’yi, oraya uzanma noktasında bir köprü olarak kullanmak düşüncesi var.

Bu kriz bittiğinde Türkiye en karlı ülkelerden biri olabilir. Şu anki belirsiz ortamda yatırım yapmak istemeyen yabancı şirketler de gelmeye başlayacak. Kriz bittikten sonra, Türkiye’ye çok ciddi yabancı sermayenin geleceğini düşünüyorum. Türk şirketlerini satın almaya gelecekler. Şu anda daha cesur olanlar geliyor. Riski sevmeyen şirketler şu an havanın biraz aydınlanmasını bekliyor.”

 

Editör: TE Bilişim