Gemi finansmanı kabuk değiştiriyor

Küresel denizcilik endüstrisi büyük umutlar kadar korkularla da yeni bir yıla girdi. Denizciler kadar, gemi finansmanında faaliyet gösteren bankaların da gözü kulağı piyasalarda. Çünkü kredilendirdikleri gemi projelerinin büyük kısmı bu yıl filoya katılacak. Bu gemilerin suya inmesiyle birlikte kredilerin geri ödemeleri de başlayacak. Yeni fonlar yaratamayan bankaların tek umudu kredilerin geri dönmesi. Ancak denizcilik piyasaları için yapılan tahminler kredi geri dönüşlerinin zor olacağını gösteriyor.

Finansman krizinin ardından başlayan sipariş iptalleri bankaların üzerindeki yükü bir nebze de olsa azalttı. Araştırmacılık şirketi Petrofin’e göre 460 milyar dolarlık borç defteri geçen yıl yaşanan sipariş iptalleriyle, 420-410 milyar dolara kadar düştü. Ancak kredilendirilemeyen projeler hiç de azımsanmayacak ölçüde. Bazı analistler yaklaşık 200 milyar doları bulan sipariş defterindeki gemileri birilerinin defterden silmesi gerekeceğine inanıyor.

Gemi finans musluklarının 2010’da açılması bekleniyordu ancak DVB Bank Direktörü Geir Sjurseth böyle düşünmüyor. Sjurseth, “Bütün söyleyebileceğim iki veya üç yıl, bankalardan kredi bulmak çok zor olacak. Denizcilik piyasalarındaki daralma devam ediyor ve bankalar da borç verecek imkâna sahip değiller” diyor.

Uluslararası gemi-finansman danışmanı İlhan Yirmibeşoğlu da benzer görüşe sahip. Yeni fonların ve kredilerin oluşturulamadığını söyleyen Yirmibeşoğlu,

”Krizden önce bir bankanın piyasaya toplam 5 milyar dolar kredi açtığını varsayalım. Krizle beraber ilave kaynak bulamadığı için bu bankanın yeni projelere kredi verme imkânı kalmadı. Ancak mevcut 5 milyar dolarlık krediden bir kısmı geri ödenirse o açılan limiti banka, çok iyi tanıdığı, güvendiği, eski sağlam müşterisine kullandırıyor. Şu an verilen kredilerin büyük kısmı da bu şekilde verilen krediler. Yeni müşteri neredeyse imkansız” diye konuşuyor.

Projeden kurumsal finansmana dönüş var

Uluslararası bankaların süt içerken dili yanmıştı bir kere. Krizin ardından bazı bankalar gemi finansından çıkarken geri kalanlar da politikalarını gözden geçirmeye başladı. Bankalar gemi finansmanına yönelik kredi kuralların sektörel risk analizi ve kredilendirme stratejilerini baştan yazmaya başladı. Artık gemi finansman piyasalarında hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının altını çizen Yirmibeşoğlu, “Eskiden gemi-finansman bankaları müşteriye kredi verilirken öncelikle firmanın itibarına, sonra da büyük oranda projeye bakarlardı.

Bundan sonra ise projenin kendisinden çok daha fazla firmaların bilançolarına, mali yapılarına, kurumsal yapılarına, konsolide grup nakit akış tablolarına, geçmiş performanslarına, kriz yönetim, şirket yönetim ve gemi operasyon tecrübelerine ve insan kaynaklarının kalitesine bakacaklar. İş, artık proje finansmanından varlığa dayalı kurumsal finansmana dönecek” yorumunda bulunuyor.

Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD) Başkanı ve Yapı ve Kredi Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Bayazıt da, kurumsal yönetimde şeffaflık, sorumluluk ve hesap verebilir olma ilkelerini yerine getiren şirketlerin ucuz krediye daha kolay ulaşmak ve daha rekabetçi olmak açısından öncelik taşıyacağını ifade ediyor. Bayazıt, “Ben şeffaf olmayacağım, şöhretli bir şirketim ama bankalar bana kredi verecek. Böyle bir dünya yok” açıklamalarıyla dikkat çekiyor.

Yerli bankalar sadece projeye bakmadı

Garanti Bankası Ticari Bankacılık Pazarlama Koordinatörü Recep Baştuğ ise uluslararası piyasalarda gemi finansı yapan bankaların nasıl bir yol izleyeceğini merakla beklediğini vurguluyor. Nedeniyse şöyle açıklıyor Baştuğ:

“Çünkü portföyün tipi buna uygun değil. Gemi finansmanı bu sektörün üstüne inşa edilen bir modeldi ve alıştıkları modeli terk etmeleri çok da kolay olmayacak. % 20 öz kaynak getiren herkese gemi finansmanı yaptılar. Türkiye’de hiçbir banka, asıl işi denizcilik olmayan firmaların projelerini kredilendirmedi. Gemi finansman bankaları eğer bu modeli değiştirirse sektörde elenme olur. Çünkü herkes kredi alamayacak.

Geminin sahibi olan firmaların bilançolarına bakılarak kredi verilecek veya verilmeyecek. Sağlam bilançosu olan firmalar, % 10 özkaynağa karşın % 90 kredi alabilirken daha zayıf bilançosu olanlar % 40 öz kaynağa karşın % 60 finansman şeklinde de bir yapılanmaya gidebilirler. Önceden herkese aynı orandaydı değişen sadece faiz oranlarıydı. Daha kurumsal firmalar düşük faize kredi alabiliyordu.”

Krizde uzun vadeli finansman kaynaklarının ciddi yaralar aldığının altını çizen DenizBank Kurumsal-Ticari Bankacılık ve Kamu Finansmanı Grubu Genel Müdür Yardımcısı Derya Kumru ise, bugüne kadar sektöre kredi veren köklü Avrupa bankalarının artık çok daha seçici olduğunu belirtiyor. Kumru “Eskiye göre bankalar, uzun vadeli kredi vereceği gemi alım projelerinde daha detaylı incelemeler istiyor. Geçmişte % 10-20 özkaynak oranları ile verilen kredilerin artık % 50 özkaynak % 50 kredi şeklinde veriliyor” şeklinde konuşuyor.

Haber: LUMBUZ-Dunya

Editör: TE Bilişim