BAYRAĞIMIZI KAYBEDİYORUZ

Geçtiğimiz hafta sonu Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’la sohbetimizde, amatör denizcilik üzerine de konuştuk. Yeni bir yönergeyle, devlet bürokrasisinin amatör denizcilik üzerindeki ağır baskısı artık son buldu.

Ancak, Maliye’nin anlamsız vergileri sürüyor. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, sadece Türkiye’de uygulanan özel teknelere yönelik Motorlu Taşıtlar Vergisi’nin kalkması için Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın da söz verdiğini, bunun da takipçisi olduğunu söyledi.

Esasında Motorlu Taşıtlar Vergisi, ABD ve AB üyesi ülkelerde, Karayolu Vergisi olarak, yıpranan yolların onarımı için tahsil ediliyor. Bizde bu vergiyi 1981’den sonra teknelerden de almaya başladılar. Denizin nesini tamir ediyorlarsa...

Kemal Abi atlatıyor mu?

Bakanın MTV kalkacak müjdesi üzerine Ankara’da Gelir İdaresi Başkanlığı’nda bir istihbarat çalışması yaptım. Gelir İdaresi, “Biz Ulaştırma Bakanıína söz vermedik, sadece bakarız, dediğiniz gibi anlamsız ise bir şeyler yapmaya çalışırız” havasında. Galiba Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ı atlatmaya çalışıyor.

Maliye kanadı, “Tekneye biniyorsa vergisini ödesin” yaklaşımında. Esasında böyle bir vergiyi tekne sahiplerinin yüzde 2’si ya da 3’ü ödüyor. Herkes, yıldıran vergilerden kurtulmak için başta Amerikan olmak üzere yabancı bayrağa kaçıyor. Olan Türk bayrağının şerefine oluyor. Ya da tekneyi şirket üzerine gösterip vergiden muaf tutuyor.

İki enayi...

Tüm dünyada ister askeri olsun, ister ticari, amatör ya da balıkçı, önemli bir kavram vardır. O da “bayrak göstermek.” Maalesef Türkiye’de maliye bürokrasinin hiç de önemli payı olmayan bir vergiyi sürdürmesi sonucunda, Türk tekneleri Amerikan bayrağına geçiyor.

Bundan dört sene kadar önce 700 teknelik bir marinada bağlı idim. Bu marinada bayrak dağılımı ve kaç tekneden vergi alındığını o zaman araştırmıştım.

700 teknenin 250’si Türklere ait ancak yabancı bayraklı ve vergiden muaf. Geriye kalan 450 tekne Türk bayraklı. 447’si bir şirket üzerine kayıtlı olduğu için vergi ödemiyor. Geriye kalan üç tekneden biri balıkçı teknesi, o da vergiden muaf. Kala kala iki tekne kalıyor. Türk bayrağı taşıyıp şahıs üzerine olan ve vergi veren iki enayi... Bu enayilerden biri ben, diğeri de komodorumuz Sevgili Teoman Arsay...

Şimdi bağlı olduğum marinada ise Türk bayraklı ve şahsa ait olup vergi veren tekne sayısı ya üç ya da dört... İnsanlar ya yabancı bayrak taşıyorlar ya da ticari şirket üzerine geçiriyorlar. Geçen senenin ilk yarısında satın alınan 100 teknenin 96’sı yabancı, 4’ü Türk bayraklı. Hepsi de vergiden muaf. Yabancı bayrak taşımanın bir başka nedeni de ikinci el tekne ithalatının yasak olması. İkinci el tekneyi Türk bayrağı ile yasaklıyorsunuz, ama yabancı bayrakla gayet rahat geliyor.

Esasında ortada bir vergi kaçırma ya da suiistimali yok. Bizim vergi mevzuatında bir garabet var. Deniz taşıtından karayolu vergisi almak gibi...

Bir ülkenin deniz gücü; bahriyesi, ticaret filosu, balıkçı filosu ve amatör denizcilerinin bütünüyle ölçülür. Çok şükür bahriyemiz güçlüdür de, deniz gücüne en fazla saygıyı, dünya denizlerinde Türk bayrağı gösteren amatör denizciler sağlar. Ne kadar çok Türk bayraklı amatör tekne Akdeniz’de, dünyanın yedi denizinde dolaşırsa, komşumuz da 12 mil lafını ağzına almaz, “gelin denizi ortak kullanalım” der.

Kaynak:Meriç KÖYATASI-Akşam Gazetesi

DenizHaber.Com

Editör: TE Bilişim